V. Bölüm
(Sör Lancelot, birçok macera yaşar ve kahramanca işler yapar. Sonra Yuvarlak Masa’ya döner ve Kraliçe Guinevere ile aşk ilişkisine yeniden başlar. Onu ihanet suçlamasına karşı savunur. Turnuvada, kılık değiştirerek krala karşı olan tarafta dövüşür.)
Kral Arthur ve şövalyeleri Britanya'ya döndükten sonra, Sör Lancelot Yuvarlak Masa'nın önde gelen şövalyesi oldu. Galya'da savaş alanında olağanüstü bir şölen verdiği gibi, memlekette de turnuvalardaki yeteneğiyle ve soylu davranışlarıyla bütün şövalyeleri geride bırakıyordu. Kraliçe Guinevere onu bütün erkeklerden fazla ve o da onu bütün kadınlardan fazla seviyordu.
Sör Lancelot onur ve övgü kazanmayı seviyordu. Kısa zaman sonra her zamanki turnuvalardan ve silah becerisi isteyen öteki yarışmalardan sıkıldı. Macera peşine düşerek öteki, eşit derecede soylu kişileri geçmeye, şanını artırmaya karar verdi.
Lancelot'un kendisini kanıtladığı soylu davranışlardan biri Kraliçe Guinevere'e gösterdiği bağlılıktı. Bir ağacın dibinde uykuya dalıp uyandığında, dört kraliçe tarafından bağlanmış olduğunu görmüştü. Kraliçeler ona, "Tek sevdiğinin Kraliçe Guinevere olduğunu biliyoruz" dediler. "Ama o seni sonsuza kadar kaybetti. İçimizden birini seçmeni istiyoruz, yoksa bu hapiste öleceksin."
Lancelot, "Beni zor bir seçimle karşı karşıya bıraktınız" diye yanıtladı. "Ama birinizi seçmektense ölürüm. Eğer serbest olsaydım, Kraliçe Guinevere'in, lordu Kral Arthur'â sadık olduğunu size kanıtlardım."
Sör Lancelot zor durumdaki hanımları savunmasıyla da kendini kanıtlamıştı. Dört kraliçeyle olan macerasından kısa süre sonra ormanda, yolundan geçen her kadına saldıran bir şövalyeden şikâyetçi bir kıza rastladı.
Lancelot, "Bir şövalyenin hırsız ve tecavüzcü olduğunu mu söylüyorsun?" diye sordu. "Şövalyeliğe leke getiriyor. Kutsal yeminini bozmuş, öyleyse ölmesi gerekir. Ormanda yavaş yavaş benim önümden git, eğer bu şövalye seni rahatsız ederse, seni kurtarmaya geleceğim."
Şövalye ortaya çıkıp kızı atından indirmeye kalkınca, Sor Lancelot onu düelloya davet etti ve öldürdü. "Şimdi hanımım" dedi, "senin için başka ne yapabilirim?"
"Şu an için hiçbir şey" dedi kız. "Ama senin bir eşe ihtiyacın var. Bütün hanımlara karşı en nazik biçimde davranan sensin. Ama hiçbirini de sevmiyorsun. Kraliçe Guinevere'in sana büyü yaptığını ve ondan başka birini sevmeni engellediğini duydum."
"Güzel hanımım" dedi Lancelot "evlilikle ilgilenmiyorum. O zaman hanımımın yanında kalmam ve turnuvalardan, savaşlardan, sevdiğim maceralardan vazgeçmem gerekir. Bir kadını sevip evlenmemek daha da kötü olur. Tanrı böyle ahlak dışı bir davranışı cezalandırır. Böyle şövalyeler, yarışmalarda ve savaşlarda talihsiz olurlar."
Sör Lancelot böylece kızı terk etti. Ormanda iki gün at sürdükten sonra, Kral Arthur'un doğduğu Tintagel Şatosu'na gelmiş olduğunu gördü. Ellerinde koca sopalar, iki dev ona saldırdılar.
Lancelot hemen kalkanını kaldırdı, ilk devin darbesini savuşturdu ve kılıcıyla başını kesti. Bunu gören öteki dev canını kurtarmak için kaçtı. Lancelot onu yakaladı ve omuzundan midesine kadar gövdesini biçti.
Sonra şatoya döndü. Büyük salona girdiğinde, altmış hanım gelip şükranla önünde diz çöktüler.
"Yedi yıldır burada tutsağız" dediler, "ipek işleyerek ekmeğimizi kazanıyoruz. Kimsin ki bizi bu devlerin elinden kurtarabildin? Birçok şövalye bunu denedi, ama cesaretleri onlara yalnızca ölüm getirdi. Yalnızca Gölün efendisi Sör Lancelot'un bizi kurtarabileceğini düşünüyorduk, çünkü devler yalnız ondan korkuyordu."
"Güzel hanımlar" diye yanıtladı Lancelot "ben görmeyi umduğunuz şövalyeyim!" Sonra onları özgür bırakıp yoluna devam etti.
Sör Lancelot birçok macera yaşadı. Zaferlerinin haberleri birçok yoldan Kral Arthur ve Kraliçe Guinevere'e ulaştı. Lancelot yardım ettiği bazı kişilerden, Arthur'un sarayına gidip olanları kraliçeye ve oradaki şövalyelere anlatmalarını istiyordu.
Yendiği şövalyeleri de tutsağı olmaları için kraliçeye yolluyordu. Lancelot'un öteki öyküleri, yolda ona rastlayan Kral Arthur'un şövalyeleri tarafından anlatılıyordu.
Sör Lancelot Yuvarlak Masa'ya döndüğünde, dünyadaki bütün şövalyelerden daha büyük bir ün kazanmış, soylular ve halk tarafından sevilen biri olmuştu.
Lancelot'un Guinevere'e duyduğu aşk, dönüşünde yeniden canlandı. İlişkilerini sarayda herkes biliyordu. Lancelot dedikodulardan utanmıştı ve isteyen bütün kızlara, hanımlara yardım ederek zamanını geçirmeye başlamıştı.
Sonunda Kraliçe Guinevere Sör Lancelot'u çağırdı ve ona şöyle dedi: "Lancelot, bana duyduğun sevgi ölüyor olmalı, çünkü artık benim arkadaşlığımdan zevk almıyorsun. Bunun yeri¬ ne zamanını başka kadınlara yardım etmekle geçiriyorsun."
Lancelot yanıtladı: "Yuvarlak Masa'nın üyesi olduğum zamandan beri, sana duyduğum aşktan başka bu dünyanın bütün zevklerinden vazgeçtim. Seni bu kadar sevmesem din adamı olurdum. Sen benim dünyadaki tek neşemsin ve seni hiç kimseye (lordum ve kralım Arthur'a bile) veremeyecek kadar çok seviyorum."
"Fakat bunun devam edip, cesaretimizin bize büyük bir iftira ve utanç getirmesini ve seni onuru lekelenmiş görmeyi istemiyorum. Elbette Guinevere, sen de şövalyelerin açıktan bizim aşkımızdan söz ettiklerini duyuyorsundur. Onlardan kendim için değil, daha çok senin adına korkuyorum, çünkü ben mecbur olursam denizin karşısındaki ülkeme dönebilirim. Ama sen burada kalmak ve hakkında söylenenlerle yüzleşmek zorundasın."
"Dolayısıyla" diye sözlerini tamamladı Lancelot, "bütün kadınlara yardım ediyorum ki, saray üyeleri yalnızca seninle değil, bütün kadınlarla ilgilendiğimi düşünsünler."
Kraliçe Guinevere, "Sözlerinden senin boş bir şövalye olduğunu anlıyorum" dedi. "Başka kadınları seviyor ve beni ancak hor görüyorsun. Ben de seni sevmeyeceğim. Sarayı terk et ve bir daha dönme. Seni bir daha görmek istemiyorum."
Kraliçe Guinevere, Sör Lancelot'u sevdiği kadar ötekileri de sevdiğini göstermek için bütün şövalyelere bir şölen verdi. Ama şövalyelerden biri zehirli bir elma yedi ve oracıkta öldü.
Ziyafeti Guinevere hazırlamış olduğu için ölüm nedeniyle o suçlandı. Bir başka şövalye, Kral Arthur ve Yuvarlak Masa şövalyelerinin önüne çıkarak kraliçeyi ihanetle suçladı. Bunun cezası da ölümdü.
Kral Arthur, "Onurlu lordlarım" dedi, "kalbim fazlasıyla sıkıntıya girdi. Bu konuda yargıç olmak zorundayım ve karımı savunamam. İçinizden birinin ona yardımcı olmasını ve onu işlemediği bir suç nedeniyle yanmaktan kurtarmasını istiyorum."
"Beni affedin'' dedi şövalye, "fakat şölene katılan yirmi dört şövalyeden hiçbiri bu konuda kraliçenin masumluğunu savunmak istemiyor."
Arthur, "silahlanın ve on beş gün sonraki yarışmaya hazırlanın" dedi. "Günü gelince hiçbir şövalye kraliçeyi savunmak istemezse, bu, suçunun kanıtı olacak ve kraliçe yakılacak."
Sonra Kral Arthur, Kraliçe Guinevere'e gitti ve "Sör Lancelot nerede?" diye sordu. "O seni savunabilir."
"Akrabaları Britanya'yı terk ettiğini söylüyorlar" dedi kraliçe.
Kral, "Senin için Sör Lancelot adına dövüşmesini, yeğeni Sör Bors'tan İste" diye öğütledi.
Fakat Bors, Kraliçe Guinevere'in isteğini yerine getirmek istemiyordu. "Madam" diye yanıtladı, "o şölene katılmışken seni nasıl savunabilirim? Eğer taraf tutarsam, şövalyeler elmayı benim zehirlediğimi düşünürler!"
"Sör Lancelot, suçlu da olsan seni savunurdu, ama o sana taparken, sen onu Britanya'dan sürdün. Amcama böyle acımasız biçimde davranırken, benden seni savunmamı nasıl isteyebilirsin?"
Kral Arthur, Kraliçe Guinevere'i Lancelot'un yeğenine yalvarırken gördü. "Nazik şövalye" dedi, "kraliçeye merhamet et; çünkü onun suçsuz olduğuna eminim. Sör Lancelot aşkına onu savun."
"Lordum" diye yanıtladı Bors, "benden yoldaşım şövalyelerin gazabını uyandırmamı istiyorsun. Yine de, başka bir şövalye ortaya çıkmazsa, Sör Lancelot ve senin adına kraliçeyi savunacağım."
Guinevere saraydan kovunca, Lancelot kırlarda bir münzevinin yanına gitmişti. Guinevere'in sıkıntısını büyük sevinçle öğrendi, çünkü onun sevgisini yeniden kazanabilmesi için bir fırsat çıkmıştı.
Yarışma günü geldi, iki şövalye yarışa başlamak için hazırlanırken, beyaz bir at üstünde, kalkanında tuhaf bir arması bulunan bir şövalye dört nala ağaçların içinden çıkıp Sör Lancelot'un yeğeniyle konuştu. Sör Bors, kendi yerine kraliçeyi bu yabancının savunacağını açıkladı. Yabancı şövalye, suçlayan şövalyeye karşı Kraliçe Guinevere'i savundu ve onun ihanet konusunda masum olduğunu kanıtladı.
Yarışmadan sonra Kral Arthur tuhaf şövalyeden miğferini çıkarmasını ve kimliğini açıklamasını istedi. Şövalye elbetteki Sör Lancelot'tu. Kraliçe Guinevere şövalyenin dönüşüne çok sevindi ve ona sert davrandığı için pişman oldu.
Arthur ve Yuvarlak Masa şövalyeleri bundan sonra Camelot'taki büyük turnuva için hazırlandılar. Kral, Kraliçe Guinevere'den kendisine eşlik etmesini istedi, fakat kraliçe çok hasta olduğunu söyledi. Sör Lancelot da Kraliçe Guinevere'i savunurken aldığı yaraların iyileşmesi gerekçesiyle turnuvaya katılmayı reddetti. Bu çakışma, dedikoduyu sevenlere konuşacak çok söz sağladı ve Kral Arthur, Camelot'a yüreğinde üzüntü ve öfkeyle gitti.
Kraliçe Guinevere, kral gittikten sonra, Sör Lancelot'a, "Burada kalmakla hata ettin" dedi, "düşmanlarımız bizi burada kalıp sevişmekle suçlayacaklar!"
Lancelot kılık değiştirip turnuvaya katılmaya ve krala karşı tarafta dövüşmeye karar verdi. Guinevere onu daha dürüst bir yolla katılmaya ikna edemedi. Ama Kral Arthur, Camelot yolunda konaklarken Lancelot'u tanıdı ve onu görmekten çok memnun oldu.
Fakat her şey yolunda gitmiyordu. Lancelot hiçbir kadının işaretini taşımayı kabul etmediği için, kılık değiştirdiğinde başka bir kadınınkini taşımaya karar vermişti. Turnuva sırasında kendi yeğeni Sör Bors tarafından ciddi biçimde yaralandı. Bir süre sonra, Sör Gawain Sör Lancelot'un kimliğini keşfetti. Kraliçe Guinevere şövalyesinin başka kadının işaretini taşımasına hiddetlenmişti.
Sonuçta yeni büyük turnuva ilan edildiğinde, Guinevere Lancelot'a, "son turnuvada niçin bir kızın işaretini taşıdığını anlıyorum. Fakat bundan sonra bana olan sevginin işareti olarak miğferinde benim altın işaretimi taşımanı istiyorum" dedi. "Hem akrabaların da girdiğin kılığı bilip seni yaralamamış olurlar."
Sör Lancelot bunu kabul etti ve sonraki turnuvada yine Yuvarlak Masa şövalyelerine karşı dövüştü, fakat Kraliçe Guinevere'in işaretini taşıdı. Kılık değiştirmiş olan akrabaları da onun yanında dövüştüler. Sör Gawain onları tanıdı ve Kral Arthur'a danışıp, Sör Lancelot ve akrabalarının kendi şövalyelerine karşı şiddetli bir mücadele vermesindense, turnuvayı kazanmalarının daha iyi olacağında anlaştılar.
Donna Rosenberg'in Dünya Mitolojisi adlı kitabından alıntılanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder