1 Ocak 2023 Pazar

TÜRKMENLER

 



Oğuzlar, Maveraünnehir ve Horasan elinde yaşamakta idiler. Bir kısmı göçerevli kalmış, bir kısmı da şehirler kurmuşlardı. Fakat sekizinci yüzyılın başlarında Arap komutanlarından (Kuteybe) Oğuz elini istila etti. Maveraünnehir Müslümanların eline geçti. Arapların bu bölgeye yerleşmeleri 842 tarihinde halife (Mutasım) zamanındadır. Arap tüccarları Horasan'dan Çin'e doğru ticarete başladılar. Bu devirde Nasturi papazları Türkler arasında hristiyanlığı yaymaya çalıştılar. Oğuzlar Şamanizm dininde idiler. Türk elinde camii, Buhara'da 712 tarihinde Kuteybe yaptırdı. Arap Halifeleri yerli Türk beylerine elçiler göndererek İslamiyet’i kabul etmelerini dilediler. Buna rağmen Emeviler Türk elini soyuyorlar, haraç alıyorlardı. Arap tüccarları ile temasa gelen Türklerin bir kısmı Müslümanlığı kabul ettiler. Müslüman olan Türkler ilk Müslüman devleti olan (Saman Oğulları) ve (Karahanlılar) devletlerini kurdular. Dokuzuncu yüzyılda Müslümanlık yayılmaya başladı.


Onuncu yüzyılda birdenbire Oğuzların 200 bin çadır halkı Müslümanlığı kabul ediverdi. Bu cihan tarihi için büyük bir olay oldu. Şamanizm dininde olan Oğuzlar Müslüman olarak Tanrının birliğine, Hazreti Muhammed'in Peygamberliğine, Kuran-ı Kerime inandılar. Artık Oğuzlar güneş din sisteminden büyük bir kitaba bağlandılar. Büyük kısmı Sünniliği, bir kısmı da Alevi olup Şamanlığı Müslümanlıkla bağdaştırdılar.


Oğuzlar Müslüman olunca Selçuklu devletini kurup cihan tarihine bir kuvvet olarak çıktılar. Selçuklular İran'a, bütün Arap alemine sahip oldukları gibi Doğu Roma'nın da varisi oldular. Oğuzlar kendi arzularıyla Müslümanlığı kabul ettiler. Bu dine gönülden bağlanıp onu yükselttiler ve muhafaza ettiler. Müslümanlık camiası içinde siyasi bir varlığa sahip oldular. Cihan tarihinde rol oynadılar. Yeni bir medeniyet kurdular.



Oğuzlar Müslümanlığı kabul edince onlara (Türkmen) denildi. Türkmen (Türk) kelimesiyle (Men) kelimesinden müteşekkildir. Men ise adam demektir. Türk adam, Müslüman Türk manasınadır. Bir manaya göre halis Türk demektir. Göçerevli Türkmenlere (Yörük), toprağa yerleşenlere (Türk) denilmiştir. Selçuklular zamanında Türkmen adını alan Oğuzlar, Alpaslan ve bilhassa oğlu Melikşah zamanında Anadolu'ya yerleştirilmiştir. Anadolu Oğuz Türkmenlerinin yatağı, yurdu oldu. Onbirinci yüzyıldan itibaren Anadolu Türkleştirildi. Anadolu bir (Türkmen eli) haline geldi. Selçuk Sultanı Melikşah Horasan'da bulunan Türkmen oymaklarına yeni fethedilen Anadolu topraklarında yaylak ve kışlaklar verdi. Bu sebeple Anadolu'ya büyük Oğuz Türkmenler göçü oldu. Türkmenlerin en büyük kısmı bu kıtaya yerleştiler. Türkmen oymak ve boyları, birbirleriyle bozuşmaması için ayrı ayrı yerlere yerleşmiştir. Türkmenlerin Anadolu'ya yerleşmeleri tarihte vuku bulan göçlerin en önemlilerinden biri olmuştur.


Anadolu'nun Kuzey yöresine Oğuz Türkmenlerin (Bozok) koluna mensup 12 boy yerleştirilmiştir. Güney Anadolu'ya ise Oğuz Türkmenlerin (Üç ok) koluna bağlı 12 boy yerleştirilmiştir. 24 boy her tarafı doldurdu. Selçuk devletini kuran (Kınık) boyu Orta Anadolu'ya yerleşti. Bunları takiben de Kayı, Bayındır ve Afşarlar geldiler. Üçüncü olarak da Salur, Çepni, Bayat, Iğdır, Döğer boyları geldiler. Anadolu'nun fethinde en önemli rolü (Yıva) boyu göstermiştir. Dil itibariyle kıt'aya hakim olundu. Orta Anadolu'da kınık lehçesi yayıldı.


