Hüma kuşunu biz talih kuşu olarak biliriz. Gölgesi kimin başına düşerse, o kişi devlete erer, bahtı açılırmış. Yeşil kanatlı, sarı gagalı, boz saksağanı andırır bir kuş olduğuna dair rivayetler vardır. Kemikle beslenir ve başkasına zarar vermeyen hiçbir canlıyı incitmezmiş.
Eski Türklerde hümanın adı “umay”dır. Oğuz hakanının hanımının ongunu (tılsımlı rotemi, uğurlu kuşu) olarak bilinir. Kadının ve ananın değerine istinaden saltanata ait bazı eşya hakkında sıfat olarak kullanılan hümayun kelimesi de buna dayanır (tuğra-yı hümayun, mühr-i hümayun vs.). Buradaki hümayun, Avrupalıların imperial veya royal, Romalıların ogüst kelimelerinin karşılığıdır. Onlarda daha ziyade kartal ile tasvir edilmiştir. Bizdeki hüma inanışı, padişahın başı üzerinde kanatlarının devamlı gölge yapması, dolayısıyla da halkı koruyup kollayarak onların mutluluğunu sağlaması biçiminde yorumlanmıştır. Diğer bir ifade ile eğer Osmanlı devletinin bir ongunu bulunsaydı, bu mutlaka hüma olurdu. Tıpkı Selçuklu kartalı gibi.
Evliya Çelebi cin taifesinden yaratılmış olan mahlukatı sayarken Hüma’nın da adını zikredip şu bilgiyi verir:
“Ve hüma kuşu makulesi, hala Çin vilayeti, Semenkan vilayeti ve Kafdağı’nın ötelerinde çokdur. Asla yere konmaz, hevada, bulutlar içre aşiyanları (yuvaları) vardır. Beyzasın (yumurtasını) havadan zemine bırağıp beş yüz yıllık yoldan beyzası zemine inince yavrusu zemine inmeden asumana uruc eder (yükselir). Asla vücudunu hayatta iken kimse görmemiştir. Amma laşesin bu hakir Evliya-yı pür-taksir Acem diyarında Genci Kulu hazinesinde görmüşüm. Güya ebabil kıt’asında, münakkaş (renkli), seri hareketli bir kuştur. Kanatları kırlangıç cenahları gibi sivridir. Amma kanatları ucunda birer karış kadar bükülmüş teller ucunda birer çengel-misal tırnakları vardır ve ayaklarında dahi çengelli tırnakları var ve minkarı (gagası) yırtıcı kuşburnu gibi değil, bir küçük kuşdur. Evc-i asumanda (yükseklerde) gıdası elma kabuğu dumanıdır ve suyu çiğ ve kırağıdır, derler. (Seyahatname, c. IV, v. 396 a, kısmen yalınlaştırılarak)”
Ayine-i İskender
İskender Pala
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder