14 Ocak 2023 Cumartesi

Maniheizmin Karmati Hareketine Etkileri

 



Mani veya Manes (277-21 6) Mezopotamya'da "Ktesifon" da doğdu, birçok seyahatler yaptı. İran'a geldiğinde sarayda fikirlerini yaydı. Hükümdar Behram onu zindana attırdı ve orada öldü. Birçok eser yazdığı kabul edilir. Eserleri resimli ve renkli olup pek azı günümüze kadar gelmiştir. Mani, Mandeenler veya Sabiiler denilen dini benimsemiş daha sonra Zerdüşt inancının da reformcusu olarak kabul edilmektedir. Manişeizm, Tevrat'ı, Zebur'u kabul etmekle beraber, İncil'den de işine gelen tarafları kabul eder. Yahudilerin Tanrısı (Yahve)'nı şeytan olarak niteler ve Hz. Musa'nın peygamberliği reddedilir. Maniheizm temel olarak reofızi ile metafıziğin karışmasından ve buna birçok ayinlerin ve ruhani teşkilatın ilavesinden meydana gelmiştir. Bu ayin ve ibadetler, Babil ve İran dinlerinden iktihas edilmiş, Budizm ve Hıristiyanlıktan da bazı merasimler alınmıştır. Mani, Zerdüşt dininin esaslarından faydalanıp, yaratılışı düalist bir anlayışla izah eder. Maniheizm'in temel doktrini, iyiliğin menşei ve esası olan aydınlık ve karanlık yahut şeytan ve madde, alemde mücadele halindedir. Küçük alem olan insanı karanlıklar hükümdarı olarak yaratmıştır. Buna göre madde veya karanlık kötülüğün yaratıcısı, ışık iyiliğin yaratıcısı ve bunlar Allah ile eşit olmaktadır. Mani bu ezeli ve ebedi prensiple bütün varlığı ve alemi, bunlar arasındaki mücadeleyle açıklamaktadır. Kurbanın her türlüsünün yasak olduğu Mani dininde, seçkinler gününde yedi vakit, dinleyiciler de günde dört vakit namaz kılmakla mükelleftirler. Dört vakit namaz, Eziua tanrıya, Güneş ve Ay tanrı ile Burkanlara karşı yapılır. Maniheist bir kimse ömrünün 1/7 sinde oruç tutmakla, malının %10 unu da sadaka vermekle mükelleftir. Maniheizm doktrinin belki de ilginç tarafı dünyanın birçok bölgesinde taraftar bulmasıdır.

Mani sağlığında doktrinini yaymaya başlatmış ve bu amaçla değişik ülkelere gitmiş, gidemediği yerlere de en sadık müridlerini gönderdi. Maniheizm, Mani'nin yaşadığı dönemde özellikle Iran, Mezopotamya ve hatta Mısır'da bile taraftar bulmuştur. III. yüzyılda başta Mısır olmak üzere Afrika'da, IV. yüzyılda Afrika yolu ile İspanya ve İtalya'ya geçmiş, uzun süre Anadolu'da yayılma imkanı bulmuştur. Orta Asya'daki durumu ise Türk toplulukları arasında önemli bir etkisi olmuş, özellikle Uygurların Maniheizmi kabul etmesiyle bu inanış Türk toplulukları arasında etkilerini devam ettirmiştir. Bizans imparatorluk ailesi içinde de taraftar bulan Maniheizm, IX. yüzyılda imparatorluk için tehdit oluşturmaya başlayınca devlet sert tedbirler almaya başvurmuştur. Fakat inancın bir takım unsurları VII. yüzyıl sonunda Ermenistan'da doğu Pavlikan mezhebi kisvesi altında varlığını sürdürmüştür. İslam fetihleri ile Maniheistlerin yaşadıkları bölgelerin büyük bölümü İslam devletlerinin hakimiyeti altına girdi. Bu dönemde maniheistler Bizans ve İran baskıları altında yaşamış oldukları sıkıntılardan kurtulmuşlar hatta son Sasani imparatorunun baskısıyla ülkeleri olan Babilanya'yı terk etmek zorunda kalmışlardır. Haccac b. Yusuf döneminde (694) tekrar eski yurtlarına geri döndüler. Cizye veren Maniheistler Emevi döneminde rahat bir hayat sürmüşlerdir. Mani dini mensupları, Abbasiler tarafından başlatılan tercüme faaliyetlerinde büyük yardımları olmuştur. Maniheist metinlerin Arapça'ya tercüme edilmesini sağladılar.


Abbasilerin bu ilk dönemdeki rahatlıkları Mehdi döneminden itibaren Maniheistlere karşı bazı önlemler alınmıştır. "Padona Rabette" adı verilen tapınakları yıkılmıştır. İbn'ül Esir, Mehdi'nin oğlu Musa el-Hadi'yi (785-786) Maniheistlerin sahip oldukları inançlardan ve yaşam tanlarından dolayı uyardığını belirtir. Belki de bu tür etkilerin sonucu olarak bu inanışın mensupları veya bununla ilgilenenler "Zındık" olarak adlandırılmışlardır. Abbasi halifelerince yakından takip edilmiş bazı halife katipleri zındıklık iddiasıyla çeşitli cezalar tatbik edilmiştir.


İslam dünyasındaki heterodoks gruplar, Maniheizm'in unsurlarını taşımaktadır. Mani inancının yayılmış olduğu çevre ile sahip oldukları inanış Karmati çevresi ve inanışıyla bazı hususlarda örtüşmektedir. Maniheistlerin oluşturdukları sosyal çevreden, Karmati grupları da yararlanmışlardır. Nitekim Massignon Yakup el­ Sicistani'nin batın ve astroloji ile hareketin kaderiyle ilgili hususlarda Maniheist teolojiden yararlandığını ifade etmektedir.


İsma'ili hareketinin 10. yüzyıllar arasında Güney Irak'ta varlığını sürdüren Mani inancından aynı coğrafya ve kültürü paylaşmalarının bir sonucu olarak etkilenmeleri kaçınılmaz olmuştur. Bu bölgede Maniheizm'in etkileri XI. yüzyıla kadar sürmüştür. İsma'ili-Karmati grupları aynı bölgede varlığını sürdüren Gnostik Babtist Mandaenlerin de etkilerine maruz kalmıştır. İsma'ili-Karmati gruplarını etkileyen bir başka grup da IX. yüzyılın ortalarına doğru Mezoptamya'da etkin olan gnostik kültürdür. Nitekim İsma'ili propagandası da Mezopotamya'da IX. yüzyılın ortalarında başlamış olması bu iki hareketin etkileşimini gösteren önemli bir göstergedir.



ORTADOĞU'DA MARJİNAL BİR HAREKET: KARMATİLER

(Ortadoğu'da İlk Sosyalist Yapılanma)

Yrd. Doç. Dr. Abdullah EKİNCİ


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siyahkaya Barajı / Silopi / Şırnak