Türkmenler Kızılırmak'tan itibaren ovalara yerleşip, Çiftçilikle meşgul oldular. Sürü sahipleri de Kuzey Anadolu dağları ve Toroslar ‘da dolaştılar. Bunlar bugüne kadar Türkmen aşiretleri ve (Yörükler) diye anılmaktadır. Anadolu'ya Türkmen Oğuzlardan sonra Uygurlar, Karluklar, Çiğiller, Kalaçlar, Kanıklar, Kıpçaklar;

Ağaçerilerinden boy ve oymaklar gelip yerleştiler. Ayrıca Bizanslıların yerleştirdikleri (Hıristiyan Oğuz) larda Anadolu'da yaşamakta idiler. Hıristiyan Oğuzların adları hep öz Türk adları idi.

Anadolu'ya Türkmenler geldikleri zaman nüfusu pek az buldular.

Eski kavimler münkariz olmuş, yalnız bazı bölgelerde Ermeni, Kürt ve şehirlerde ise Rumlar yaşamakta idi. Anadolu'nun 43 bin köyünden 35 bin köyünü Türkmenler kurdular. Köy, bir abanın çadırlarını bırakarak evlerde oturmakla başlamıştır. Komün mahiyetinde köyler kurulmuştur.

Anadolu'ya gelen ilk büyük kafile 100.000 kişi olup, komutanları Artuk ve Tutak beylerdi. İkinci bir kafile de 320.000 Türkmendi. Onbirinci yüzyılda Anadolu'ya ( 1 ) milyon Türkmen geldi.

Diğer yüzyıllar da durmadan Anadolu'ya Horasan elinden göç oldu. Bu nüfus bugün otuz altı milyonu buldu. Anadolu'nun 70 kadar şehrinde Türkmenler yerleştiler. Camiler, medreseler, Kervansaraylar, hamamlar, şifahaneler kuruldu

Anadolu'ya Oğuzların 24 boyu kendi adlarını veren köyler kurdular. Bugün Anadolu'da 43 bin köy vardır. Bozokların (Kayı, Yazır, Avşar, Beydili) boylarından Oğuz hakanları çıkmıştır. Üçokların (Kınık, Eymur) boylarından devlet reisleri gelmiştir. Bu boylara ait köy adları hala Anadolu'da yaşamaktadır. Bu köyler

şunlardır :


Adet Üçoklu Köyler

16           Bayındır

 2            Peçenek

               Çavuldur           GökHan Boyları

10          Çepni


Adet Bozoklu Köyler


4 Salur

20 Eymür Dağhan Boylan

2 Alayund Ürker


     Adet Bozoldu Köyler

3 Iğdır

1 Büğdüz Denizhan Boyları

9 Yıva

18 Kınık


14 Kayı

16 Bayat Günhan Boyları

Alkaevli

3 Karaevli


4 Yund

4 Döker Ayhan Boyları

3 Dodurga 


             Yazırlı

12 Afşar

9 Kızık Yıldızhan Boyları

2 Beydili

14 Kargın




Bu cetvele göre Anadolu'da Bozok adlı (81) köy, üçoklara ait (82) köy adı vardır. 17 tane de Salur'un bir kolu olan Karaman adlı köy bulunmaktadır. Ayrıca Oğuz adlı (6) köy ile bir de Erzurum’da (Oğuzdağı) vardır.


Anadolu'da diğer Türk kavimlerinden 4 tane (Özbek), 3 tane (Kazak), 5 tane (Kuman), 11 tane (Karluk) 1 tane (Kırgız), 1 tane (Kumuk), 1 tane (Hazar), 2 tane (Macar) adlı köyler de vardır.


Türk ve Türkmen adlı köyler de vardır. Türk eli köyü, Türkan, Türkiyan, Türkbar, ayrıca Türkmenli, Türkmen Hacı, Türkman, Türkmen, Türkmanoğlu, Türkmenli gibi. Bunlardan başka Kurt anlamına gelen (Çine) köyü, Orhunlu, Kızılelma, Kopuz, Hun'ların bir kabilesi olan Bozgeyikli köyü. Hive köyü, Şilan köyü, Kara koyunlu, Akkayunlu, Akça Koyunlu, Güney, Gökoğlan gibi köyler hep Oğuz Türkmen adlarıdır. Bu adlar Anadolu'nun tapu senetleri mertebesindedir. Hepsi Türk'lüğün birer damgalarıdır. Anadolu'da meşhur olarak yaşamakta olan (Türkmen Aşiretleri) de şunlardır :

 

1- Kara Keçili Aşireti

2 -   Afşar »

3 - Farsak »

4 - Sarı »

5 - Kaçar »

6 - Tahtacı Türkmenleri


Ayrıca Anadolu'da Beydili, Gündeçli, Köçekli, Kuyumcu, Karaşar, Gökçeli, Eseli, Nacarlı, Sehepli, Cingöz, Çobanlı, Çaylak, Bayat, Aydınlı, Karagöz, Tanrıdağ, Alabalı, Çiçili, Mazici, Barak, Türkmen aşeritleri de vardır. Bunların bir kısmı da (Alevi) dir. Farsak'lar Adana ve Antalya Vilayetlerinde, Afşarlar Doğu ve Kuzey Anadoluda dolaşırlar. Kaçarlar Anadolu'da azdır. Sarılar aşireti de Güney Anadolu'da yaşarlar. Karakeçili aşireti de büyük bir koldur. Alevi Tahtacılar da Toroslar'dan Çanakkale'ye doğru yaşamaktadırlar. Anadolu (Oğuz Türkmenlerin) ülkesi olmuştur. Bu Oğuz Türkmenler :

1- İran'da - Büyük Selçuklu İmparatorluğu,

2 -   Anadolu'da - Anadolu Selçuklu İmparatorluğu,

3 - Osmanlı İmparatorluğu,

4 - Türkiye Cumhuriyeti Devletini

kurmuşlardır. Oğuz Türkmenlerin kurdukları devletler (900) yıldan beri devam etmektedir. Oğuz Türkmenleri bizim atalarımızdır. Yani Türkiye Devletiyle ulus adımız (Türk), devlet adımız da (Türkiye) olmuştur. Bütün dünya ulusları bizi Türk diye anmaktadır. Atatürk'ün (Ne Mutlu Türküm Diyene!) dediği gibi biz de, tarihe ün salan Türklüğümüzle iftihar eder, bu vatanda onun adına çalışırız.




Oğuz Türkmenlerin devletini kuran (Selçuk Han) dır.

 



 

SELÇUK HAN


985 - 1007


ŞECERE

Adı                  Selçuk

Baba Adı                Dokak

Doğumu   985 . 1007

Saltanatı          22 yıl

Ölümü             1007

        Çocukları         Aslan •  Mikail •Musa • Yunus •Yusuf


Selçuklu Devletini kuran, Oğuzların Üçok koluna mensup (Kınık) boyundan (Dokak) ın oğlu (Selçuk) dur. Dokak'ın ataları şunlar olduğu Oğuznamede kayıtlıdır. (Karaküçi, Toksurmuş, Lokman, Ertuğrul)  dur. Dokak Oğuzların büyük bir kolu Olduğu Uygurların tabaasından idi. Uygurlar Göktürk Devletinin yıkılışından sonra devlet kurmuşlardı. Bunlar medeniyette de pek yüksek olup, ilk defa matbaayı icat etmişler. Orta Asya'nın ticaretini ellerinde tutmuşlardı.


Dokak Kınık beylerinden olup, Hazar hükümdarı (Beygür­han) a kendisini sevdirmiş ve büyük bir askeri birliğin komutanı olmuştu. Emri altında da bir ordu vardı.


875 yılı içinde Uygur Hakanı, Oğuzların bir boyuna karşı askeri bir kuvvetle yola çıktı. Bunu haber alan Dokak Bey, hükümdarın ordusunun önüne çıkarak, bu sefere mani olmak istedi. Ona hakaret edici sözler sarfetti. Beygü Han kılıcını çekip Dokak'ı yüzünden yaraladı. Buna kızan Dokak da elindeki gürzle ona vurarak, atından aşağı düşürdü. Hakan Dokak'ın öldürülmesini emrettiği halde onu kimse öldürmedi. Çünkü bütün askerler Dokuz Oğuzlardandı. Dokak Beygü Han'a: «Şayet Oğuzları öldürürsen, bütün Oğuz boyları ayağa, kalkacak ve iç savaşlar olacaktır. Bundan dolayı Hazar Devleti yıkılabilir» diye haber gönderdi. Bütün   beyler Dokak'ın düşüncesini doğru buldular. Beyler bir Şölen verip ikisini barıştırdılar. Dokak ileri görüşü ve yüksek ahlakı ile kendisini daha fazla sevdirdi. Adı her yöne yayıldı. Bu olay Oğuzların ilerde bir egemenlik kuracaklarına en canlı bir şahitti. Dokak'a (Kuvvetli Yay) takma adı verildi. Bu olaydan sonra Dokak çok yaşamadı. Yetiştirdiği oğluna şöhretini bıraktı. Oğlu (Selçuk) babası öldüğü zaman 18 yaşlarında idi. Selçuk 900 miladi yılında Yerkend'de dünyaya gelmişti. Bu delikanlı babasının bütün iyi meziyetlerine sahip idi. Kısa bir zamanda hakana kendini sevdirdi. Beygü Han onu bir müddet sonra (Sübaşı) lığa tayin etti. Sü, eski Türkçede (Sülemek - Sefer etmek) anlamına gelmektedir. Bu kelimeden sü hecesi alınarak ordu komutanlarına (Sübaşı) denilmiştir. Subay da bu kelimeden alınmıştır.  


Selçuk kısa zamanda bir komutan olunca bir Oğuz Devleti kurmağa karar verdi. Kınık boyu da Oğuzların en kuvvetlisi idi. Salur, Kayı, Bayındır, Yıva boyları da Selçuk'u çok seviyorlardı. Selçuk bir devlet kurmayı iyice tasarladı. Bir bahane arıyordu. Bir gün hükümdar Selçuk'u sarayına davet etmişti. Saraya gelince Hakan'ın, Hatununun üst tarafına kurulup oturdu. Bu saray adetini bozmaktı. Bu hareketiyle niyetini belli etmişti. Hakanın eşi ve hükümet büyükleri Selçuk'un aleyhine döndüler. Onu öldürmeye karar verdiler. Bu tehlikeli durumu gören Selçuk, Yenikent'i terkedip, 930 tarihinde (Cend) şehrine kaçtı.


Onuncu yüzyılın ortalarında Asya'da şu devletler yaşamakta idi :


1 -  Doğu Türk elinde (Uygur Devleti),

2 -  Tanrıdağ yöresinde (Karahanlılar),

3-- Maveraünnehir ve Horasan'da (Saman Oğulları)

4 -   Afganistan'da ( Gazneliler Devleti),

5 -  Anadolu'da (Bizanslılar)


vardı. Bu devletlerin yaşadıkları onuncu yüzyılda Oğuzlar Seyhun Nehri dolaylarıyla Hazar Denizine kadar yayılmışlardı. Boylar, oymaklar ve abalar halinde yaşıyorlardı. Oğuzların batısında Hazer Türkleri, Doğusunda Karluklar, Kuzeyinde Kimaklar, Güneylerinde ise Müslüman Araplar bulunuyordu.


Cend şehri ise İslamların tam sınırı idi. Araplar putpereslere cihad açmışlardı. Uygurlar Maniheizm dininde, bir kısım Türkler de Nasturi papazlarının tesiriyle hıristiyan olmuşlardı. Hazarların bir kısmı da Musevi olmuşlardı. Bunlara (Karayım) deniliyordu. Ayrıca Mazdekiler olup bunlara (Zındıklar) deniliyordu. Ayrıca Budistler ve Zerdüştler de bulunmakta idi. Oğuzlar da (Şamanizm) dininde idiler. Araplar Cend'e kadar gelmişler, bu kavimleri müslüman yapmaya çalışıyorlardı. İşte bu sıralarda Cend'de bulunan Selçuk 100 kadar adamı ile Müslüman olmayı düşündü. Bütün serveti de 50.000 koyun 1500 deve ve atları idi. Selçuk Arap ve Valisine adamlarından birisini göndererek ondan Müslümanlığı anlatacak bir din adamı istedi. Vali, Selçuk'a bir hey'et gönderdi. Bunlar, Hazreti Muhammed'in hayatını, eshabı olan dört halifenin şahsiyetlerini ve yaptıklarını, Kuran-ı Kerim'i ve İslamiyet’in esaslarını anlattılar. Oğuzların en hoşuna giden (cihat) ile eşitlik esasları ve İslam’ın şartları oldu... Selçuk sınır boyunda olunca Maveraünnehir'den doğuya kadar uzanan bütün puta tapanlarla savaşacaktı. Bu işte, büyük bir kitaba inanmakla olabilirdi. Derhal Selçuk başta bütün Oğuzlar Allah'ın birliğine, onun Resülü Hazreti Muhammed'e ve Kuran-ı Kerim'e inandılar. Kendi arzulariyle Müslümanlığı kabul ettiler. (960). Birdenbire 200.000 çadır halkı Oğuzlar Müslüman oldular. Onuncu yüzyılda Müslüman olan Oğuzlar, Asya tarihinde yeni bir devrin başlangıcı oldu .



Zamanla Müslümanlık Ceyhun Nehri boylarından, Anadolu'ya, oradan Batı Türk eline, Güney'den Mısır'a ve nihayet Fas'a kadar uzandılar. Zamanla Oğuzlar Selçuklu, Osmanlı adiyle geniş imparatorlukları kurdular.


Artık Oğuzlar Şamanlık dininden Müslümanlığa döndüler. Bu zaman (Türkmen) adını aldılar.



SELÇUKLU İMPARATORLUĞU TARİHİ

Yazan: Enver Behnan ŞAPOLYO

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siyahkaya Barajı / Silopi / Şırnak