Epilasyon
Latince ex ekiyle kıl anlamında pilus sözcüğünden gelen epilasyon, bütün zenginliğine rağmen Pars Tuğlacı’nın Okyanus sözlüğünde (1971-72) bulunmadığı gibi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Örneklerle Türkçe Sözlüğünde de (1995) yok. Ama Dil Derneği’nin Türkçe Sözlüğünde (1998) bulunmaktadır ve anlamı açıklanırken işlemin “özel makinesiyle” yapıldığı belirtilmiştir.
Seneca hamam gürültüsünü anlatırken, “... doğru dürüst sesleri olanlar bir yana, bir de koltukaltı kıllarını alan ağdacıyı düşün! O cıyak cıyak sesini! Flani kendini tanıtmak için durmadan çığlıklar atan ve ancak kılları yolarken susan, o zaman da bir başkasını kendi yerine bağırtan o ağdacıyı!” diyerek hamam manzarası çizer. Romalı hiciv şairleri Martialis ve luvenalis de epilasyondan söz ederler ve tıp tarihçileri böylelikle bit ve vücut parazitlerinin önlendiği, mantar ve uyuzun, parazitlerle taşınan tifüsün azaldığını yazarlar.
Osmanlı kaynaklarında kıl döken ve söken çeşitli macun formülleri bulunmaktadır. Örneğin, bure (boraks) zırnıkla (arsenik kükürt karışımı) kıvamı tavuk tüyüyle denenerek tüyleri dökene kadar kaynatılır, kurutularak kaldırılır, gerektiğinde ıslatılarak kullanılır. Bazı formüller ise oldukça iddialıdır. İncir sütü ve karınca yumurtasıyla hazırlanan macunun buluğa ermemiş kızın kasıklarına sürüldüğünde hiç kıl çıkmayacağı bildirilir. Bu formüllerde çeşitli otların yanı sıra, gölgede kurumuş kurbağa eti, tatlı su kaplumbağası kanı gibi bugün garipsenen maddeler de vardır.
TSE ‘Güzellik ve epilasyon salonlarının sınıflandırılması ve özellikleri’ ile ‘Manikür, pedikür ve ağda salonlarının sınıflandırılması ve özelliklerini belirleyen standartları 13 Nisan 1990’da kabul etmiştir. ‘Ağda günleri’ yalnızca edebiyatta yer bulmuşken, ‘istenmeyen kıllardan temizlenmeden söz etmenin meşrulaşması, güzellik salonu tabelaları, reklamlar ve elektronik aletlerle olmuştur.
Dövme
Bilinen en eski dövme, 1991 yılında İtalya’da Similaun buzulunda bulunan 5300 yıllık ‘buzadamı’nın üstünde görülmüştür. IÖ 400 yılına ait Pazırık kurganındaki göçebe şefinin dövmeleri türünün mükemmel örnekleridir. Eski Mısır’dan Orta Amerika’ya kadar çok eski ve yaygın olan dövme, farklı toplumlarda farklı toplumsal sınıf ve tabakalarca benimsenmiştir. Örneğin, Herodotos Traklarda dövmenin soyluluk işareti olduğunu yazar ki ta Amerika’daki Mayalarda da böyledir.
Dövmenin Romalılar Britanya’yı IÖ 43’de fethettikten sonra oradaki kabileleri taklitle moda olduğu ve Avrupa’ya böyle yayıldığı ileri sürülmektedir. Romalılar suçlu ve kölelere de dövme yaptırmışlardır. Büyük Constantinus (306-373) döneminde dövme yaygınlaştı. İlk Hıristiyanlar özellikle haç dövmesi yaptırırken, zamanla dövme yaptırmak pagan âdeti olarak görüldü ve yüze dövme yaptırmak yasaklandı. 787’de toplanan II. Nikaia (İznik) Konsili dövmeyi bütünüyle yasakladı. Osmanlı döneminde gene de mutaassıp Ermeniler arasında baş ve şahadet parmakları arasında haç dövmesi yaptırmak yaygındı. Kürt kadınlardan başlayarak Hindistan’a kadar çeşitli mezhep ve tarikatlarda halen dövme âdeti geçerlidir.
1066 Hastings Savaşı’nda İngiltere kralı Harold, kalbinin üstündeki Edith adı dahil dövmeleriyle teşhis edilmişti. Ama Avrupa’da dövme giderek nadirleşti. Dövmenin yeniden canlanması 18. yüzyılda Avrupalı denizcilerin Uzakdoğu ve Pasifik halklarının dövmelerini görmeleriyle oldu. Zaten Avrupa dillerine de yayılan İngilizce tattoo sözcüğü Tahiti dilinden alınmıştır. Polinezya ve Japonya’dakilere benzetilen dövme salonları liman şehirlerini doldurmuştur.
1891’de ABD’de ilk elektrikli dövme aleti patenti alındı. ABD dövme desenlerinin merkezi haline geldi ve bütün dünyada denizci, asker, yurt sever, dindar, romantik dövmeleri neredeyse standartlaştı.
İslam fıkhının vücuda zarar verme olarak değerlendirerek hoş görmediği dövme yeniçerilerde çok yaygındı. Yeniçeriler özellikle mensup oldukları ortaların işaretlerini yaptırırken, külhanbeyleri, efe ve pehlivanlar arasında da meraklısı çoktu.
17.yüzyılda ABD’de hükümlüler, İngiltere’de ordudan kaçanlar, Çarlık Rusya’sında Sibirya mahkûmları dövme yapılarak işaretlendi. Suçlulara dövme yapılmasına Fransa’da 1832, İngiltere’de 1834’de son verildi. Naziler de toplama kampı tutuklularına dövme yaptırdılar.
Dövme altkültür âdeti olarak sönmeye başlamışken, 20. yüzyılda sokak ve motosiklet çeteleri ve Punklarla dünya gençliği arasında yeniden yayılmaya başladı. Geleneksel dövme iğneyle resim çizildikten sonra çivit ve barutla sabitleştirilerek yapılır, üstünden kızgın yağ geçirilene ‘dağ’ denirdi. Dövmenin post-moderni de geçici dövmenin icadı oldu. 6 Mayıs 1997’de ‘Allah’ yazılı dövme yaptırdığı için inançlarla alay ettiği iddia edilen barmen, kurşunlanarak öldürüldü.
Manikür, Pedikür
“Manikürcülük zannedildiği gibi son birkaç sene zarfında türemiş bir sanat değildir. New York’ta on sekiz seneden beri manikürcülük yapan bir kadın varmış. (...) Ne manikürcü bolluğu varmış ne de onlara devam eden müşteri bolluğu.” Ahmet Cevat Emre’nin Ankara’da yayımlanan Muhit dergisi Mayıs 1930 tarihli 19. sayısında manikürü konu edinirken, yaygınlaşma nedenini de açıklar: “Suvare eldivenlerinin terk edilmesi asrî kadın için (manikürü) itiyat haline” getirmiştir.
Saç Kurutma Makinesi
Saç kurutma makinesi elektrikli süpürge ile blenderin bileşiminden doğmuştur. 1910’larda elektrikli aletler icat edilir ve yaygınlaşırken, her alet ve makineye birçok işlevi yakıştırma çabası vardı, ilk elektrikli süpürge reklamlarında da saçını bu makine ile kurutan bir kadın resmi kullanılmıştı, süpürgenin emici özelliği kadar üfleyici özelliğinden de yararlanılması öneriliyordu.
Saç kurutma makinesinin icadı ilk elektrikli süpürge motorlarının hantallığından kaynaklanıyordu. Blenderin patenti 1922’de alınmış olsa da, aynı şehirde, Racine’de (Wisconsin) yürütülen çalışmalarla blenderler için üretilen uygun motorlar elektrikli süpürge mantığıyla birleştirilince, Racine ve Cyclone adlı ilk ürünler Racine Universal Motor Şirketi ve Hamilton Beach Şirketi tarafından 1920’de piyasaya çıkarıldı.
İlk saç kurutma makineleri ağır, verdikleri hava fazla sıcak olsa da 1930’lara kadar elektrik süpürgelerinin yerini tuttular. 30 ve 40’lı yıllarda ısı ve hız ayarlama sistemleri geliştirildi. 1951’de elde taşınan küçük model yapıldı ama saç kurutma makinesinin Amerika’da yaygınlaşması 1960’Iardan sonra oldu.
Kudret Emiroğlu’nun
GÜNDELİK HAYATIMIZIN TARİHİ
kitabından alıntılanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder