9 Eylül 2022 Cuma

TÜRK MİTOLOJİSİ'NDE GEÇEN KİŞİLER, KAVRAMLAR VE TANRILAR - 32

 HADUR


Macar savaş tanrısı. Macarların eski inanışlarında bir savaş tanrısı olduğu kadar, ateş tanrısı olarak da bilinir. Macar Mitolojisi'nde Aran Ata (Arany Atya/Altın Baba) ve Hajnal Ana (Hajnal Anya/Şafak Anne) adlı tanrı ve tanrıçaların üçüncü oğludur. Nap Kiraly (Güneş Kralı) ve Szel Kiraly (Yel Kralı) adlı kardeşleri vardır. Cennette, Yaşam Ağacı'nın üstünde Arany Atya'nın bir kalesi vardır. Onun altında (gökyüzünde) NapA Kralı'nın "Altın Orman"ı ve daha aşağıda da (yeryüzünde) Yel Kralı'nın "Gümüş Orman'ı bulunurdu. Hadur ise en alttaki (yeraltında) "Bakır Orman"ın sahibidir. O tanrıların demir reisi olarak görülürdü. Uzun saçları ve üzerine giydiği bakırdan bir zırhı bulunur. Bakır Macar kültüründe kutlu bir metal olduğundan, saf bakırdan yapılmış silahları vardır. Onun kendi yapmış olduğu "Tanrı'nın Kılıcı" adı verilen efsanevi silah Attila tarafından bulundu ve onun iktidarı, fetihlerdeki başarıları böylece güvence altına alınmış oldu. Eski Macarlarda savaşlardan önce Hadur için beyaz aygır kurban etme alışkanlığı vardı.



HADUR'UN KILICI


Savaş tanrısı Hadur'un kendi yaptığı "Tanrı'nın Kılıcı" adı verilen efsanevi silah. Bir insanın kullanamayacağı kadar büyük olduğu söylenir. Hadur'un Kılıcı (bazen Mars'ın Kılıcı) Attila tarafından bulunarak yanında taşıdığı efsanevi silahtır. Tarihçiler Priscus ve Jordanes üzerinden aktarılan hikayeye göre bir çoban sürüsünden bir ineğin aksadığını fark etmiş ve hayvanın ayağını neyin kestiğini anlamak istemiştir. Çoban kan izlerini takip ederek, toprağa gömülü kılıcı bulur.  Kılıcın  çok eski olduğu rahatlıkla  anlaşılabildiği  halde tek bir pas lekesi bile yoktur ve çoban durumu Attila'ya bildirerek bulunduğu yerden çıkarmasına vesile olur. Başka bir rivayete göreyse çoban kendisi çıkararak Attila'ya hediye etmiştir. Romalılar bu kılıcın kendi savaş tanrıları Mars'a ait olduğunu düşünmekteydiler. Ancak motif Türk (Ural-Altay)  kökenlidir  çünkü  ineğin  ayağını kesebilmesi için kılıcın yere tersine saplanmış  olması gerekir ki bu tamamen Asya kökenli bir anlayıştır. Diğer kültürlerde kılıç yere normal olarak kabzası yukarda olacak biçimde saplanmış olarak bulunur. Anlatılanlara göre kılıç Attila'yla birlikte gömülmüştür. Kimilerine göreyse Katalanya Düzlüğü Savaşı'nda, Aetius ile çarpışırken kılıcın kırıldığı rivayet edilir. Bu olaydan sonra Attila duygusal bir çöküntü yaşar ve belki de sonraki yıl bu yüzden papayla anlaşarak Macaristan'a geri döner.



HAL ATA


Kötülük tanrısı. "Hal Dede" olarak da bilinir. Kızıl renkli giysileri olan, kızıl gözlü bir adamdır. İnsanları kandıran bir varlık olarak görünür. Sözcük kökeni itibariyle bakıldığında Moğolca "gal"le (ateş) bağlantılıdır. Kızıl giysiler giyer. Kızıl renkli ve ateş yalımına benzeyen sakalları vardır.  Al Ana'nın eril karşılığı olarak da düşünülebilir. Al inancından kaynaklanan kötü bir ruhtur.



HARA


Ay tanrısı. Oğuz Han'ın soyunun Hara'ya kadar gittiği anlatılır. Göğün altıncı katında oturur. Gerçekte Oğuz Han'ın babasının  adı Kara Han'ken bazı kaynaklarda ''Ay" olarak gösterilmesi bu kelime benzeşimi nedeniyledir. Yani Oğuz Destanı Buryat-Moğol kültürüne geçerken Türkçe "Kara" kelimesi Buryatça "Hara" (gırtlaksı "H" ile Xara, Khara) olarak algılanarak bu dildeki ''Ay" manasında düşünülmüştür. Urartu mitolojisinde özellikleri tam olarak tespit edilememiş olan "Hara" adlı bir tanrı vardır.


HARSA


Kuduz cini. Kuduz köpekleri ve saldırgan inekleri vardır. Kendisinin ve sahip olduğu bu hayvanların gözleri kurumuştur. Harsalar hayvanlarda kuduza neden olurlar. Yaşadıkları yerler çok soğuktur. İnsana baktıklarında onu gören kişiler soğuk su dökmüş gibi titretirler. Yeni doğmuş bebekleri yerler ve beşikleri bozarlar. Çok çirkindirler.



HARKIT


Baca cini. Bacadan torba sarkıtarak çocukları kaçırdığı söylenir. Genellikle çocukların bazı tehlikeli davranışlardan kaçınmalarını sağlamak için başvurulan ve hakkındaki anlatılardan bu yönde yararlanılan bir varlıktır. Halk ağzında kullanılan bir tekerleme, "Harkıt! Bacadan tarhanı sarkıt Çocukları al da kaçırt.. ." şeklindedir. Bu torbanın içerisinde bazen çocukları kandırmak için şeker ve hediyeler yer alır. Bu bağlamda Ayaz Ata (Noel Baba) kişiliğinin olumsuz yansıması olarak görülebilir. Bazen çocuklara hediyeler getiren iyi niyetli bir varlık olarak anlatılsa da, genellikle bu hediyeleri bacadan aşağı sarkıtan ve içine giren çocukları torbasına alıp kaçıran gizemli bir varlıktır.


HIBILIK


Boğucu cin. Kötücül bir varlıktır, genellikle yalnız bir kadın kılığına girer ama kadın erkek ayırmadan herkesi rahatsız eder. İnsanların göğsüne çöker ve soluğu kesilene kadar boğazını sıkar. Uykudayken üzerine bastığı kişi yerinden kıpırdayamaz, dili tutulur. Kedi şeklinde görünür. Karanlıkta sessizce kaybolup gider. Bazen ölümlere neden olur. Yakalanacak olursa kurtulmak için yakalayan kişiye bolca altın verir. Başında sihirli bir börk vardır. O börkü ele geçiren kişinin zengin olacağına inanılır.



Bahattin Uslu’nun Türk Mitolojisi adlı kitabından alıntılanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siyahkaya Barajı / Silopi / Şırnak