30 Kasım 2023 Perşembe

RUSYA TARİHİ -15

 




İÇ KARIŞIKLIKLAR DEVRİ (1603 — 1613)


I. Sahte Dimitri (1603 — 1606)


Sahte Dimitrinin  zuhuru (1603)


Boris Godunov hâkimiyeti ele aldıktan sonra,  bir yandan eski asilzâde ailelerin,  diğer yandan,  ağır bir rejim altında yaşamak zorunda bırakılan köylü ve aşağı tabakanın düşmanlığını celbetmişti.  En kibar boyarları ve eski saray erkânını devlet idaresinden uzaklaştırdığı cihetle, Boris Godunov " siyasî bir yalnızlık „ içinde kaldı ve kendine tamamiyle muti bir muhit yaratamadı; bu durum ise onun düşmesine sebeb oldu. Boyarlar ve knezler nazarında, Boris Godunov'u tahtından indirmenin en kolay çaresi ortaya "Sahte bir prens,, çıkarmak olduğu anlaşılıyor. 1600 de dolaşan şayia, nihayet 1603 te bir hakikat olarak meydana çıktı. Halk arasında, " Çareyeviç Dimitri'nin 1591 de Ugliç şehrinde öldürülmediği, hayatta olduğu ve şimdi Boris Godunov'dan tahtını geri almak için harekete geçtiği,, söylenmeğe başlandı. Bu şayia, evvelâ, Lehistan'ın Rusya'ya komşu bölgelerinde yayıldı, ve oradan da Moskova'ya kadar geldi. Hakikaten, bu sıralarda, kendine "Korkunç Ivan'ın oğluyum,, diyen biri Lehistan'da zuhur etmişti; bu zat bir müddet sonra I. Dimitri adiyle Moskova tahtına geçecek olan I. (Sahte) Dimitri'dir.

(Sahte) Dimitri ilk önce, malikâneleri Rusya sınırlarına kadar uzanan ve Kiyef sahasında büyük çiftlikleri olan eski rus knezlerinden Adam Vişnevetski'nin yanında zuhur etti. Knez Vişnevetski onu, en kibar leh asilzadelerinden biri olan, kayınpederi Yuri Mnişek'in yanına gönderdi. Mnişek, " Çareyeviç „i (Çarzade ) Sambor'daki şatosunda alıkoydu ve bir müddet sonra Lehistan kralı III. Sigizmund'a takdim etti. Dimitri, katolikliğe geçmekle, büsbütün Lehlilerin sempatisini kazandı. Kendisine Lehistan'da bir ordu toplamasına izin verildi ve imkânlar yaratıldı. Diğer yandan, "Çareyeviç,, in adamları, Güney Rusya sahasında, Kazaklar arasına giderek, Boris Godunov'a karşı propagandaya başladılar ve hakikî "Çareyeviç,, in harekete geçtiği şayiasını yaydılar.

Bu haber Moskova'ya ulaşınca, hükümet tarafından yapılan araştırmalar neticesinde, "Kendisine Çareyeviç Dimitri adım veren kimsenin hakikatte, Moskova manastırlarından birinden kaçan keşiş Grigori Otrep'yev olduğu „ ilân edildi. Boris Godunov, bunun resmen Lehistan'a bildirilmesini emretti. Fakat Lehliler buna inanmak istemediler; daha doğrusu inanmak işlerine gelmedi. I. (Sahte) Dimitri'nin kim olduğu şimdiye kadar açık olarak bilinmiyor; âlimlerden büyük bir kısmı, onun "kaçkın keşiş Grigori Otrep'yev „ olduğuna inanıyorlarsa da, bazıları bu zatın hakikaten Korkunç İvan'ın oğlu olduğunu kabule taraftardırlar. Sahte Dimitri'nin ise kendisini hakikaten "Çarzade,, zannettiği anlaşılıyor.



(Sahte) Dimitri'nin seferi, (1604 sonbahar)


Dimitri harekete geçmek için Lehistan'da bir ordu topladı. Yuri Mnişek ve bilhassa Adam Vişnevetski kendisine yardım ettiler. Dimitri'nin kuvvetleri, 1604 ekim ayında rus sınırlarını aştılar, ve Moskova istikametinde ilerlemeğe başladılar. Boris Godunov idaresinden memnun olmayanlar Dimitri'yi, hemen Çar olarak tanıdılar ve kitle halinde ona katıldılar. Moskova hükümeti derhal müdafaa tertibatı aldı ve "Düzme„ye karşı kuvvetli bir ordu sevkedildi.

Boris Godunov âni bir hastalık neticesinde, 1605 nisanında ölüvermesiyle, durum bir daha karıştı. Bu defa, tahta, Borisin henüz genç bir yaşta olan oğlu Fedor geçti. Boris Godunovun kuvvetli idaresi ve enerjisi sayesinde, "Düzme„ye karşı dayanmak ve mücadeleyi devam ettirmek mümkün gibi görünüyordu. Halbuki tahta genç bir kimsenin çıkması ve devlet idaresinin, herkesin nefretini mucip olan Malüta Skuratov'un kızı olan (Fedor Borisoviç'in annesi) Maria'ya geçmesi, boyarları Godunov'lar ailesinden uzaklaşmağa şevketti. Boyarlar bütün Moskova kuvvetlerini, Dimitri'yi tanımağa kandırdılar. Paytahtta karışıklıklar son haddini buldu ve ahali ayaklandı. 1 Haziran günü cereyan eden karışıklıklar esnasında Çar Fedor Borisoviç ve annesi öldürüldüler. Moskova'da yaşayan birçok yabancı da (Avrupalı) halk tarafından öldürüldü. Godunovlar ailesi, bu suretle, ya öldürüldü veya darmadağınık edildi, mal ve mülkleri yağmaya uğradı. Moskova'da cereyan eden bu karışıklıklardan yirmi gün sonra, (Sahte) Dimitri büyük bir merasimle Moskova'ya girdi, boyarlar ve halk tarafından eşsiz bir tezahüratla karşılandı.




I. Dimitri'nin hâkimiyeti, Haziran 1605 

   

(Sahte ) Dimitri'nin muvaffakiyetinin başlıca sebebi: onun hem Lehlilerden, hem de Moskova hükümetinin zulmünden kurtulmak isteyen güney eyaletlerindeki köylü ve  kazak  zümrelerinden yardım  görmüş olmasıdır.  Leh kralı, Rusya'da iç harb çıkarmakla bu devleti zayıflatacağını ve "rus tehlikesini,, ortadan kaldıracağını umuyordu. Lehliler Moskova'yı, katolikliğe giren Dimitri vasıtasiyle, Papalığa bağlayacaklarını, dolayısiyle Moskova'yı Lehistan hâkimiyeti altına koyacaklarını ümit ediyorlardı. Leh asilzadelerinden (şlahta) bazıları, Dimitri'yi desteklemekle şahsî menfaat teminini ve yükseliş imkânları bulabileceklerini zannediyorlardı; bunlardan Yuri Mnişek, kızı Marina'yı Çar Dimitri ile evlendirip, Moskova devlet idaresinde mühim bir mevki sahibi olmayı tasarlıyordu.

Dimitri Moskova'ya girince, paytaht ahalisi tarafından hükümdar olarak tanındı. İlk işi, Boris Godunov'un patrikliğe çıkardığı îova'yı azletmek oldu; yerine Ryazan başpiskoposu İgnati'yi getirdi. Bunu müteakip taç giyme merasimi yapıldı. Boris Godunov zamanında sürgüne gönderilen ve Maria adiyle manastıra kapatılan " Çarzade Dimitri'nin annesi „ Maria Nagaya, hemen Moskova'ya getirildi. Rahibe Maria, bu defa tahta çıkan Dimitri'nin " öz oğlu olduğunu „ alenen beyan etti. Bunun üzerine Dimitri'nin mevkii büsbütün kuvvetlendi, kimse de şüphe kalmadı.

Moskovalılar yeni Çar'ın evvelkilerine benzemediğinin çabucak farkına vardılar. Dimitri, evvelki çarlar gibi yaşamıyordu. Öğle yemeğinden sonra uyumuyor, bunu yapacağı yerde, yalnız başına Moskova caddelerinde dolaşıyordu. Üstelik kiliselere de gitmiyor, leh biçimi giyiniyor ve muhafız kıtalarını da leh usulü giyindiriyordu. Hele, Lehlilerle çok düşüp kalkması Rusların gözüne batıyordu. Mamafih, Lehlileri de memnun etmemişti; bir kere lehçe gayet kötü konuştuğu gibi, ince ve tahsil gören leh asilzadelerine nisbeten çok kaba ve cahildi, adabı muaşeret usullerine vakıf değildi. Şahsen de çok çirkin bir adamdı. Bir kolu ötekinden daha uzundu, yüzünde büyük bir beni, çirkin ve büyük bir burunu, dikine saçları, antipatik çehresi, çok fena ve sevimsiz bir intiba bırakıyordu. Lehistan'da kaldığı zaman, Batı Avrupa medeniyetinin bazı dış taraflarını kapmış, bazı şeyler öğrenmiş olmakla beraber, yine yarım yamalak tahsilli bir kimse idi. Mamafih, onun bazı hususta zekâ eseri gösterdiği, devlet işlerinde bazen isabetli kararlar aldığı da biliniyor. Hele müteassıb bir Türk düşmanı oluşu, Osmanlı İmparatorluğunu zaptetmek hülyaları içinde yaşaması, Rusların hoşuna gitmiş olmalıdır.

Dimitri'nin en büyük arzularından biri de, Yuri Mnişek'in güzel kızı Marina ile bir an evvel evlenmekti. Bunun önceden kararlaştırılmış olduğunu söylemiştik. Resmî bir nişan yapılması için 1605 sonbaharında, bir rus elçisi Krakovya'ya gönderildi. Marina ise, ancak 1606 mayısında Moskova'ya gelebildi. Düğün münasebetiyle birçok leh asilzadeleri de rus paytahtına geldiler. 8 mayıs günü nikâh ve düğün merasimi yapıldı. Merasim eski rus adetine uygun olmakla beraber, Çariçanın katolik dininde kalması, Rusları sinirlendirdi. Hele, Kremlin'de katolik papasların bulunması, Lehlilerin kalabalık bir kitle halinde Kremlin'de kalmaları, Rusları büsbütün kızdırdı. Çarlar evlendikleri zaman, düğün münasebetiyle rus ahalisine ziyafet vermek, Kremlin saraylarını açmak adetti; halbuki bu defa ziyafetin yalnız lehli misafirlere verilmesi, halkın Çar'a karşı antipatisini büsbütün arttırdı. Mamafih Dimitri, verdiği söze bakmaksızın, katolik papasların, jezüyitlerin tesirine kapılmış değildi. Rusyayı Papanın hâkimiyeti altına koymakta acele etmiyordu. Leh kralına vâdettiği şehirleri bırakmayı da düşünmüyordu. Bilâkis Türklere ve Kırım'a karşı askerî bir hareket yapmayı tasarlıyordu. Bütün bunlara rağmen Moskova ahalisi, Çar'dan nefretle bahsetmeğe başladı; bu durumdan hâkimiyeti ele geçirmek isteyen boyarlar istifade ederek, harekete geçtiler.



(Sahte) Dimitri'nin ve Kremlin'deki Lehlilerin öldürülmeleri (17 mayıs 1606)


Dimitri'ye karşı harekete geçen zümrenin başında,  yine eskiden olduğu gibi,  knez Vasili Şuyski ve Golitsın bulunuyorlardı. Onlar Moskova dolaylarında duran rus ordusunu kendi taraflarına çekmeğe muvaffak oldular.  16/17 mayıs gecesi, bir miktar asker, gizlice Moskova'ya getirildi. Fakat, paytahtta Dimitri'nin taraftarlarının çokluğu nazarı itibara alınarak, boyarlar, halkı kazanmak maksadiyle hiyleye başvurdular. "Kremlin'deki Lehlilerin, rus boyarlarını kesmekte olduklarını „ ahaliye bildirmek için sokaklarda adamlar dolaştırarak, bağırttılar. Bu şayia üzerine, halk kitlesi, askerler Kremlin'e hücuma başladılar. Kremlin'i muhafaza eden askerler ve Lehliler şiddetle mukavemet ettilerse de, yenildiler; bu çarpışma esnasında 2-3 bin Lehli ve Rus öldü. Dimitri'nin “Sahte „ olduğu ilân edildi. Dimitri kaçmak isterken, iki bina arasındaki yüksek bir duvardan düştü, ve az sonra bulunarak, öldürüldü. " Sahte „ nin sağ kolu olan Peter Basmanov da aynı akibete uğradı. Maria Mnişek ise tevkif edildi. I. Dimitri bu suretle, ancak 11 ay tahtta tutunabilmişti; "Sahte,, nin öldürülmesi üzerine Rusya yeniden Çar'sız kaldı.


Vasili Şuyski'nin Çar seçilmesi (19. V.  1606-16. VII.  1610)


Çar Vasili Şuyski 


 Üç gün süren bu karışıklıklardan  sonra  Moskovada 19 mayısta, " Zemski Sobor,,  (Mümessiller  toplantısı) çağırılmadan,  Kızıl  Meydanda  ve  Kitaygorod'da biriken halk kitlesinin tasvibiyle, son yıllarda mühim siyasî rol oynamış olan knez ve boyar Vasili İvanoviç Şuyski Çar ilân edildi. Şuyski tahta çıkarken "Boyarlarla danışarak mahkeme yapmaksızın,, kimseyi öldürtmeyeceğine, kimseyi takibetmeyeceğine dair, haç öperek and içti. Bununla Vasili Şuyski, adeta Çar'ın hâkimiyet ve salâhiyetlerini tahdit eden bir esas kabul etmiş gibiydi. Korkunç İvan, Boris Godunov ve Sahte Dimitri zamanındaki rejim sona ermiş ve boyarların devlet işlerinde yeniden nüfuz kazanmalarına yol açılmış oluyordu. Mamafih, Çar Vasili Şuyski'nin bu vâdi, ancak sözde kaldı. O yine istediği gibi hareket etti.

Vasili Şuyski gayet müşkül ve karışık şartlar içinde hâkimiyeti ele almış bulunuyordu. Dimitri'nin niçin öldürüldüğünü, meşru esaslara dayanarak, halka bildirmek icabediyordu. Sahte Çar ile birlikte yerinden atılan patriğin makamını işgal edecek yeni bir patrik tayin etmek gerekiyordu. Patrikliğe bu defa Kazan metropoliti Germogen getirildi. Fakat, onun Moskova'ya gelişini beklemeden, 1 haziran (1606) tarihinde Vasili Şuyski'nin taç giyme merasimi yapıldı. Çarzade Dimitri'nin "çürümez,, cesedi Ugliç'ten Moskova'ya nakledildi. Vasili Şuyski'nin, Dimitri'nin annesi Maria'nın ağzından beyannameler dağıtılarak, Sahte Dimitri'nin kim olduğu, Rusları nasıl katolikliğe çevirmek ve Lehlilere teslim etmek istediği birer birer anlatıldı. Çar Vasili Şuyski bu tedbirlerle tahtta tutunabileceğini umuyordu. Fakat Rusya yeniden karıştı. 1606 sonbaharında, birçok yerde isyanlar patlak verdi. Bunlar sosyal bir mahiyet alarak bir zümrenin öbürlerine karşı savaşa girişmesini intaç etti. Karışıklıklar dört cereyan halinde kendini gösterdiler: 1) Bolotnikov hareketi, 2) İkinci Sahte Dimitri hareketi, 3) Rus olmayan kavimlerin ayaklanma teşebbüsleri, 4) Yabancı devletlerin Rusya işlerine karışmaları.


Bolotnikov'un idaresi altında köylülerin ve aşağı tabakanın ayaklanması (1606-l607)


İvan Bolotnikov, knez Telyatevski'nin askerî uşaklarından biri idi. Kırım Tatarlarına esir düşmüş, Türklere satılmış, Osmanlı gemilerinde bir müddet kürek çekmiş, sonra kaçmış, italya ve Lehistan üzerinden Rusya'ya dönmüştü. Sonra putiyl bölgesinin askerî  kumandanı knez Şachovski'nin hizmetine girmiş, cesareti ve becerikliliği sayesinde sivrilmiş, Çar Şuyskı'ye karşı tertip edilen çetecilerin başbuğu sıfatiyle ad kazanmıştı. Bolotnikov, bilhassa aşağı tabakayı etrafına topluyor, "Çar Dimitri„nin haklarını müdafaadan ziyade, köylülerin, çiftlik sahipleri ve "kötü boyarlara,, karşı harekete geçmeleri için propaganda yapıyordu. Bununla, Bolotnikov'un hareketi "sosyal,, bir karakter aldı. Rusya'da köylülerin durumlarını düzeltecek yeni bir nizamın kurulması isteniyordu. Bu sebepten, Bolotnikov'un etrafında gittikçe çok halk kitlesi toplandı, hele Kazaklar büyük bir yekûn tutuyorlardı. Bunlar çiftlikleri zaptetmeğe, zenginlerin mal ve mülklerini yağmağa ve sahiplerini öldürmeğe başladılar. İşte bu sebeptendir ki bunlara, Moskova hükümetince "vorı„ (hırsızlar) dendi. Bolotnikov, çok kalabalık bir kitle ile, 1606 sonunda, Moskova üzerine yürüdü. Ryazan ve Tula dvoryanları da, bu kalabalığın asıl maksatlarını bilmediklerinden, bunlara katıldılar. Asiler, Moskova yakınındaki Kolomensk köyüne kadar geldiler ve paytahtı tehdide başladılar. Dvoryanlar, Bolotnikov adamlarının mahiyetini anlayınca, Çar Vasili Şuyski'nin tarafına geçtiler. 22 aralık 1606 günü, hükümet kuvvetleri, Kotli köyü yanında Bolotnikov'u yendiler ve güneye sürdüler. Bolotnikov, Kaluga şehrinde mukavemete devam etti. Terek ve Don Kazaklarını ayaklandıran Sahte Çarzâde Petr de ( Murom şehrinden İl'ya Gorçakov) 1607 ilkbaharında Bolotnikov'a yardıma yetişti. Kazaklar Tula şehrini ele geçirdiler ve buranın taştan yapılan iç kalesini dayanak yeri yaptılar. Vasili Şuyski'nin kuvvetleri bu "hırsız,, ları Tula'da kuşattılar ve su altında bırakmak suretiyle, kaleyi ele geçirdiler. On binlerce kazak ve âsi köylü esir edildi. Bunlardan büyük bir kısmı nehirde boğuldu, bir kısmı hapise atıldı, kalanlar da köle olarak çiftliklere dağıtıldılar; bir kısmı, aç ve çıplak olarak, serbest bırakıldı. Bolotnikov ise, Kargopol şehrine sürgüne gönderildi ve orada suya atılmak suretiyle öldürüldü. Knez Şachovski de, Bolotnikov ile işbirliği yaptığından ötürü, sürgüne gönderildi. Sosyal bir hareket yapmak, köylüleri, köle haline getiren kanunları kaldırmak ve "boyar» lar ile "kötü tüccar„ların tahakkümünü kırmak maksadiyle yapılmış olan Rusya'daki ilk büyük köylü isyanı, bu suretle, 1607 ekiminde bastırılmış oldu.



