Türk dünyası, önemli bir kısmı eski Sovyetler Birliği sınırları içerisinde olmak üzere geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Bu coğrafyada, birçoğu özerk cumhuriyetlerde yaşayan Türk toplulukları bulunmaktadır. Son olarak 1989 yılında bir Genel Nüfus Sayımı yapılmıştır.
Buna göre bütün Türk nüfusu ayrı ayrı Türk topluluğu olarak sayıma dahil edilmemiştir. Nüfusları çok az olan Türk toplulukları, yaşadıkları bölgelerdeki nüfus bakımından büyük olan diğer topluluklarla birlikte sayıma dahil edilmişlerdir.
Bu çalışmada, "Türk” tabiri, Türk oldukları bilinen ve bu özellikleri tarihçiler tarafından da kabul edilen Türk toplulukları için kullanıldığı gibi, aynı zamanda köken itibarıyla Türk kültürünün birçok unsurunu taşıyan topluluklar için de kullanılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında yaşayan Türk nüfusun yaklaşık üçte ikisi Eski Sovyetler Birliği toprakları üzerinde yaşamaktadır. Bu coğrafyada yaşayan ve bağımsız bir devlete sahip olmayan Türk topluluklarının yaklaşık olarak yüzde 15’i Orta Asya ve Kafkasya Bölgesi’nde bulunmaktadır. Orta Volga ve Güney Urallar arasında bulunan bölgede de Türk toplulukları yoğun olarak yaşamaktadır. Yoğun biçimde yaşadıkları diğer bir bölge ise Sibirya Bölgesi’dir. Aynı zamanda Eski Sovyetler Birliği’nin batı bölgesi olarak adlandırılan ve Moldova, Ukrayna ve Litvanya Cumhuriyetlerini kapsayan coğrafyada da Türk toplulukları bulunmaktadır.
Orta Asya Bölgesi’nde yaşayan Türk toplulukları arasında Karakalpak Türkleri ve Uygur Türkleri bulunmaktadır. Bu topluluklardan Karakalpak Türkleri Aral gölü kıyısında Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan Cumhuriyetlerinin sınırlarının kesiştiği bölgede Özbekistan’ın sınırları içerisinde yer alan Karakalpak Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamaktadır. Bu cumhuriyet aynı zamanda Karakalpakistan olarak da anılmaktadır. Arazisinin büyük bir kısmı çöl ile kaplıdır. Başkenti Nukus olan cumhuriyetin yüzölçümü 165 bin kilometrekaredir. 9 şehir ve 13 yerleşim bölgesine sahiptir. Doğal kaynakları arasında doğal gaz ve petrol önemli bir yer tutar. Tarım ürünleri arasında pamuk önemli bir yere sahiptir. Nüfusunun yaklaşık olarak yüzde 50’den fazlası kırsal yerleşim alanlarında yaşamaktadır. Karakalpak Özerk Cumhuriyeti’nde esas unsur nüfusun yüzde 60’ını kapsamaktadır. Bununla birlikte toplam nüfusun yüzde 31’ini Özbek, Kazak, Türkmen ve Tatar Türkleri oluşturmaktadır. Geriye kalan yüzde ise Rus ve diğer etnik grupları içermektedir. Uygur Türklerinin ise çoğunluğu Çinliler tarafından Sincan-Uygur Özerk Cumhuriyeti olarak adlandırılan Doğu Türkistan’da yaşamaktadırlar. Bu grubun dışında kalan Uygur Türklerinin büyük bir kısmı Özbekistan Cumhuriyeti’nde olmak üzere Kazakistan ve Türkmenistan Cumhuriyetlerinde de Uygur Türkü yaşamaktadır.
