5 Nisan 2022 Salı

MANEVÎ ve MİLLÎ DEĞER İFADESİ OLARAK RENKLER

 Sarı - Kırmızı


Türk mitolojisinden kaynaklanarak Türklerin manevî ve millî hayatlarında önemli yer işgal etmiş olan bu iki rengin, tarihimiz boyunca muhtelif hükümranlık sembollerinde birlikte kullanıldığına da şahit oluyoruz. Bu cümleden olarak meselâ Halaç Türk sultanlığında, hükümdarın şahsî sancağı ile diğer saltanat sancaklarından başka, orduda sarı, kırmızı ve sair, renklerde türlü bayraklar kullanılıyordu. Aynı şekilde İlhanlıların bayrağı, sarı zemin ortasında dört köşe bir kırmızı tamga’dan meydana geliyordu. Bunlardan başka Timurlu devletinde ve bütün Timurlular sülâlesinde olduğu gibi Babür Şah’ın ordusunda da sarı ve kırmızı bayraklar kullanılıyordu. Diğer taraftan, Topkapı Müzesi’nde mevcut eski bir İspanyol haritasında, Memlük bayrağı olarak, üstünde bir kırmızı hilâl bulunan altın sarısı bir sancağa; yine Memlüklere ait İskenderiye şehri üzerinde altın sarısı bir zemin üzerinde bir kırmızı daireyi ihtiva eden diğer bir bayrağa tesadüf edilmektedir.


Anadolu’ya gelince, az önce işaret edilen İspanyol haritasında, Candaroğullarına ait Sinop şehri üzerindeki bayrak, kırmızı zemin üzerinde, sola doğru açılmış bir altın sarısı ay taşımaktadır. Osmanlılarda ise gönüllü birliklerin sancağı yukarısı sarı, aşağısı kırmızı olmak üzere, yarısı sarı yarısı da kırmızı olan bir sancaktı. Ayrıca, Osmanlı topçularının ve humbaracılarının sancakları da birbirine benzer şekilde, kenarları altın sarısı bir şeritle çevrili kırmızı sancaklar olup, aralarındaki fark, topçu sancağı üzerinde bir top, humbaracı sancağı üzerinde ise bir humbara (bomba) şekli bulunmasından ibaretti.


Görüldüğü gibi bayrak ve sancak renkleri olarak tarihimiz boyunca yan yana veya iç içe olarak birlikte kullanılmış olan bu renkler, yukarıda işaret edildiği üzere kızıl külâh ve sarı çizme olarak Oğuz-Türkmenler tarafından yüzyıllarca tercih edilen kıyafet renkleri de olmuşlardır.


Alıntıdır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siyahkaya Barajı / Silopi / Şırnak