Sanayi Devrimi sırasında sanayiciler ve orta sınıf işadamları refaha ermiş olsalar da sıradan çalışanlar için hayat halen son derece zordu.
Çalışanların fabrikalarda ve kentsel alanlarda toplanması bir dayanışma duygusunun gelişmesini mümkün kıldı. Bu insanların taleplerini dile getirmek amacıyla sendikalar ortaya çıktı. ingiltere'deki ilk gerçek işçi hareketi Chartistlerdi. 1838'den itibaren genel oy hakkı için mücadele ediyorlardı (1832 tarihli reform ingiltere'de oy hakkının kapsamını genişletmiş , ama genel oy hakkını getirmemişti). 1848 yılında Chartistler bölündü. Bunda kısmen hükümetin baskıları kısmen de güç eksikliği rol oynamıştı.
Kıta Avrupası'nda çalışan sınıflar arasındaki hoşnutsuzluk ve işsizlik, milliyetçiliğin yükselişi ve liberal orta sınıflar arasında anayasal ve sosyal reformların yapılması yönünde yükselen talepler 1848'de bir dizi isyana neden oldu. Devrimci dalga Fransa'da başlamış ve Avrupa'nın büyük bölümüne yayılmıştı. Bu süreçten etkilenen ülkeler arasında Macaristan, Avusturya, irlanda, isviçre, Danimarka, çeşitli Alman ve italyan devletleri bulunuyordu. 1849'un sonlarına doğru bütün isyanlar bastırılmıştı. Buna rağmen hükümetler halkın sesini dinlemek zorunda kalmış, demokrasi, liberalizm, milliyetçilik ve sosyalizm gibi idealler popülarite kazanmıştı.
işçilerin siyasetini yansıtan iki önemli kalem Alman yazarlar Karl Marx ve Friedrich Engels oldu. Düşüncelerini 1848 yılında yayınlanan Komünist Manifesto'da ortaya koymuşlardı. Ekonomik güçlerin tüm tarihi şekillendirdiğine inanıyorlardı. Genel mülkiyet ve üretime dayanan sınıfsız sosyalist devlet ancak şiddetli bir devrim yoluyla kurulabilirdi. Bu düşünce büyük bölümü ingiliz parlamentarizmine hayran olan Avrupa orta sınıflarını alarma geçirdi. Kendilerine parlamentoda temsil hakkı verilen eski rejimlerin çatısı altında çalışmayı kabullendiler.
Alıntıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder