23 Ekim 2022 Pazar

TÜRK MİTOLOJİSİ'NDE GEÇEN KİŞİLER, KAVRAMLAR VE TANRILAR - 36

 KAMBAR


At tanrısı. Atları korur. İsminin başında bazen Yılkıcı (at sürüsü sahibi) sıfatı kullanılır. İskitlerden bu yana Türklerle iç içe veya komşu olarak yaşayan ve etkileşim halinde bulunan Taciklerdeyse yıldırım tanrısı olarak görünür. Türklerde atların yıldırımdan yaratıldığı inanışı kabul görmüştür.



KAMOS

Kabuslara neden olan kötü ruh, cin. Geceleri gelip, rüyalarda insanları korkutan ve ruhlarını alan biçimsiz yaratık. İnsanları uykuda yakalayarak götürür. Kimi zaman iriyarı, bazen de cüce görünüşlüdür. Keçiye benzediği de söylenir. Kedi gibi sessizce gezer. Gün ışığından korkar ve güneş doğunca kımıldayamaz. Tek başına uyuyan insanların çarpılmalarına veya nefeslerini keserek boğulup ölmelerine sebep olabilir. Kamos'un üzerine bütün ağırlığıyla çöktüğü insan, kanının çekilip damarlarının kuruduğunu sanır. Başında bulunan börk alınabilirse, bunu başaran insanın elinde börk büyüklüğünde altın kalacağı söylenir. Bazı görüşlere göre eski Ortadoğu (Moab, Asur) mitolojileriyle de bağlantılıdır.



KANlM HAN


Güven tanrısı. Yeryüzündeki dürüst ve güvenilir insanları korur. Ülgen Han'ın oğludur. Er Kanım olarak anılır. Güvenilirlik Türk inanç sistemindeki önemli kavramlardan birisidir. Bu isim "kan" kelimesiyle yakından ilgilidir. Kan hayat verici bir güç ve nesilden nesile aktarılan bir yaşam ve kalıtımsal özellik taşıyıcısı olarak düşünülür. Efsanelerde kahramanlar doğarken avuçlarında sertleşmiş bir kan pıhtısı tutarlar. Yeminler kan akıtarak yapılır. Efsanelerde kanla ıslanmış mendiller sürüldüğünde kör olan göz görmeye başlar. Kanları birbirine karışan ve süte damlatarak karşılıklı olarak içen insanlar kan kardeş olurlar ve ömür boyu hatta ölümden sonra bile soydan gelmiş kadar geçerli sayılır. 




KARAGUŞ/ KARAKUŞ


Kuş tanrısı. Kuşlara hükmeder. Tanrı Ülgen'in oğludur. Şamanların göğe yaptıkları yolculuklarında ondan yardım aldığı söylenir. Ayrıca, Kamın tören sırasındaki bazı hareketler Şamanizm sonrasında bile kimi yörelerdeki kartal oyunuyla temsil edilmektedir. "Harahusta" veya "Karakustana" olarak bilinen bu oyunun aslında geçmişteki kökenlerinde Karakuş Han'a bir saygı içermesi, bu nedenle oynanmaya başlanmış olması da muhtemeldir. Türklerde kartal ve ona benzeyen sungur, doğan, atmaca, laçin gibi büyük ve yırtıcı kuşları tanımlamak amacıyla genel olarak onlara "karakuş" adı verilir. Geçmişte bu yırtıcı kuş türleri öte alemlerle olan bağlantıyı temsil eden canlılar olarak da görülürlerdi. Hatta bunların bazı ruhları taşıdığına inanılırdı. Karakuşlar şamanların yardımcı ruhları olarak algılanır. Şaman yırlarında (şarkılarında) Karakuş'tan yardım istendiğine zaman zaman rastlanır. Teleğüt kamlarının davullarında simgeselleştirilmiş karakuş figürleri çizilirdi ve bunların tırnakları demirden olduklarını vurgulayacak biçimde son derece iri olarak resmedilirdi. Er Töştük'ü yutan karakuşun yavruları annelerine kendi dilleriyle dev bir yılanın ağzından kendilerini onun kurtardığını söylerler. Böylece karakuş onu karnından sağ olarak çıkartır. Karakuş masallarda yiğitleri bütün olarak yutar ama onlar kuşun karnından tekrar sağ olarak çıkarlar.



KARAHAN



Kara Ulus'un yani sıradan (soylu olmayan) insanların önderidir. On oğlu ve dokuz kızı vardır. Soylu olmayıp, halktan sıradan bir kişi iken sonradan hanlık elde edenleri veya devlet kuranları temsil eder.

Kara Deniz'de yaşar (Ak Deniz'in yanında ikincil öneme sahiptir). Bir efsaneye göre Kara Han gerçekte Gök Tanrı'nın oğludur ve babasıyla anlaşamayınca yeraltına inerek oranın hakanı olmuştur. Kara renk Türklerde gücü ve otoriteyi vurgular ve kuzey yönünün simgesidir. Bu açıdan bakıldığında tarihte yer alan Karahan Devleti'nin ismi tesadüfi değildir.



KARAKIZLAR


Kötülük tanrıçaları. Erlik Han'ın kızlarıdırlar. Adları bilinmez. Dümdüz, kuru, çıplak, kaygan bir yerde yaşarlar. Vakitlerini eğlenerek geçirirler. Göğe çıkan şamanı ayartıp yolundan çevirmeye çalışırlar. Bazen cinsellikle ilgili davranışlarda bulundukları anlatılır. Saçları karayılana benzer. Erkek kardeşleriyse Karaoğlanlar olarak bilinirler.



KARAKORŞAK


Hayvan cini. Eşek, köpek, domuz, keçi kılığına girdiğine inanılan bir varlıktır. İnsanları geceleri kaçırdığı söylenir. Geceleri çok fazla dışarıya çıkmanın doğru olmadığını vurgulayan bir halk anlayışının dışavurumudur.



KARAMAT


Sanrı cini. Kabuslara neden olan, hezeyanlar ve psikolojik bozukluklar ortaya çıkaran kötücül varlık. Günümüzde şizofreni adı verilen ruhsal hastalığa benzer durumların geçmişte bu varlıkla ilintili olduğu düşünülmüştür. Bu kavramın anlamı bazı kaynaklarda "kinci ruh" olarak da tarif edilir. Tatarcadaysa tam tersi bir manayla "hayırsever ruh'' veya "koruyucu ruh" demektir. Azericede kullanılan "karamat basmak" (kabus görmek) deyiminde yine bu varlıkla ilişkili olarak olumsuzluk içeren bir kavramla karşılaşılır. Çuvaşyada çok köyde bulunan "Kiremet" adı verilen tabu alanı, ölen kişinin ruhunun yerleştiği yer anlamına gelir.



Bahattin Uslu’nun Türk Mitolojisi adlı kitabından alıntılanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siyahkaya Barajı / Silopi / Şırnak