- Bumin Kağan Devri (542-552)
Gök-Türkler, 542 yılından itibaren derece derece kuvvetlerımeye başlamışlardır. Batı Wei devleti sınırlarını sık sık akınlar yoluyla ziyaret eden Bumın, neticede Çin şeddinin kuzey taraflarında ipek ticaretinde bulunuyordu. Arkasından 545 yılında An-nuo-p'an-t'o adlı Soğd'lunun gönderilmesi ile Gök-Türklerle Batı Wei arasında ilk resmî münasebet tesis edilmiş oluyordu. Bumin da buna ertesi yıl hemen bir elçiyle cevap vermişti. Bu şekilde resmen tanınmış olmasına rağmen Bumin kendini tam bağımsız hissetmemiş olmalıdır ki; federatif bir surette bağlı olduğu Juan-juan'lara saldırma niyeti taşıyan Tölesleri ani bir baskınla yenip, kendisine bağlamıştır. Töles galibiyeti büyümekte olan Gök-Türk askerî gücü için çok önemli bir dönüm noktasıdır. Çünkü bu olay hakkında bilgi veren bütün kaynakların ifadesine göre bu zaferinden sonra Bumın'ın gücü çoktan artmış ve kendisine güvenmeye başlamıştır. Ancak bu sırada Gök-Türklere bağlanan Töles nüfusunun mikdarı konusunda kaynaklar ittifak halinde değildir. Aslında verilen elli bin rakamı hepsinde ortaktır; fakat, bazısında boy, bazısında aile ve bazısında da halk olarak belirtilen insan kütlesinin Gök-Türklere bağlandığı bildirilmiştir. Boy sayısının o kadar çok olması imkânsızdır. Dolayısıyla CS 50'deki kayıt mübalağalıdır. Bunun yanında elli bin aile ifadesi gerçeğe daha uygun düşmektedir. Lakin, Töles boyları bu devirde Moğolistan'ın doğusundaki Kertilen nehrinden Hazar Denizine kadar çok geniş bir sahaya yayılmışlardıs o . Gök-Türklere en yakın bölge olarak Tola nehri civarı ve Baykal Gölü'nün güneyinde yaşayan Töles boylarını gözönüne almak gerekmektedir. Bunların da en kuvvetli zamanlarında yirmi bin kadar mükemmel asker çıkarabildiklerini göz önüne aldığımızda TFYK 978'de verilen elli bin kişilik mikdarın daha doğru olacağı ortaya çıkmaktadır.
Artık, gücünün iyice arttığına inanan Bumin, kendini Juan-juan'lar seviyesinde görmeye başladı. Bunu da elçi gönderip, Juan-juan reisinin kızını istemekle gösterdi. Kendini halâ Orta Asya'nın en büyük devleti olarak gören Juan-juan reisi A-na-kui, Bumın'ın teklifini çok sert bir tepkiyle karşıladı. Üstelik elçi göndererek, Bumın'a "Sen benim demir işlerimde çalışan bir kölemsin, nasıl bana söz söylemeye cesaret edersin?" diyerek hakarette bulundu. Bu suretle Bumın'ı siyasî güç olarak tanımadığını bildirmiş oluyordu. Buna Bumın'ın reaksiyonu da çok sert oldu, A-na-kui'in elçisini öldürerek, bütün ilişkisini kesti.
Bu hadisenin arkasından hemen Batı Wei'e bir prensesle evlenmek için teklifte bulunan Bumın'ın müttefik arayışı içinde olduğu anlaşılmaktadır. 550 yılında Ch'i adını alan Doğu Wei hanedanı, öteden beri Batı Wei'e karşı Juan-juan 'larla ittifak halinde idi . Kendisine karşı kurulan bu ittifakın yarattığı tehlikeden dolayı Batı Wei, Gök-Türklere yakınlaşmayı menfaatlerine uygun buluyordu. Bu yüzden teklif acele kabul edilip 551 yılının (ta-t'ung saltanat devresi 17. yıl 6. ay) Ch'ang-lo prenses gelin olarak, Gök-Türklere gönderildi . Aynı yılın sonunda Wei imparatoru öldü. Yakın dostluk münasebeti tesis edilmiş olduğu için Bumin, bir elçi yollayıp, imparatorun ölümünden dolayı taziyelerini sundu ve de iki yüz baş at sundu.
552 yılının baharında Bumın beklenmedik bir şekilde Juan-juan'lara saldırdı. Huai-huang'ın kuzeyinde " büyük bir bozguna uğrayan Jııan - juanların reisi A-na-kui savaş meydanında kendini öldürdü. Arta kalan Juan - juan'ların büyük bir kısmı, A-na-kui'in oğlu An - lcxh'en, kardeşi Teng-ohu ve Teng-chu'nun oğlu K'u-fi diğer küçük şefler kendilerine bağlı boylarla birlikte Kuzey Ch'i devletine sığındılar. Onlarla birlikle gitmeyenler İse Teng-chu'nun ikinci oğlu T'ie-fa'yı reis yaptılar
Kazandığı bu büyük zaferden sonra Bumın, il Kağan unvanını aldı. Böylece 552 yılında Gök-Türk devleti bağımsızlığına tam olarak kavuşmuştu. Bir başka İfade ile resmen kurulmuş oluyordu. Dört yüzlü yılların başında Juan-juan hükümdarı She-lun, kağan unvanını kullanmaya başladığı için , Bumın da Juan-juan'ların yerini aldığından, "kağan" unvanını almıştır. Ancak, o, Miladdan evvel Büyük Hun İmparatorluğundan beri kullanılan Türkçe "İl (devlet)" (belki illig) kelimesiyle beraber kullanmıştı. Böylece "il'in kağanı" yani devletin hükümdarı mertebesine yükselmiş olduğunu göstermektedir. Eşinin unvanı da Hatun (K'o-ho-tun) oldu. Kaynaklarımız bu hadiseyle ilgili çok enteresan noktaya temas etmektedir; Bumın'ın il Kağan unvanını alışı, Büyük Hun İmparatorluğuna bağlanmakta kağan unvanı, Hunların hükümdarlık unvanı Ch'an-yü ile aynileşlirilmektedir. Gök-Türklerin, yerlerini aldıkları Moğol Juan-juan'lar yerine, Hunlara bağlanmaları her İkisinin de Türk olmasından kaynaklanmaktadır.
Bumın hakkında, Juan-juan'ları yendikten ve İl Kağan unvanını aldıktan sonra her hangi bir malumata tesadüf edilmemektedir. Bütün kaynaklar bu konuda yetersiz kalmakta ve devletin kuruluşundan hemen sonra öldüğü neticesine varılmaktadır.
Kara Kağan Devri (552-553)
Bumın'ın ölümünden sonra yerine oğlu Kara (K'o-lo) geçti". Ancak, SS 84 ve PS 99'da Bunun'dan sonra yerine kardeşi A-i veya İ geçti şeklindeki bir başka kayıt daha vardır. A - i (t) olarak gösterilen şahıs arasında icraatları bakımından hiç bir fark yoktur. Diğer taraftan 587 yılındaki Ch'u-lo-hou'nun tahta geçecek İken ağa beyi İşbara Kagan'ın oğlu Yung-yü-lü'ye söylediği sözlerden1 '1 Kara'nın, Bumın'ın oğlu olduğu anlaşılmaktadır. Neticede A-i veya I şeklinde kaydedilen kaydın bir karışıklık sonucu olduğu anlaşılmaktadır .
Kara, kağan olduktan sonra I-hsi-chİ (ilci) unvanını almıştı. Daha önce mağlup edilmiş olan, Juan-juan'lardan A-na-kuİ'in amcasının oğlu Teng-shu-tse'yı, Wo-ye'-nin kuzeyinde Mu-lai dağında bozguna uğrattı. Mağlup olanlar Batı Wei devletine sığındılar. 553 yılının mayısında Batı Wei devletine elçi gönderip, elli bin baş atı hediye olarak imparatora sundu. Kağanlığı çok kısa süren Kara diğer adıyla I-hsi-chi Kağan, aynı yıl içerisinde öldü.
Ahmet Taşağıl'ın Göktürkler adlı kitabından alıntılanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder