Ak ve Kara Şamanlar
Kaarlo Hildén, Sibirya kabilelerinde Altay halklarında görülmeyen bir “Ak şaman” ve “Kara şaman” ayrımı olduğundan, Anohin ise, Şamanizm üzerine kaleme almış olduğu eserinde Altay Tatarlarının inançlarında Ak ve Kara şamanların (Ak kam ve Kara kam) olduğunu ve her iki türün de ayinlerinde şaman davulu kullandıklarını bahsederler. Bu iki tür şaman arasındaki temel farklılık; Ak şamanların asla “Erlik”e, “Ölüler ülkesinin efendisi”ne başvurmamaları ve “manjak” adı verilen özel şaman kaftanını giymemeleridir. Bu kıyafeti sadece kara şamanlar giyerler ve onların her türlü ruh (tös) ile ilişkileri vardır. Ak şamanlar, beyaz kuzu derisinden yapılma özel bir başlık takarlar ki, beyaz renk; “temiz varlık”lara (aru tös), yâni Gök Tanrı Ülgen ve oğullarıyla diğer iyi ruhlara tapmayı ifade eder. Başlıklarında ayrıca bir demet baykuş tüyü (ülbräk) takılı olup, başlığın arka tarafından üç beyaz kumaş şerit (jalama) sarkar. Yere kadar uzanan bu üç şerit, kurban törenlerinde kurban rahibinin kıyafetinde de bulunur.
Konuyla ilgili olarak Yakutların yaşadıkları bölgelerde araştırmalar yapmış olan Troschtschanskij, ak ve kara şaman kavramlarının geçmesine rağmen, şamanizm araştırmalarında bu konuya yeterli önem verilmediğinden bahisle; “çoğu kaynakta, bahsi geçen şamanın, Ak şaman mı, yoksa Kara şaman mı olduğu belirtilmez. Bu konuda benim de tek bildiğim, Yakutların Ak şamana “Ajy ojuna” Kara şamana da “Abasy ojuna” adını verdikleridir” der. Ancak, Troschtschankij’nin bahsetmiş olduğu “Ajy tojuna”nın gerçek büyücü olmayıp, sadece kurban rahipliği görevini üstlenen kişi olması da muhtemeldir. Bu iki görevlinin sık sık birbiriyle karıştırılması araştırmaları daha da zorlaştırmaktadır. Pripuzov’un yapmış olduğu ve muhtemelen doğru olan bir tespit, Yakut kabilelerinde Ak ve Kara olmak üzere iki değişik şamanın olmadığı, aynı şamanın hem yer altı, hem de gökyüzü varlıklarıyla ilişki kurdukları noktasındadır. Bu konuda araştırmalarım esnasında Turuhansk Tunguzlarıyla yapmış olduğum görüşmelerde, kendilerinin tek bir şamanlarının olduğu ve Gök Tanrıya kurban sunulurken, bunun illâ ki bir şamanın yapması gerekmediğini anlatmalarıdır. Anlattıkları arasında geçen bir başka önemli husus da, Gök Tanrıya sunulan kurbanların sadece gündüzleri kesilmesi gerektiği ve bu kurbanı ailenin reisinin veya en yaşlı erkeğinin kesebileceği idi. Buna mukabil, şamanların yaptıkları bazı ayinlerin gerektirdiği kurban ve sunular ise sadece geceleri yapılabilmektedir.
Obdorsk’un Kuzeyinde yaşayan Jurakların, yer altı ve gökyüzündeki ruhlara verdikleri kurbanlar için farklı sunak yerleri ve kurban rahipleri vardır, ama her iki gruptaki kurban rahiplerine “Tad’ib”e adını verirler. Bu kurban rahipleri arasındaki ayrım, onların yeraltı ruhları veya gökyüzü ruhlarının emrinde olmalarına göre değişir, ama elimizdeki kaynaklarda meselâ, gökyüzü ruhlarının emrinde olan kurban rahibinin bu ruhlarca seçilmiş özel yetenekleri olan bir olup olmadığına dair bir bilgi yoktur.
Buryatlardan bahseden kaynaklarda, Ak ve Kara şamanların bahsi geçer ki, Agapitov ve Changalov, Buryatların şamanları iyi veya kötü tanrıların hizmetinde olmalarına göre Ak şamanlar veya Kara şamanlar olarak ikiye ayırdıklarını aktarırlar. Ak şamanlar (Sagani bö) sadece iyi tanrılara ibadet edip, insanlara asla kötülük yapmayıp, insanlara mutluluk ve bereket getirmesi için iyi Tanrılara dua ederken, Kara şamanlar ise (Karain bö), insanlara kötülük yapar, kötü ruhlara (“Doğu tengrilerine”, “Doğunun efendisine”, “Olkhon adasının efendisi ärlen Han’a”, “kara atın efendisine”) ibadet eder ve kurban verirler. Ak şamanların kıyafetlerinin beyaz, kara şamanların ise mavi ipek veya pamuklu kumaştan yapıldığı anlatılır. Kudinski Buryatları, şamanlarına bu özel renklerdeki giysileri ancak öldükten sonra cenazelerinde giydirir. Balgansk bölgesindeki şamanlarsa, yaşarken, özel ayinlerde bu kıyafetleri giyerler. Öldükten sonra cesedi yakılan Ak şamanın külleri beyaz kumaştan, kara şamanın ise mavi kumaştan yapılmış bir bohçaya doldurulur ve bir ağaç kovuğuna defnedilir. Buryatlar arasında derlenmiş olan ve bariz abartmaların da yeraldığı bu efsanelerde, Kara şamanlar olumsuz karakterler olarak tasvir edilirler. Aslında, yer altı ülkesinde hoş tutulmaları ve memnun edilmesi gereken kötü ve aynı derecede güçlü varlıklar olduğu düşünüldüğünde, bu vazifeyi yerine getiren Kara şamanların da topluluk için vazgeçilmez öneme haiz olması gerekir. Kara şamanların sadece kötülük yapan, olumsuz kişiler olması durumunda, onlar için hazırlanan özel kıyafetler veya cenaze merasimlerinin açıklanması zorlaşmaktadır. Dolayısıyla, Kara şamanlara yakıştırılan olumsuz düşünceler, muhtemelen sonraki dönemlerde bu halkların inanışlarına hâkim olan bir dünya görüşünün eseridir. Konuya daha geniş bir çerçeveden bakılıp, diğer halkların inançlarıyla kıyaslandığında, Buryatların Kara şamanlarının aslında şamanizmin ilk hâlini temsil ettiği fikri akla daha yatkın gelmektedir.
Uno Harva'nın Altay Panteonu adlı kitabında alıntılanmıştır.
Çeviren: Erol Cihangir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder