ALPAMIŞ
Bilinmeyen diyarlara yolculuklar yapmıştır. Masal yaratıklarıyla savaşmıştır. Anasının karnında 12 ay kalmıştır. Yedi günde yedi yaşına gelmiştir. Atının adı Şubaröır (Bayşubar). Ulu bir ağacın tepesindeki dev kuşun yavrularını ejderhadan (veya yılandan) kurtarır. Aya gidip gelir. Ateş kendisini yakmaz. Demir Ev'de hapis kalır. Kendisini hapseden hakanın kızı tarafından kurtarılır. Döndüğünde nişanlısının evlendirildiğini görüp çoban kılığına girer ve yanına yaklaşarak gerçeği öğrenir. Sonunda nişanlısına kavuşur. Türk masal motiflerinin pek çoğunu bünyesinde barındıran bir öykünün kahramanıdır. Alpamış kuyuda (hapishanede) yedi yıl (bazı efsanelerde dokuz yıl) kalır. Kuyuya yaralı bir kuş (kaz veya güvercin) düşer. Kuşu tedavi ederek kanadına yazdığı mektubu bağlar ve gönderir.
ALPKIZ
Savaşçı kadın. Öykülerdeki ve anlatılardaki Alpkızların, daha eski çağlarda Anadolu'da yaşamış olan Amazon adlı kadın savaşçılar olduğu söylenir. Dede Korkut Öyküleri'nde de Alpkız tabirine rastlanmaktadır. Türk söylencelerindeki Alpkızlar motifı incelendiğinde Amazonlarla birebir aynı özellikleri taşımasalar bile, kesin olan, Türk kültüründe savaşçı kadın unsurunun sıklıkla rastlanan bir durum olduğudur. Örneğin Oğuz Han'ın annesinin veya Dede Korkut öykülerinde Buda Hatunun Alpkızları vardır. Onlar da tıpkı erkekler gibi savaşçıdırlar. Ayrıca tarihi İskit- Turan bölgesinde, mezarlarda ve Urallar'ın güneyindeki yapılan kazılarda bulunan höyüklerde tunçtan ok başları, demir hançerler ve kılıçlarla birlikte gömülmüş 40 tane kadın cesedi ortaya çıkarılmıştır.
ALTAN
Altın tanrısı. Altın Dağ'ın sahibi ve koruyucusudur. Altından bir giysi giyer. Altın, Türk kültüründe hakanlık simgesidir. Altın çukalı (zırhı) ve tolgası (miğferi) vardır. Kargısı ve yayı altındandır. Altın Dağ erişilmez bir uzaklıktadır ve zirvesi görünemeyecek kadar yüksektir. Altan Han yerle göğü birbirine bağlayan bu dağdan sorumludur ve zirvesinde oturur. Zenginliği, ihtişamı, değerli madenleri temsil eder. Çünkü altın bütün insanlık tarihinde zenginliğin en çok bilinen simgesidir ve pek çok büyük uygarlık altın para uygulamasını tarih içinde zenginliği biriktirmek için kullanmıştır. Kazakistan'daki Isık Kurganı'nda bulunan altın zırhlı, altın giysili tekin (prens) bu anlayışın somut bir dışavurumudur. Atı için altından koşum takımı bulunan 18 yaşında olduğu tahmin edilen genç bir prense (tekin/ tigin) ait cesedin üzerindeki altın zırh bile bir sanat eseridir. Kurganda bulunan "Han uya üç otuzı yok boltı, Utugsi tozıltı" şeklindeki bir yazıyı bazı araştırmacılar "Han oğlu 23'ünde öldü, halkı sağ olsun'' şeklinde çevirdiler. Bu müthiş giysiden ve altın eşyalardan da anlaşılmaktadır ki, altın nesneler yalnızca gösteriş amaçlı değil Altan Han'a duyulan bir saygının sonucu olarak bu kurgana koyulmuştur. Belki de böylece Altay Han'ın gönlü alınarak genç prensin cennete gitmesi sağlanacağı düşünülmüştür. Macarlardaysa Arany Atyacska (Altın Ata) adlı bir karakter vardır. Ural-Altay kültürlerinin ortak bir motifıdir.
Bahattin Uslu’nun Türk Mitolojisi adlı kitabından alıntılanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder