PETRO'NUN HALEFLERİ (1725-1762)
Petro'dan sonra tahta geçenler Petro vasiyetnâme ile halefini tayin etmeden ölmüştü. Menşikov'un ve hassa alayı zabitlerinin istekleri üzerine, tahta Petro'nun karısı çıkarıldı ve I. Katerina adiyle, 1725 den 1727 ye kadar hâkimiyet sürdü. 1726 da "Yüksek Gizli Hey'et,, tesis edilmiş, buraya Petro zamanının en mühim şahsiyetleri alınmıştı; Senato bu "Hey'et„e tabi olduğundan, bu meclis devlet işlerinde en yüksek makam oluvermişti; mamafih fîlen bütün idare Menşikov'un elinde idi. Katerina'nın bıraktığı vasiyetnâme mucibince, ölümünden sonra, Petro'nun torunu, Petr Alekseyeviç tahta geçti, ve II. Petro (1727-1730) adiyle hâkimiyet sürmeğe başladı. Çar çok genç bir yaşta olduğundan, devlet idaresi tamamiyle Menşikov'un elinde bulunuyordu. Fakat, II. Petro, bir müddet sonra knez Dolgoruki'ler ailesini kendine yaklaştırdı ve 1727 eylülünde Menşikov sürgüne gönderildi. Menşikov'un nüfuzu kırılınca bu defa Dolgoruki'ler ve Golitsın'ler yükseldiler, ve istedikleri gibi hareket etmeğe başladılar. II. Petro, 1730 da çiçek hastalığından ölünce, tahta Büyük Petro'nun kızı Anna geçirildi (1730-1740). Anna, o sıralarda, Kurlândiya dükünden dul kalmış bulunuyordu. Tahta geçirilmesinden önce, birkaç devlet erkânının tanzim ettiği, "tahtın salâhiyetlerini tahdit» vesikasını imzalamıştı. Bu vesika veya "şartlar„ın en mühim maddeleri: Anna, ikinci defa evlenmeyecekti; sekiz kişiden mürekkep "Gizli Şura„yı muhafaza edecek, ve bu "Şura„nın muvafakati olmaksızın harb ilân etmeyecek, barış akdetmeyecek, yeni vergiler konmayacak, mahkeme yapılmaksızın asilzadeler öldürülmeyecekler, ve bunların malikâneleri ellerinden alınmayacak, İmparatoriçe kendiliğinden kimseye çiftlik tahsis edemeyecekti. Anna, bu şartlara riayet etmediği takdirde, tahtından indirilecekti. Anna bu şartları kabul etmiş ve Moskova'ya gelmişti; fakat yüksek devlet erkânı ile "dvoryan,, lar ve subaylar arasında ihtilâf çıkmış ve Anna bundan faydalanarak, tahtı tahdid eden şartları yırtmış, ve hükümranlık haklarını istediği gibi kullanmak imkânını bulmuştu. 1736 da çıkarılan bir fermanla, dvoryanların mecburî devlet hizmeti 25 yıl olarak tesbit edildi, bu müddet sona erince, "dvoryan„lar tekaüde çıkabiliyorlardı. Anna'nın hâkimiyeti zamanında I. Petro'nun koyduğu ekonomik prensipler devam ettirildi, sanayi müesseseleri devlet tarafından korundu, ve o nisbette köylü zümresinin durumu daha sıkı bir hal aldı.
Belgrad barışı; Azak kalesinin Türklerin elinden çıkması
Anna'nın saltanatı yıllarında, dış politikada da Büyük Petro'nun çizdiği yoldan gidildi. Lehistan'daki rus nüfuzu büsbütün kuvvetlendirildi, Karadeniz'e ulaşmak politikası yeniden ele (1739) alındı: bu maksatla, İran'dan, 1722-23 te alınan Hazer denizinin güneyindeki eyaletler geri verildi ve İran'ın dostluğu temin edildi. Diğer taraftan Avusturya ile de bir anlaşma yapıldı ve 1736 da iki devlet Türkiye'ye karşı sefer açtılar. Alman menşeli general Minich, rus ordularına kumandan tayin edildi; Ruslar Türk kuvvetlerinin Balkanlarda meşgul olmasından faydalanarak, Özü (Oçakov) kalesini zaptettiler, Kırım'a girdiler. Hotin yanındaki Osmanlı kuvvetleri mağlûp edildi ve Azak kalesi Ruslar tarafından alındı (1 temmuz 1736). 1739 da, Belgrad'da akdedilen barış gereğince: Babıâli Azak kalesini tamamiyle yıkmasını taahhüt ediyordu. Belgrad barışı ile Rusya, Karadeniz'e çıkmak için, ilk esaslı şartları ve imkânları bu suretle elde etmiş oldu.
VremenşçikIer
Anna, devlet işlerinde, Baltık eyaletinden getirdiği Almanları istihdam eder, en büyük mevkileri bunlara verirdi. Kurlândiyalı von Biron birinci mevkii kazandı, sonra iç idarede Ostermann ve orduda Minich birinci rolü oynamağa başladılar. Böylelikle Rusya'nın idaresinde Baltık Alınanlarının ehemmiyetleri çoğaldı. Biron'un yükselmesiyle, Rusya'da "Vremenşçik,, (geçici nüfuz sahibi) ler devri başlanmış oldu. Biron'un ve Baltık eyaletlerinden getirilen ve yüksek mevkilere geçirilen Almanların hâkimiyeti, Anna'nın ve Anna'dan sonra tahta çıkarılan VI. İvan zamanında devam etti.
Anna, ölmeden önce, teyzesinin henüz yeni doğan oğlu İvan Antonoviç'i kendine halef tayin etmişti, ivan ( VI. ) 1740 ve 1741 de tahtı işgal etti, devlet idaresi ise, naib sıfatiyle, tamamiyle Biron'un eline geçti. Fakat, yine bir Alman olan Minich, Biron'u tevkif ettirdi ve Sibir'e sürdü. Bu sıralarda devlet işlerinde tam bir karışıklık başgösterdi. Almanların nüfuzunu çekemeyen yüksek rus subaylarından bir kısmı, 1741 kasımında, bir hükümet darbesiyle, Büyük Petro'nun kızı Elizaveta'yı tahta geçirdiler.
Elizaveta'nın saltanatı ( 1741 - 1761 ) , Anna devrine karşı tam bir reaksiyon mahiyetinde idi. Almanlar tamamiyle iş başından uzaklaştırıldılar, bütün mühim mevkilere Ruslar getirildiler. Elizaveta, Anna zamanında kurulan "Nazırlar Heyeti,, ni (kabine) kaldırdı ve 12-15 halis rus menşeli azadan mürekkeb olan Senato'yu yeniden canlandırdı. Bir müddet sonra, Almanya'da "Yedi sene harbi,, başlayınca, dış politika meselelerini görüşmek üzere, İmparatoriçe ile yakın bir temas halinde bulunan bir "konferans,, hey'eti ihdas edildi. Hükümetin en mühim tedbirlerinden biri de devlet gelirini çoğaltmaktı. Bu maksatla "tuz,, vergisi artırıldı ve daha birçok vergi kondu, yine aynı maksatla devlete ait birçok fabrika ve imalâthane hususî şahıslara satıldı; bu münasebetle, devlet idaresinde nüfuzu olan birçok kimse, gayet büyük fabrikaları ele geçirdiler.
«Yedi sene harbi»nde Ruslar
Elizaveta zamanının dış vakalarından en ehemmiyetlileri: Biri isveçle harb, diğeri, Rusya nın "Yedi sene harbleri,, ne karışmasıdır. İsveçliler, I. Petro zamanında ellerinden giden yerleri geri almak maksadiyle, 1741 de Rusya'ya karşı harb açmışlardı. Fakat İsveç'in içinde vukubulan ayaklanmalar, harbin yenilgi ile bitmesine sebep oldu. 1743 de Abo'da imzalanan muahede mucibince, İsveç, Finlandiya'dan bir parça araziyi Rusya'ya bırakmak zorunda kaldı. Rusya ile Avusturya arasındaki ittifak icabı, Ruslar, Büyük Friedrich'e karşı harbe karıştılar. "Yedi sene harbleri,, (1756-1763) adiyle bilinen bu harpte, rus kıtaları Doğu Prusya'ya girdiler, 1760 yılında Oder nehri üzerinde, Prusya kralının kuvvetleri yenilgiye uğratıldı ve 1760 da Ruslar kısa bir zaman için Berlin şehrini işgal ettiler. Elizaveta'nın âni olarak ölmesi ve tahta III. Petro'nun geçmesi, Rusya'nın harpten büsbütün çekilmesini mucib oldu.
III. Petro Elizaveta (1761-1762)
Büyük Petro'nun neslinden birinin tahta çıkarılması için lâzım gelen tedbirleri almıştı. Petro'nun neslinden ancak kızı Anna tarafından küçük bir prens vardı: Anna'nın ve Holştein dükünün oğlu Kari - Peter Ulrich. Tamamiyle bir alman olarak yetişen prens, Rusya tahtının varisi ilân edildi ve 1742 de Petersburg'a getirilerek Ortodoksluğa geçirildi. 17 yaşını bitirince, Prusya kralı Büyük Friedrich'in tavsiyesi üzerine, küçük bir alman prensliği olan Anhalt-Zerbst beyinin kızı Sophia-Augusta ile evlendirildi. Prenses Ortodoksluğa geçirilerek Katerina Alekseyevna adını aldı (sonraki II. Katerina). 1745 te düğün yapıldı. Veliaht ve karısı, Elizaveta'nın nezareti altında, sarayda kapalı bir hayat sürüyorlar, devlet işlerinden uzak tutuluyorlardı. Petro tahsilini ikmal etmekte, askerlikle meşgul olmakta ve karısı ile anlaşamadığından, onunla fazla düşüp kalkmamakta idi. Katerina, yalnızlığın verdiği sıkıntıyı gidermek için, vaktini kitap okumakla geçirmekte idi. Bunun neticesinde Katerina devrinin en mühim ve ciddî eserlerini esaslı bir şekilde mütalâa etmiş ve gayet etraflı malûmat edinebilmişti. 1754 te Katerina bir oğlan doğurdu (I. Pavel); mamafih prens, annesinin elinden alındı ve Elizaveta tarafından terbiye edildi. Elizaveta ölünce tahta III. Petro geçti (1761-1762). III. Petro, gayet hafif meşrep bir adam olup, hiçbir ciddî işle meşgul olamıyordu. Büyük Friedrich'i taparcasına takdir eder, rus ordusunu tamamiyle Prusyalı'larınkine benzetmek emelini güderdi; alkole çok düşkündü; resmî kabuller esnasında bile kabalık ve hafiflikler yapmaktan çekinmezdi, Rusya'yı ve Rusları istihfaf ettiğini gizlemezdi. Buna mukabil, karısı Katerina anadan doğma bir rus imiş gibi hareket eder ve rus erkânının, zabitlerin gönlünü kazanmağa çalışırdı. III. Petro, her fırsatta, Katerina'ya hakaret eder, fakat karısından hiçbir mukabele görmezdi. Bütün bunlar, rus yüksek saray erkânı ve hassa alayı zabitlerinden bir kısmının, gizlice, Petro'yu düşürmek ve Katerina'yı tahta çıkarmak için hazırlık yapmalarını mucib oldu. 28 haziran (1762) tarihinde hassa alayı zabitlerinden Orlov biraderler, Katerina'yı Petersburg'a getirerek imparatoriçe ilân ettiler. Paytahttaki kıtalar hemen biat getirdiler. Bunun üzerine Petro tahttan vazgeçmek zorunda kaldı ve birkaç gün sonra Aleksey Orlov ve diğer subaylar tarafından boğularak öldürüldü. Rusya tahtına da II. Katerina geçti.
RUSYA TARİHİ BAŞLANGIÇTAN 1917'YE KADAR
Prof. Dr. AKDES NİMET KURAT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder