14 Ocak 2023 Cumartesi

İslamiyet'te İnsan Hakları

 


İslam hukukunun teşkili, tedvini ve tarihi uygulamaları sayesinde insan hak ve onurunun korunması yolunda büyük gelişme kaydedilmiştir. Aristo'nun, "insanlar iki grup halinde doğarlar, birisi hizmet edilenler yani hürler, diğeri ise hizmet edenler yani hizmetçiler ve kölelerdir" sözünden ilham alan Batı medeniyetine karşın, insanı en güzel şekilde (ahseni takvim) ve yeryüzünde Allah'ın halifesi olarak değerli bir varlık kılan İslam medeniyeti, doğru uygulama alanı bulduğu yerde ve zamanda tüm çağlar için insana saygı ortamını yaratmış ve dünyayı insanlar için yaşanır kılmanın örneğini vermiştir. Bugün siyasi düşünce tarihi ve kamu hukuku kitaplarında anlatılan, insanların hak ve hürriyetlerine ait gelişmeler ve hatta 1215 tarihli İngiliz Magna Carta'sı ile 1789 tarihli Fransız insan hak ve hürriyetleri beyannamesinin bu açıdan arz ettiği önem, sadece İslam medeniyetini tanımamış olan devletler ve toplumlar için geçerli sayılmalıdır. Çünkü, Batıda ve tüm Gayri Müslim dünyada çok zor tarihi şartlar altında elde edilen insan hak ve hürriyetleri, uygulayıcılardan kaynaklanan konu dışı örnekler bir kenara bırakıldığında, başından beri İslam medeniyetinde zaten mevcuttu.


İslam on dört yüzyıldır insan haklarını bütün derinliği ve kapsamıyla kabul ve ilan etmiş, insan haklarının korunması için bütün koruyucu tedbir ve müesseselerini ortaya koymuş ve İslam toplumunu da bu hakları teyit edecek temel esas ve prensiplerle tanzim etmiştir. İslam'da insan hakları, kaynağı ilahi olan hükümlerle kesin olarak kabul edilen fıtri haklardır. Bu sebeple, hiçbirisi inkar edilemez, ortadan kaldırılamaz, çiğnenemez, bu haklara tecavüz edilmesine müsamaha ile bakılamaz ve bu haklardan asla vazgeçilemez.


Son senelerde İslam' da insan hakları konusu üzerinde yapılan çalışmaların neticesi olarak 23 maddelik bir beyanname hazırlanmış ve bu beyanname tüm İslam ülkeleri tarafından onaylanmıştır. Beyannamenin maddeleri kısaca şöyledir:



Madde 1) Hayat Hakkı: İnsan hayatı mukaddes ve dokunulmazdır.

Madde 2) Hürriyet Hakkı: Doğal bir haktır, doğumla birlikte var olur ve dokunulmazdır. Ölünceye dek devam eder. Hiçbir milletin bir diğer milletin hürriyetine tecavüz etmesi caiz olamaz.

Madde 3) Eşitlik Hakkı: Bütün insanlar kanun (şeriat) önünde eşittir. Bütün insanlar insan olmak bakımından eşittirler. Fertler arasında cinsiyet, ırk, renk, dil, din esasına göre ayrım yapan her fikir, nizam ve yasama faaliyeti, İslam'a tezat teşkil eder. Her fert, kamuya ait maddi kaynaklardan eşit yararlanma hakkına sahiptir.

Madde 4) Adalete Başvurma Hakkı: Her fert, şeriat önünde hak arama hürriyetine sahiptir ve sadece İslam hukuku hükümlerine göre yargılanmayı talep etme hakkına maliktir. Her fert, zulme karşı müdafaa hakkına sahiptir. Her ferdin, sırf Allah rızası için ve istenmeden diğer fertlerin ve cemaatin yani kamunun haklarını müdafaa etmesi hem hakkı ve hem de görevidir. Hiç kimse İslam hukukuna aykırı bir emre itaat etmesi için bir Müslümanı zorlayamaz.

Madde 5) Adil Bir Yargılanmayı Talep Hakkı: Asıl olan ferdin suçsuzluğudur. İnsan başkasının suçundan dolayı yargılanamaz.

Madde 6) Yüksek Otoritenin Zulmünden Korunma Hakkı: Her fert yürütme, yasama ve yargı gibi yüksek otoritelerin tecavüzlerinden korunma hakkına sahiptir.

Madde 7) İşkenceden Korunma Hakkı: Sanık veya suçlu bile olsa hiç kimseye işkence edilemez, suçu itiraf etmeye zorlanamaz.

Madde 8) Irz ve Namusunu Koruma Hakkı: Ferdin ırz, namus ve özel hayatı muhteremdir, dokunulmazdır.

Madde 9) Sığınma Hakkı: Zulme maruz kalan her Müslüman, İslam ülkesi sınırları içerisinde güvende olabileceği bir yere sığınma hakkına sahiptir. Mekke-i Mükerreme' deki Beytü'l-Haram, bütün insanlar için bir eman yeridir.

Madde 10) Azınlık Hakları: Azınlıkların dini meselelerinde Kuran'ın "dinde icbar yoktur" prensibi hakimdir. Azınlıkların medeni ve şahsi hallerinde ise, eğer İslam hukukunun uygulanmasını isterlerse İslam hukuku, bunu istemezlerse ilahi bir kaynağa dayanmak şartıyla kendi dini hukuklarına göre muamele görürler.

Madde 11) Kamu Hizmetlerine Katılma Hakkı: İslam ümmetinin her ferdi, kamu maslahatı bulunan kamuya ait işlerden haberdar olma hakkına sahiptir. İslam ümmetinin her ferdi, şer'i şartları haiz olması halinde kamu hizmet ve makamlarına ehil kabul edilir. Şufa prensibi, idareci sınıf ile İslam ümmeti arasındaki ilişkilerin esasını teşkil eder.

Madde 12) Fikir, İnanç ve Fikir Açıklama Hürriyeti ve Hakkı: Her şahıs, İslam hukukunun kabul ettiği genel sınırlar içerisinde kaldığı sürece, kimsenin müdahale ve engellemesi olmaksızın, fikir, inanç ve bunu ifade etme hürriyeti mevcuttur. Her düşünce sadece bir hak değil, aynı zamanda bir görevdir. Gayrimüslimlerin dini değerlerine saygılı olmak Müslüman'ın ahlakındandır.

Madde 13) Din Hürriyeti: Her şahıs inanç hürriyetine ve itikadına uygun olarak ibadet etme hürriyetine sahiptir.

Madde 14) Davet ve Tebliğ Hakkı: Her ferdin maruf ile emredip münkerden nehyetmesi, iyilik ve takva üzerine yardımlaşmayı temin gayesiyle, fertlere bu sorumluluğun altından kalkacak fırsatları doğuran müesseseleri tesis etmelerini toplumdan istemesi hem hakkı ve hem de görevidir.

Madde 15) İktisadi Haklar: Her insan rızk elde etmek üzere meşru yollardan çalışıp helal kazanç elde edebilir. Özel mülkiyet meşrudur ve her insan çalışması ve gayretiyle kazandığını elde eder. Kamu mülkiyeti de meşrudur ve bütün milletin maslahatı için kullanılır. Fakirlerin, zenginlerin mallarında mukarrer bir hakları mevcuttur ve bu zekat müessesesiyle tanzim edilmiştir. Aldatma, ihtikar, riba/ faiz ve yalancılık haram kılınmıştır.

Madde 16) Mülkiyet Hakkı ve Korunması: Helal kazanç neticesi elde edilen mülkiyet hakkı, kimsenin elinden alınamaz.

Madde 17) İşçinin Hakkı ve Görevi: Eksiksiz ve geciktirmesiz olarak gayret ve emeğine denk bir ücret almak, işçinin hakkıdır. İşi sağlam ve eksiksiz yapmak da işçinin görevidir.

Madde 18) Hayati olan ihtiyaçları temin hakkı.

Madde 19) Aile Kurma Hakkı: İslami çerçevede evlenme her ferdin hakkıdır. Karı-kocanın birbiri üzerinde ve çocuklarına karşı, çocukların da ana-babaya karşı İslam hukukunun tespit ettiği karşılıklı hak ve ödevleri vardır.

Madde 20) Kadının koca üzerinde sahip olduğu haklar.

Madde 21) Terbiye Hakkı: Eğitim ve terbiye görme, toplumun tüm fertlerinin hakkıdır. Bilen, bilmeyene öğretmekle yükümlüdür.

Madde 22) Ferdin gizli sırlarını koruma hakkı. 

Madde 23) Seyahat ve ikamet hürriyeti hakkı.


İslam toplumunda Gayri Müslimlerin temel haklarına gelince, öncelikle bunlar tabiiyet (uyruk) bakımından ikiye ayrılırlar: İslam ülkesinde daimi ikamet hakkına sahip olarak ülke vatandaşı olana zimmi, İslam ülkesinde geçici ikamet etme hakkına sahip olana müste'men denir. Bunlara tanınan temel haklar şu başlıklarda toplanmıştır: Şahsi hürriyetler, seyahat ve yerleşme hürriyeti, konut dokunulmazlığı, manevi hürriyetler, dini müsamaha, mabetlerin korunması, ibadet hürriyeti ve dini sembollerin kullanılması, kutsal günlerinin tanınması, düşünce açıklama hürriyeti, eğitim-öğretim hürriyeti, dini liderlerini seçme hürriyeti, kamu irtifak hakkı ve hazine yardımı, iktisadi ve toplumsal haklar ve yasal haklarını kullanma hakkı.



Reconquista

Endülüs'te Müslüman-Hıristiyan İlişkileri

Dr. LÜTFİ ŞEYBAN


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siyahkaya Barajı / Silopi / Şırnak