28 Mayıs 2022 Cumartesi

TÜRK MİTOLOJİSİ'NDE GEÇEN KİŞİLER, KAVRAMLAR VE TANRILAR - 19

 AŞlNA/ASENA


Kutsal  dişi kurt.  Bazı Türk kavimleri onun soyundan geldiklerine inanırlar. Aynı adı taşıyan bazı Türk boyları da mevcuttur. Farklı efsanelerde bu dişi kurdun doğurduğu çocuğun adı da Asana olarak anılır. Eski Çin kaynaklarında tüm kabilesi ve ailesi düşmanlar tarafından yok edilen, kolu bacağı kesilip bir bataklığa atılan Hung-nu soyundan bir çocuğun öyküsü anlatılır. Bu çocuğu dişi bir kurt bulur ve besler. Düşmanların bakanı, çocuğun henüz yaşadığını öğrenince onu öldürtmek için yeniden adamlarını gönderir. Dişi kurt bir dağın üst kısmındaki bir mağaraya kaçar. Mağaranın içinde çok geniş bir alana yayılan ve uzun otlarla kaplı bir ova vardır.  Çocuk büyüyünce bu dağın/mağaranın içine sığınan dişi kurtla evlenir ve soyu tekrar çoğalır. Kurt bu yerde on oğlan çocuk doğurur. Çocuklar büyüyünce dışarı çıkarak komşu kavimlerden kızlar alarak evlenirler.  Çocukların hepsi ayrı bir boy oluştururlar. Bu boylardan birisinin adı da Asana'dır.



AT


Biyolojik olarak toynaklı,  dört ayaklı bir yük ve binek hayvanıdır. Argan, Kulan, Tarpan gibi yabani türleri bulunur. Pek çok Türk topluluğunda ekonomik ve sosyal değeri açısından çok büyük önemi vardır. At eski Türk anlayışında bir insanın kimliği gibidir. Örneğin Altaylarda 1900'lü yılların başında dahi ölüler atlarıyla birlikte gömülmekteydi. At, Türkler ve Moğollarla özdeşleşmiş bir canlıdır. Türk dillerinde atla ilgili yüzlerce kelime vardır. Ayrıca efsane ve öykülerde en sık bahsedilen hayvandır. Türk söylencelerinde sahipleriyle birlikte silkinip daz (kel) bir hayvana dönüşen atlar vardır ve böylece bir anda güçleri artar. Konuşabilen, uçabilen atlar bulunur masallarda. İyi at uçan kuşa yetişir, hiç yorulmaz, düşmanı hisseder, sahibini önceden uyarır, kahramanın durumunu anlar ve ona göre davranır, rengini değiştirir, ölen kahramanı bırakmaz, vatanına geri götürür, yaralı sahibini iyi birisinin yanına yetiştirerek kurtulmasını sağlar. Söylencelerde adı geçen olağanüstü at türleri şunlardır:

1. Tulpar: Uçan At.

2. Yılmaya: Kanatlı At.

3. Ciren: Konuşan Atlar (Kayçı Ceren ve Kamçı Ceren).

4. Burşun: İkiz Atlar (Ak Burşun ve Kök Burşun).

Atın rüzgardan yaratıldığına inanılır, böylece onun gücü ve hızı ata geçmiştir. Türklere göre özellikle kutlu atlar güneşten yeryüzüne inmişlerdir. Soylu hayvanların atalarının sudan çıktığına inanılır. Dağdan çıkmaysa sudan çıkma kadar yaygın olmasa da farklı bir özelliktir. Bu dünyaya ait atlarla öte dünyaya ait atların birleşmesinden doğan taylar çirkin olur ama sonradan değişirler. Özellikle Moğollarda insanın düşünce gücü bir taya benzetilir ve adına "Rüzgar Tayı" denilir. Ayrıca atla ilgili pek çok halk inancında geçmiş çağlarda  ortaya çıkmış ve buna dayalı uygulamalar şekillenmiştir. Örneğin ev yapılırken en büyük direğe veya çadırın orta direğine at kanı veya at sütü sürülür. Kam (şaman) dağ, orman ve ateş ruhlarına yakarırken, doğaya kımız (at sütünden yapılan içki) veya at sütü saçarak kırmızı  at yelesi sallar; ateşin önünde ayin yaparken "ak at derisi" üzerinde dua eder. At olan eve şeytan girmeyeceğine, onun soluğunun cinleri kovduğuna inanılır. Atın kuyruğunun kesilmesi, kadının saçını, erkeğin bıyığını kesmesi yas işaretidir. Ve bunlara izinsiz dokunulması ya da kesilmesi de hakarettir. Bazı yörelerde masaların ayakları at toynağı şeklinde yontulur. Rüyada kuyruğu kesik at görmek ölüm haberidir, gören kişi ölecek demektir. Atlar ruhları öbür  dünyaya taşır. Kara At'ın yeraltına giderken, Ak At'ınsa gökyüzüne giderken kullanılacağına inanılır ve bu nedenle yeraltı tanrısı için kara at, gökyüzü tanrısınaysa ak at kurban edilir. Şeytanların atları ise üç ayaklıdır. Karakalpak'lar tabuta Ağaç-At derler. Demirkazık'a (Kutup Yıldızı) bağlı olan Akboz At ve Gökboz At bu kazığın etrafında döner dururlar. Bu atlar Başkurt destanlarında "Buzat" (Boz-At) ve "Sarat" (Sarı-At) olarak yer alırlar. (Balkarlara göreyse Doru Aygır ve Saru Aygur şeklindedir.) Benzer biçimde masallarda da atlara renklerine göre isimler verirler: Akat, hozat, kırat, alat, sarat, karat, dorat ... Köroğlunun Kırat'ı deniz aygırı ve çöl kısrağının birleşmesinden türemiştir ve sudan çıkıp gelmiştir. Yalnızca Manas Destanı'nda bile 200 kadar at adı yer alır. Türk destanları içinde en çok tanınan, bilinen, dikkat çekici bazı atlar şunlardır:

1. Şubar: Alpamış Han'ın atıdır.

2. Akkula: Manas Han'ın atıdır.

3. Burul: Kobiandı Han'ın atıdır.

4. Bengiboz: Beyrek Han'ın atıdır.

5. Kaska: Targın Han'ın atıdır.

6. Akbut: Ural Han'ın atıdır



ATAY


Ceza tanrısı. Suçluları cezalandırır. Hiçbir suçu   cezasız bırakmaz. Ordusunda 6666 tane yenilmez askeri vardır. Galta Ulan ( Kızıl Ateş) olarak da bilinir. Karısının adı Mayasdır. Üç oğlu vardır. Üç Şaraday Hanlar olarak da bilinen oğullarının adları şöyledir: Sagan Hasar, Şara Hasar ve Hara Hasar. 


AY ATA


Ay tanrı. Oğuz Han'ın soyunun Ay Ata'ya kadar gittiği anlatılır. Göğün altıncı katında oturur.   Bir mağarada doğmuştur. Bu mağara bir çeşit ana rahmi olarak simgeselleşmiştir. Bazı Türk boyları aydan türediklerine inanırlar. Moğolların efsanevi anası Alankova ay ışığından hamile kalmıştır. Yine Moğolların Sagağansar (Sagansar) veya Sagağalgan (Sagalgan) yani "Ak Ay" dedikleri törenin bu tanrıyla bağlantısı olması muhtemeledir. Masallarda anlatılan Ay Dede motifi de yine bu anlayışın bir uzantısıdır. Yakutlarda "Aybıt" adlı bir yaratıcı tanrı bulunur.



AY HAN


Oğuz Han'ın ikinci eşinden olan oğludur.  Ongunu  kartaldır. Kartal hükümranlığı  simgeler. Ay pek çok kültürde  dişil bir varlıktır, ancak Türklerde değişik  topluluklarda  hem  dişi,  hem  de erkek ay tanrısı mevcuttur. Ancak genel olarak ay Türklerde eril olarak algılanır. Fakat özellikle vurgulanması gereken husus, Ay Han'ın bir tanrı değil, kutsal bir kişi olarak kabul edildiğidir. Ay sözcüğü burada nitelik veya özellik değil bir sıfattır.



AYAS


Soğuk tanrısı. Ay ışığından yaratılmıştır. Soğuk havaya  neden olur.  "Ak Ayas" olarak da adı geçer. Ülker Burcu'nun altı yıldızı göğün altı deliğidir ve oradan soğuk hava üfler. Böylece kış gelir. Ayaz tüm Türk coğrafyasında yakıcı soğuk anlamına gelir ki, ayın gökte rahatlıkla görüldüğü açık ve bulutsuz havalarda ay tanrısının (veya ona bağlı Ayas Han'ın) gönderdiği düşünülmüştür.  Soğuk  Tanrısı Ayas Türk kültürünün bazı bölgelerinde ''Ayaz Ata" adıyla bir  tür Noel Baba kişiliğine dönüşmüştür.



Bahattin Uslu’nun Türk Mitolojisi adlı kitabından alıntılanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siyahkaya Barajı / Silopi / Şırnak