Kafkasya Bölgesi’nde ise 20 Türk boyu yaşamaktadır. Bu Türk boylarından Avar, Lezgl, Dargln, Kumuk, Lak, Tabasaran, Nogay, Rutul, Tsahur ve Agullar Dağıstan Halkları olarak adlandırılmaktadır. Bu Türk boyları Dağıstan Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamaktadırlar. Bu Özerk Cumhuriyet Hazar denizinin batı kıyılarında ve Kuzey Kafkasya’nın doğu bölümünde yer almaktadır. Gürcistan ve Azerbaycan Cumhuriyeti ile ortak sınırı bulunmaktadır. Petrol, doğalgaz ve kömür başlıca yer altı zenginlikleri arasında sayılabilir. Bu Türk halklarından Avarlar, cumhuriyetin kuzey doğusunda yaşamaktadırlar. Nüfusun büyük bir çoğunluğu kırsal yerleşim bölgelerinde yaşamaktadır. Lezgiler, cumhuriyetin güneydoğu kesiminde yaşamaktadır. Darginlerin ise Dağıstan Cumhuriyeti’nin merkezi bölgelerinde yaşadıkları bilinmektedir. Darginlerin yerleşim bölgelerinin batısında Hazar denizi, güneyinde Tabasaran ve Agulların yerleşim alanları bulunmaktadır. Kuzeyde ise Kumuk Türkleri ile komşudurlar.
Kafkasya Bölgesi’nde yaşayan Karaçay Türkleri Karaçay-Çerkez Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamaktadırlar. Cumhuriyetin güney batısında Abhazya, güneyinde Gürcistan Cumhuriyeti, batısında Adıge Özerk Cumhuriyeti, doğusunda ise Şetkale şehri bulunmaktadır. Balkar ve Kabardinler ise Kabardin-Balkar Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamaktadırlar. Bu cumhuriyet, güneyinde Kuzey Osetya Bölgesi, kuzeybatısında Gürcistan Cumhuriyeti, batısında ise Karaçay-Çerkez Özerk Cumhuriyeti ile komşudur.
Çeçenler çoğunlukla Çeçenistan Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamaktadırlar. Güneydoğusunda Dağıstan Özerk Cumhuriyeti, güneyinde Gürcistan Cumhuriyeti, batısında sırasıyla Kuzey Osetya ve Kabardin-Balkar Özerk Cumhuriyeti, kuzeyinde ise Rusya Federasyonu bulunmaktadır. 1979 Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre nüfusun hemen hemen tamamı anadilleri olan Çeçenceyi konuşmaktadır. İnguşlar da Çeçenler gibi Kafkas kavimleri arasında yer almaktadır. Tarihte birçok defa isim değiştiren ve toprakları dağıtılan Çeçen ve İnguş halkı 1944 yılında Kazakistan Cumhuriyeti’ne sürgün edilmişlerdir. "..Çeçen-İnguş Özerk Cumhuriyeti 1946’da evveliyatını da kapsayarak dağıtıldı, ama bu zamana kadar Çeçen-İnguş yer isimleri Rusça isimlerle zaten değiştirilmişti ve toprak yeni göçmenlere dağıtılmıştı. 1957’de Çeçen ve İnguş hakları resmen iade edildi, cumhuriyetleri yeniden kuruldu ve halkın evlerine dönmelerine müsaade edildi; ancak geri dönüşleri değişik kavimler arasında havanın gerilmesine neden oldu. Bu da ara sıra ciddi çatışmalara neden oldu, 1958’de olduğu gibi.. İnguşların 1979’daki bölgesel dağılımını gösteren istatistiklerden anlaşılıyor ki, çok sayıda İnguş henüz dönmüş değildir ve halen Orta Asya’da yaşamaktadırlar..” (Akıner, 1995).
Adıgeler, Adıge Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamaktadırlar. Bu cumhuriyet, Kuzey Kafkasya’da Rusya Federasyonu’na bağlı Krasnodar topraklarında bulunmaktadır. Başkenti Maykop şehridir.
Abazalar, Abhazya Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamaktadırlar. Komşu Acar Özerk Cumhuriyeti’nde de bazı Abaza yerleşim yerleri bulunmaktadır. Doğusunda Gürcistan Cumhuriyeti, kuzeyinde sırasıyla Kuzey Osetya, Kabardin-Balkar Özerk Cumhuriyeti ve Karaçay-Çerkez Özerk Cumhuriyeti bulunmaktadır. Güneybatısında Karadeniz kıyıları yer almaktadır. Başkenti Suhumi şehridir. Tarih boyunca Abhazlar yurtlarından göç etmeye zorlanmışlardır. "15. yüzyılın ortalarında Osmanlılar Abhazya’yı ele geçirdiler; 16. yüzyılın sonlarında Osmanlıların Kafkasya seferi için burası bir başlangıç noktası oldu. Osmanlı tesiriyle Abhazlar arasında İslam yayılmaya başladı..1810’da Abhazya Rusların idaresine girdi. Başlangıçta, belli ölçüde bağımsızlığını korudu ve iç işlerini kendisi yönetti, fakat 1864’te doğrudan Rus yönetimine girdi. Ruslara karşı birçok ayaklanma meydana geldi ve 1866’da çok sayıda Abaza Türkiye’ye göç etti. 1877-1878 Rus-Türk savaşından sonra bir kısım Abhazyalı daha Türkiye’ye geldi. Bu göçler sonucu Abhazya’daki Abhazların sayısı 128.000’den 19. yüzyılın sonunda 20.000’e düştü.” (Akıner, 1995).
Çerkezler, çoğunlukla Karaçay-Çerkez Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamaktadırlar. Bu özerk cumhuriyet Ocak 1922’de Rusya Federasyonu’na bağlı Şetkale topraklarında oluşturulmuştur. İdari merkezi Çerkesk şehridir. 27 Temmuz 1922 tarihinde Adige-Çerkez Özerk Cumhuriyeti kurulmuştur. Bu özerk cumhuriyet Ağustos 1928’de Adige Özerk Cumhuriyeti’ne dönüşmüştür. Çerkez olarak bilinen yerli halk Adige olarak isimlendirilmiştir.
Abhazların çoğu Karaçay-Çerkez Özerk Cumhuriyeti’nde, büyük ve küçük Zelençuk, Kuban ve Kuma nehirlerinin yukarısında yaşamaktadırlar. Adıge Özerk Cumhuriyeti’nin doğu kısmında da yaşadıkları bilinmektedir.
Osetinler, Orta Kafkasya’da, ana sıradağın iki yanında yaşamaktadırlar. Kuzeyde Kuzey Osetya Özerk Cumhuriyeti, güneyde ise Güney Osetya Özerk Cumhuriyeti bulunmaktadır. İran asıllı bir Kafkas kavimi olan Osetinler 16. yüzyılda Kırım Hanlığı’na bağlı Kabardaların idaresine girmişlerdir. Kabardaların etkisiyle Osetlerin bir kısmı İslam dinini seçmiştir. Ir ve Digor olmak üzere iki gruba ayrılan Osetinlerin sadece Digor kolu Müslümandır.
Ahıska Türkleri, 1944 yılına kadar bügünkü Türk-Gürcü sınırını oluşturan Ahıska (Meskhetya) bölgesinde yaşamaktaydılar. Bu tarihte bölgedeki Türk grupları güvenlik gerekçesiyle Orta Asya ve Kırgızistan’a, çoğunlukla da kıraç bozkırlara sürülmüşlerdir. Sürgün sırasında veya hemen sonrasında 30.000 ila 50.000 arasında nüfusun hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir. 1968’de Ahıska Türklerine Ahıska’ya dönme hakkı verilmişse de bugüne kadar ancak birkaç bin kişi dönme izni alabilmiştir.
Malkarlar da Kafkasya’da yaşayan Türk toplulukları arasında yer almaktadır. Eski Sovyetler Birliği’nin Sibirya Bölgesi’nde Yakut, Dolgan, Tuva, Hakas, Altay, Şor ve Tofa Türkleri yaşamaktadır. Bu topluluklardan Yakutlar ve Dolganlar Kuzey Sibirya bölgesine, geriye kalan diğer gruplar ise Güney Sibirya bölgesine yerleşmişlerdir.
Yakut Türkleri, Yakut Özerk Cumhuriyeti’nde bulunmaktadırlar. Cumhuriyet, Rusya Federasyonu’na bağlı Kransnoyar Bölgesi’ndeki ulusal topraklar üzerine kurulmuştur. Yakutlar, uzun süre Rus etkisinde kalmış olmalarına rağmen ulusal dilleri olan Yakut Türkçesini korumuşlardır. 1979 ve 1989 Genel Sayım sonuçlarına göre cumhuriyette yaşayan Rus nüfusun oranı yüzde 50’den fazladır. "Yakut” ismi esasında Ruslar tarafından verilmiş bir isimdir. Yakutlar kendilerini "Saha”, ülkelerini de "Sahayeri” olarak adlandırmakta ve her vesileyle bu isimleri daha çok tercih ettiklerini belirtmektedirler.
Kuzey Sibirya’da yaşayan bir diğer Türk topluluğu da Dolganlardır. Dolganlar, Yakutçaya yakın bir dil olan Dolgancayı resmi dil olarak kabul etmişlerdir. Şamanizm’i, yani kendi ifadeleriyle "Türk inanını” din olarak kabul etmektedirler.
Tuva veya Tüvinyan olarak adlandırılan bir diğer Türk topluluğu, Tuva Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamaktadır. Bu cumhuriyet Rusya Federasyonu toprakları içinde yer alır.
Doğusunda Moğolistan Halk Cumhuriyeti ile ortak sınıra sahiptir. Güneybatısında Gorno-Altay Özerk Cumhuriyeti, batısında ise Hakas Özerk Cumhuriyeti bulunur. Bu Türk topluluğu Budizm’i benimsemiştir.
Hakas Türkleri, Rusya Federasyonu içinde Hakas Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamaktadırlar. Cumhuriyet, Hakasya olarak da adlandırılmaktadır. Türk dillerinin kuzey grubunda yer alan Hakaşça, resmi dil olarak kabul edilmiştir. Nüfusun yüzde 70’e varan bir oranının kendi dilini konuştuğu bilinmektedir. Hıristiyanlık dinini benimsemişlerdir.
Gorno-Altay Özerk Cumhuriyeti’nde yerleşmiş olan Türk grubu, Altay Türkleri olarak adlandırılmaktadır. Rusya Fedarasyonu toprakları içinde yer alan bu Cumhuriyet, güneyinde Moğol ve Çin Halk Cumhuriyetleri, güneybatısında Kazakistan Cumhuriyeti ile komşudur. Resmi dil olan Altaycayı konuşanlar, topluluğun yüzde 90’ını oluşturmaktadır. Çoğunluğu Hıristiyan olan Altay Türkleri arasında Müslümanlığı ve Budizm’i din olarak seçenler de bulunmaktadır.
Şor Türkleri, Rusya Fedarasyonu’na bağlı Kemerova Bölgesi’nin Şoriya olarak da adlandırılan kısmında yaşamaktadırlar. Resmi dilleri Şorcadır. Fakat, halkın tamamına yakını Rusça konuşmaktadır.
Tofa Türkleri, Rusya Federasyonu’na bağlı, İrkutst Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamaktadırlar.
Resmi dilleri Tofa dilidir. 1979 Genel Nüfus Sayımı’na göre halkın yaklaşık yüzde 40’ı Rusçayı ana dili olarak belirtmektedir. Din olarak Şamanizm’i benimsemişlerdir.
Volga-Ural Bölgesi’nde yaşayan Türk toplulukları arasında Tatar, Kırım Tatarı, Başkurt, Çuvaş ve Kırımçak Türkleri de bulunmaktadır. Kırımçaklar dışındaki diğer toplulukların nüfusu yaklaşık olarak 150 bin rakamının üzerindedir. Kırımçaklar, Türkler arasında nüfusu en hızlı azalan topluluk olma özelliğine sahiptir.
Orta Volga ve Güney Urallar arasındaki bölgede Slav olmayan ve Türk dilini konuşan topluluklardan birisi de Tatarlardır. Tatarlar bölgede en fazla nüfusa sahip olan topluluktur. Tatarlar, Tataristan veya Tatarya olarak da adlandırılan Tataristan Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamaktadırlar. Bu cumhuriyetin batısında Çuvaş Özerk Cumhuriyeti, doğusunda ise Başkurt Özerk Cumhuriyeti yer almaktadır. Başkenti Kazan olan ülkenin petrol ve doğalgaz rezervleri başlıca yeraltı zenginlikleri arasında yer almaktadır. Nüfusun yarısından fazlası kırsal yerleşim merkezlerinde yaşamaktadır. Resmi dilleri Tatarcadır. Tatar Türklerinin çoğunluğu Müslümandır.
Kırım Tatarları, Altınordu Devleti’nin içinde yaşamış olan Kırım Türklerinden oluşmaktadır. Aynı zamanda, 13. yüzyılda Kırım’a yerleşen Anadolu Türklerinin soy olarak devamıdır. 18. yüzyılda Rus yönetimine giren Kırım Tatarları, İkinci Dünya Savaşı’na kadar Kırım Tatar Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamışlar, İkinci Dünya Savaşı sırasında düşmanla işbirliği yapmakla suçlanmışlardır. Özerk cumhuriyetleri iptal edilmiştir. Bu tarihten sonra Orta Asya ve Sibirya bölgelerinde sürgün hayatı yaşamışlardır. Kırım Tatarları dünyanın en çok mağdur olan halklarından birisidir.
Başkurt Türkleri, Başkurdistan Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamaktadır. Rusya Federasyonu toprakları içerisinde yer alan ülkenin doğusunda Kuzey Kazakistan, güneyinde Batı Kazakistan, batısında Tatar Özerk Cumhuriyeti yer almaktadır. Resmi dili Batı Türk dilleri arasında sayılan Başkurtçadır. Müslüman bir Türk topluluğu olan Başkurtlar daha çok kırsal yerleşim alanlarında yaşamaktadır. Nüfusun yüzde 70’den fazlası Başkurtçayı ana dil olarak konuşmaktadır.
Çuvaş Türkleri, Çuvaşistan Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamaktadırlar. Rusya Federasyonu toprakları içinde yer alan ve doğusunda Tatar Özerk Cumhuriyeti bulunan ülkenin resmi dili Çuvaşçadır. Halkın tamamına yakını bu dili ana dil olarak konuşmaktadır. Çoğunluğu Müslüman olan Çuvaş Türkleri arasında Ortodoks Hıristiyanlığı din olarak benimsemiş olanlar da bulunmaktadır.
Kırımçaklar, İkinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar Kırım’da yaşayan Musevilik inancına mensup Türklerdir. Hazarların soyundan geldikleri tahmin edilmektedir. Günümüzde bu Türk topluluğunun nüfusu gittikçe azalmaktadır. Bugün eski Sovyetler Birliği toprakları içinde dağınık bir biçimde yaşamaktadırlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde de yaklaşık olarak 2500 kişilik bir nüfusa sahip oldukları bilinmektedir. Kırımçak dilini konuşanların sayısı çok azdır. Bu dilin hemen hemen yok olduğu da söylenebilir. Etnik anlamda varlık göstermeleri mümkün görülmemektedir.
Eski Sovyetler Birliği’nin batısında iki Türk topluluğunun yaşadığı bilinmektedir. Gagauz (Gökoğuz) ve Karaim Türkleri olarak adlandırılan bu gruptan Karaimlerin nüfusları çok azdır. Gagauzlar, Moldova Cumhuriyeti’nin güney bölgelerinde, Ukrayna’da, ve Orta Asya’da yaşamaktadırlar. Gagauzca, Anadolu Türkçesine en yakın Türk şivesidir. Gagauzlar Ortodoks Hıristiyanlığı din olarak benimsemişlerdir. Karaim Türkleri ise Museviliği din olarak kabul eden bir Türk topluluğudur. Ukrayna Cumhuriyeti’nde ve Litvanya Cumhuriyeti’nde yaşadıkları bilinmektedir. Türk dillerinin Batı grubundan olan Karaimce resmi olarak kabul edilmiştir. Ancak, nüfusun büyük bir çoğunluğu Rusçayı ana dil olarak konuşmaktadır.
Alıntıdır: Türklerin Demografisi (1950-2025) / Doç. Dr. Zakir B. Avşar - Ferruh Solak - Selma Tosun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder