19 Nisan 2022 Salı

TÜRK MİTOLOJİSİ'NDE GEÇEN KİŞİLER, KAVRAMLAR VE TANRILAR - 4

 


ADSIZ/ATSIZ HANlM  (KÖTÜLÜK TANRlÇASI)


Kötülükler yapar, adı olmadığı için bu kötülükleri kimin yaptığı bilinmez. Adı olmayan kötülük, bu aleme değil farklı bir evrene, başka bir boyuta aittir. Adsız Hatun'un, Adsızlar'a (henüz kahramanlık gösteremediği için ad alamayan çocuklara) ilişeceğinden ve onlara zarar vereceğinden korkulur. Adı olmayan ruhsal varlıkların diğerlerinden daha tehlikeli olduğu düşünülür. Sibirlerin halk inanışlarında yer alan mitolojik bir kişiliktir.

AFRASYAB/EFRASİYAB


Pers efsanelerinde Türklerin kağanı olarak anılır. Yetenekli bir savaşçı ve komutandır. Turan (Türk) ülkesinin hakanı ve Farsların baş düşmanı olarak tanıtılır. Efsanevi Kral Tur'un soyundan gelir ve torunlarından biridir. "Hanakana'' adıyla bilinen demirden yapılmış 100 sütunlu bir yeraltı kalesinde oturur. Fars Mitolojisi'nde Turan hükümdarlarının en önde gelen arasında sayılmaktadır. Oğullarının adı ise Barsgan ve Barman'dır. Türk kavimleri İran efsaneleriyle tanıştıklarında kendilerini gururla Turan Kralı Afrasyab'ın uyruğu saymışlardır. Örneğin Selçukluların 33 atasından biri olarak kabul edilmiştir. Geçmişte İran ve Ortadoğu halklarının pek çoğu tarafından tanındığı eski metinlerde yazılıdır. Sözcük eski Persçe kökenlidir ve Türkçeyle olan bağlantısı tam olarak kurulamamıştır. Afrasyab'ın Türk efsanelerindeki "Alper Tunga" ile aynı kişi olduğu Divan-ı Lügat-it Türk'te Kaşgarlı Mahmut tarafından öne sürülse de etimolojik verilerle bu iddianın kanıtlanması mümkün değildir.



AĞAÇ ANA


Yerle göğü birbirine bağlayan yaşam ağacı Ulukayını (Beyterek) korur. Bazı Türk boyları ağaçtan türediklerine inanırlar. Örneğin bir boy adı olan "Kıpçak'' kelimesi "ağaç kovuğu" demektir. Annesi, Kıpçak'ı bir adanın ortasındaki ağacın kovuğunda doğurmuştur. Kıpçaklar da onun soyundan türemişlerdir. Aslında ağaç kovuğunun içerisindeki kadın motifinin daha gerçekçi bir anlatım için oluşturulduğu sonraki çağlarda anlaşılmaktadır. Daha eski dönemlerdeyse doğrudan ağaçtan doğma anlayışının var olduğu söylenebilir. Bu da aslında sıradan bir ağaç olmayıp Ulukayın'dır. Çünkü o, tüm yaşamı ve doğurganlığı simgelemektedir. Oğuz Han'ın bularak evlendiği ilk eşi olan kız da efsaneye göre bir ağacın ortasında oturmaktadır. 


AĞAÇ ATA


Bazı Türk boyları, örneğin Uygurlar ağaçtan türediklerine inanırlar. İki nehrin kavşağında bulunan bir adacığın tam ortasında, yan yana duran iki ağacın arasına düşen yıldırımlar sonrasında beş tane çadır belirir. Bu çadırların her birisinin içerisinde birer çocuk oturmaktadır. Bu çocuklar o bölgedeki insanlarca bulunarak büyütülürler. Büyüdüklerindeyse o iki ağaca saygı gösterirler ve bunun üzerine ağaçlar konuşup alkımada (hayır dua) bulunurlar. Daha sonra Uygurların atası olan bu beş çocuğun adları şöyledir: 1. Sonkur Tekin, 2. Kotur Tekin, 3. Oğur (Or) Tekin, 4. Tükel Tekin, 5. Bögü Tekin. Bu isimlerden birisi olan Tükel sözcüğü Türk kültüründeki anlatılarda zaten ağaçtan doğan kişiler için kullanılmaktadır. Bögü Tekin'se Mani dinini Türkler arasında yayan kişidir ve aslında tarihte yaşamış gerçek bir kişi olmasına rağmen ağaçtan doğma efsanesine dahil edilmiştir. Belki de tarihte gerçekten yaşamış olan Bögü Tekin'in adı daha önceden farklı biçimleriyle bilinen bu efsaneye istinaden verilmiştir. Bu ise başka bir olasılıktır. Beş çocuk motifinin Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'in eski adı olan Pişbeg'le (Beş Bey) bağlantılı olma ihtimali de vardır. Korkut Ata öykülerindeki Basat adlı kahraman (veya onun ataları) ulu ve büyük bir ağaçtan türemiştir. Dolganların kendilerine verdikleri diğer isim olan Tığa Kihi (Orman Kişi) ise ''Ağaç Adam'' anlamına gelmektedir. Mitolojik olarak ele alındığında ağaçtan doğma motifini bünyesinde barındırır. Terekeme adlı Türk boyunun adının kökeni olan "Terek" (Kavak ağacı veya genel anlamda ağaç) sözcüğü yine bu anlayışla yakından alakalıdır.


Bahattin Uslu’nun Türk Mitolojisi adlı kitabından alıntılanmıştır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siyahkaya Barajı / Silopi / Şırnak