İkinci Sahte Dimitri'nin zuhuru ve faaliyeti (1607-1610); İsveç yardımı


Moskova hükümet kuvvetleri Bolotnikov kitlelerini Tula'da kuşatarak, âsi köylüler ve Kazaklarla uğraşmakta iken kendine Çar Dimitri İvanoviç (Korkunç İvan'ın oğlu) adını veren biri daha zuhur etti. Çar Dimitri'nin hayatta olduğu şayiası dolaştığından, halk bu söze inandı. Az sonra Moskova hükümetinden olmayanlar ve bilhassa Kazaklar bu zatın  etrafında  toplanmağa başladılar. "İkinci Sahte Dimitri,, adı ile bilinen bu kimsenin kısa bir zamanda büyük kuvvetler topladığı görüldü. Moskova ahalisi I. Sahte Dimitri'ye "keşişlikten çıkma,, (razstriga) adını vermişti. II. Dimitri'ye ise sadece "hırsız„ veya "cani,, ( vor ) dendi. "Hırsız„ın yanına halk tabakası ve Kazaklardan başka litav ve leh olmak üzere yabancılar da katıldılar. II. Dimitri 1608 yazında Moskova üzerine yürümeğe başladı. Hırsız dayanak yeri olarak, Moskova'dan 11 km. mesafede, tabii durumu bakımından zaptı çok zor bir mevki olan Tuşino köyünü seçti. Moskova her taraftan sarıldı. Ancak Ryazan yolu açık kaldı. Paytahta yalnız bu yolla yiyecek ve asker gelebiliyordu. "Hırsızlar,,, Moskova etrafında harekette bulunurlarken, kalın taş duvarlarla çevrilmiş olan Troitsk - Sergeyevsk manastırını da ele geçirmek istediler; fakat keşişlerin ve manastırda bulunan strelets (atıcı) lerin şiddetli mukavemetiyle karşılaştılar. II. Dimitri adına hareket eden kıtalar Moskova ile Volga arasında, ve Volga'nın kuzey mıntakalarında birçok şehir ele geçirdiler. Rusya'nın mühim bir kısmı Moskova hükümetinin elinden çıktı; Dimitri, Rostov metropoliti Filaret'i (Fedor Nikitiç) Tuşino'ya getirtti ve patrik tayin etti; "Hırsız,, Tuşino'da kurduğu "hükümete,, kendi adamlarını getirdi. Bu suretle, biri Moskova'da, diğeri Tuşino'da olmak üzere, iki "rus hükümeti,, faaliyette bulunuyordu. "Hırsız,,, ne pahasına olursa olsun, Troitsk manastırını almak istiyordu. Bu maksatla leh hetmanı Sapieha ve Lisovski'nin muntazam kuvvetleri manastır üzerine sevkedildiler; manastır toplarla dövülerek, harp usullerine göre, muhasara edildi. Fakat manastır teslim olmadı ve "rus dayanıklılığının,, bir örneğini tekrar vermiş oldu.

Moskova ve Volga bölgelerinin " Hırsız „ ın eline geçmiş olmasıyle, Vasili Şuyski'nin durumu gün geçtikçe fenalaşıyordu. Şuyski'yi bırakıp "Tuşino'daki Hırsız „ yanına gidenler çoğaldı. Bazı kimseler birkaç defa efendi değiştiriyorlardı ve her defasında yeni menfaatler koparmağa bakıyorlardı. Vasili Şuyski, kendi başına isyanı başaramayacağını anlayınca, bu defa yardım isteyerek İsveç hükümetine müracaat etti. isveçliler, Fedor İvanoviç zamanında Ruslara bırakılan şehirlerin (İvangorod, Koporye, Oreşek ve Kolera) isveç'e iadesi şartiyle, Delagardi'nin kumandasında bir ordu gönderdiler. Çar Vasili Şuyski de, henüz genç bir yaşta olan yeğeni Michail Skopin'i, Novgorod ve kuzey rus mıntakalarında asker toplamak için yollamıştı. Skopin, isveç kumandanı ile birleşti ve isveç-rus kuvvetleri Volga'nın kuzey tarafını Düzme Dimitri'nin adamlarından temizlemeğe başladılar. Vologda ve Ustyüg şehirleri "Hırsız„a karşı isyan etmişlerdi. Skopin, ahalinin yardımı ile Kuzey Rusyasını, Tuşino'daki hırsızlar „ dan temizledi. Kuzey bölgelerinde ve Novgorod civarında faaliyette bulunan Moskova hükümet kuvvetleri, Moskova'ya yakın Aleksandrovsk yanında toplanmağa başladılar. Fedor Şeremetev'in, Novgorod'da teşkil ettiği kıtaları da buraya geldiler, bir müddet sonra Vladimir ve Suzdal' şehirleri de " hırsız „ lardan temizlendi.

O sıralarda, Leh kralı III. Sigizmund Rusya'ya karşı bir sefer açmış ve Smolensk'i kuşatmıştı. II. Dimitri yanında bulunan bütün litav ve leh askerlerine, leh kralına katılmaları emredildiğinden, Tuşino'daki " Hırsız „ ın kuvvetleri süratle azaldı. Skopin'in Aleksandrovsk'teki kıtaları ve isveçliler tarafından yardıma gönderilen alman askerleri, Moskova üzerine yürümek için harekete geçtiler. Sahte Dimitri'nin durumu fenalaştı. Bunun üzerine Tuşino'daki âsiler Kaluga'ya çekildiler. 1610 yılı ilkbaharında Moskova, iki yıla yakın bir zaman süren tehlikeden kurtarılmış oldu ve iç karışıklıkların önü alınmış gibiydi. Fakat tam bu sırada Rusya dıştan büyük bir tehlikeye maruz kaldı: Lehliler 1609 sonbaharındanberi Smolensk şehrini kuşatmış, rus arazisinin mühim bir kısmını zaptetmişlerdi.



Lehlilerin hücumları ve Rusların yenilgisi (1610 haziran)


Rus Çar Vasili Şuyski'nin İsveçlilerden yardım görmesi, leh kralı III. Sigizmund'u fena halde kuşkulandırmıştı. Leh kralı, İsveç tahtında tutunamayınca, isveç'in amansız düşmanı olmUş, bu devletle dost geçinen her devleti, Lehistan'ın düşmanı saymağa başlamıştı. Diğer taraftan, Rusya'da başgösteren iç mücadeleden faydalanarak uzun zamandanberi ihtilâf mevzuu teşkil eden Smolensk şehrini almak fırsatı çıkmıştı. Leh kuvvetleri Smolensk üzerine yürüdüler; burası, 1600 de Boris Godunov tarafından büyük bir kale haline getirildiğinden, rus garnizonu dayanabildi. Tuşino Hırsızından kurtulan Vasili Şuyski, bu defa, yeğeni Skopin'i, Smolensk'i kurtarmak için göndermek niyetinde idi. Fakat, bu devrin rus kahramanı olarak tanınan Skopin, henüz 23 yaşında olduğu halde öldü. Vasili Şuyski, bunun üzerine, biraderi Dimitri Şuyski'yi başkumandan tayin etti ve sefere çıkardı. Leh kuvvetlerinin başındaki Jolkiewski, Rusların harekete geçtiklerini öğrenince, Smolensk yanından kalktı ve Kluşin köyü yanında âni bir hücumla Rusları ağır bir yenilgiye uğrattı. Leh kumandanı, Delagardi'nin İsveçli kıtalarına çekiliş yolunu açık bırakmakla, bunların Ruslardan ayrılıp gitmelerini de temin etmiş oldu. İsveçliler Fin körfezi sahillerine çekildiler ve Rusların kendilerine bıraktıkları şehirleri işgal etmekle kalmadılar, Novgorod şehrine de girdiler. Jolkiewski, bu sırada kuvvetlerini Moskova üzerine yürüttü. Aynı zamanda II. Dimitri (Hırsız) de Kalugadan harekete geçti ve Moskova kapılarına kadar ilerledi. Rus paytahtı yeniden her taraftan kuşatıldı. Moskova'da açlık ve kargaşalık başgösterdi. Bunun neticesinde, Vasili Şuyski, 17 temmuz (1610) günü tahtından indirildi ve zorla manastıra kapatıldı. Moskova'da hâkimiyet yedi boyardan teşekkül eden bir hey'etin eline geçti.


Leh kralının oğlu Vladislav'ın Moskova tahtına seçilişi ve bunun neticeleri


Tuşino'daki  hükümetin  durumu   fenalaşınca, Dimitri'nin Kaluga'ya  gittiğini  söylemiştik, Halbuki,  Dimitri'ye   taraftar   görünen   rus büyüklerinden birçoğu  ne Kaluga'ya  gitmek ve ne de Moskova'ya dönerek Şuyski'yi  tanımak istediler. Bunlar arasında, "Hırsız,, tarafından patrik tayin edilen Filaret (sabık boyar Fedor Romanov) ve boyarlardan Saltıkov da vardı. Bunlar ve kendilerine uyanlar büsbütün yeni bir politika takibine başladılar. Çar Vasili Şuyski, leh kralı Sigizmund'a müracaat ederek, "Boyarlar meclisi,, nin ve "Zemski Sobor„un devlet idaresine karışmaları şartiyle, Sigizmund'un oğlu Vladislav'ı Moskova tahtına davet ettiler. Bu münasebetle leh kralı ile rus mümessilleri arasında müzakereler yapıldı ve 4 şubat 1610 tarihinde bir uzlaşmaya varıldı.

Vladislav'a kabul ettirilen "maddeler,, sayesinde, boyarların devlet işlerinde nüfuz sahibi olmaları sağlandığından, bu namzed üstün geldi. Boyarlar, Mojaysk şehrinde bulunan leh kumandanı Jolkiewski'ye haber gönderip, bir an evvel Moskova'ya gelmesini istediler. Jolkiewski de, bu davet üzerine "Moskova'yı Hırsızdan kurtarmak,, maksadiyle harekete geçti; lehli kıtalar rus paytahtına yaklaşınca Vladislav'ın Çar'lığa seçimi keyfiyetinin resmen tanınması istendi; bunun üzerine, rus boyarları, askerleri ve Moskova ahalisi, 27 ağustos 1610 tarihinde, Vladislav'a biat ettiler. III. Sigizmund'un oğlu Vladislav, bu suretle Moskova tahtına seçilmiş, Rusya'nın Çarı ilân edilmiş oldu. Leh kuvvetleri, "Hırsız,, ı Moskova yanından koğdular ve rus paytahtını "cani„ler tehlikesinden kurtardılar. Jolkievvski'nin kıtaları, boyarların isteği üzerine, Moskova'ya girdiler ve Kremlin'i işgal ettiler. Rus tarihinde, ilk defa olmak üzere, lehli kuvvetler rus paytahtını ele geçirmiş oldular. Bununla Moskova'da ve Moskova ile Litvanya arasındaki sahada leh nüfuzu kaim oldu.

Vladislav'ın Çar'lığa seçimini bildirmek ve uzlaşma maddelerini tasdik ettirmek maksadiyle bir rus elçi hey'etinin III. Sigizmund'a gönderilmesi kararlaştırıldı. Vladislav'a rakib olabilecek rus boyar ve knezlerinin Moskova'dan uzaklaştırılmaları gerekiyordu. Bunun içindir ki III. Sigizmund'a gönderilecek elçi hey'etinin çok kalabalık ve en mümtaz kimselerden teşkil edilmesi yolu tutuldu. Bin kişiden fazla bir hey'et halinde yola çıkarılan bu "Büyük elçilik„e metropolit Filaret ve knez V. V. Golitsın başkanlık ediyorlardı. Jolkiewski, kendisi, Moskova'da kalmak istemedi. Kremlin'deki leh garnizonunu Gosniewski'ye teslim ettikten sonra rus paytahtından ayrıldı ve Litvanya'ya döndü; leh başbuğu, Smolensk'i kuşatan III. Sigizmund'un buyruğu üzere Moskova'dan hareket ederken, sabık Çar Vasili Şuyski'yi de beraberinde alıp götürdü. Bu tedbirler neticesinde rus asılzâdelerinden taht üzerinde hak iddiasında bulunacak kimse bırakılmamış gibi idi.

Rus " Büyükelçi hey'eti „ Smolensk yanında leh kralı ile buluşunca, rus tahtına Vladislav'ın değil, Sigizmund'un çıkacağı şayiaları Moskova'da yayıldı; elçiler de kralın bu arzusunu öğrenmiş oldular, fakat Ruslar bunu kat'iyyen kabul etmek niyetinde değillerdi. Sigizmund ve leh senatörleri ise, Vladislav'a teklif edilecek maddeleri beğenmemişlerdi. Leh kralı, Smolensk şehrinin hemen teslim edilmesini istiyordu; Sigizmund, elçi hey'eti azalarından bir kısmını kendine biat etmeğe kandırabildi. Bu durum karşısında Ruslarla Lehliler arasında müzakereler uzadı. Sigizmund, oğlunun küçük bir yaşta olmasını bahane ederek Moskova'ya gönderemeyeceğini bildirdi. Rus paytahtında prense biat yapılmış olması gözönünde tutularak oğlu namına hâkimiyet sürmek iddiasında bulundu. Rusya'daki leh kıt'alarının Sigizmund adına, yani meşru bir Çarın emriyle, hareket ettikleri ileri sürülmekte idi.

Jolkiewski'nin Moskova'dan ayrılması üzerine leh askerlerinin disiplinleri azaldığı ve Rusları incitecek hareketlerde bulundukları anlaşılıyor. Bu yüzden Lehlilere karşı rus paytahtında önce hoşnutsuzluk, sonra düşmanlık başgösterdiği biliniyor. Mamafih, Lehliler dürüst hareket etseler dahi Moskovalılar ile bunlar arasında, hem dil, hem de din ve yaşayış tarzı bakımından büyük ayrılık olmakla her iki zümre arasında düşmanlığın başgöstermesi pek tabii idi. Hele, Germogen gibi müteassıp bir patriğin ve rus papaslarının propagandaları, rus halkının Lehlilere karşı düşmanca vaziyet almasını mucip oluyordu. III. Sigizmund'un Moskova tahtını elde etmek isteyişi, Lehlilerin Moskova'ya ve Rusya'ya tamamiyle hâkim olmak arzuları şeklinde yorumlanmağa başlandı. Kremlin'de leh garnizonunun bulunması, Smolensk'in Lehliler tarafından zorlanması, bütün bunlar Rusya'da leh tehlikesinin ve katolik hâkimiyetinin derecesini göstermeğe yetişiyordu. Bütün yabancılara, hele " lâtin „ lere, karşı Rusların besledikleri düşmanca hisler gittikçe şuurlu bir rus-milliyetperverliği cereyanı haline gelmek istidadını gösterdi. Bu defa, çar seçilen ve adına biat edilen Vladislav'a karşı da bir hareket belirdi. Tam bu sıralarda, Kaluga'da bulunan ve mühim bir tehlike teşkiline devam eden "Tuşino Hırsızı,, nın, maiyetindeki tatar muhafızları tarafından öldürülmesi (11 aralık 1610), Moskova'da yeni bir hareketin meydana gelmesini kolaylaştırdı. Rus paytahtındaki yüksek, orta ve aşağı zümreler bu defa hep birden Lehlilerin tahakkümüne karşı birleştiler.

Kaluga'daki "Hırsız,, ın öldürülmesinden sonra, adamlarından bir kısmı gene kendi başlarına harekete devam ettiler. Bunlar, Marina Mnişek ile "Tuşino hırsızı,, ndan doğan İvan'ı Çar ilân ettiler. Mamafih bu hareket artık tavsamış ve büyük bir tehlike olmaktan çıkmıştı. Ruslar için asıl tehlike, Moskova'da bulunan Lehliler idi.



Leh tahakkümüne karşı Rusların ayaklanması



Lehlilere karşı ilk ayaklanma ve bunun başarısızlığı

 

Rusya'nın iç durumu çok karışık bir manzara arzediyordu. Eski Mosova devlet  nizamını  muhafazaya  çalışan  zümreler  nazarında en tehlikeli bir hareket olan "Tuşino "Hırzısı,, ortadan  kaldırılmış olmakla beraber, Hırsızın oğlu  İvan'ın  etrafında  toplanan Kazaklar hâlâ büyük bir tehlike teşkil ediyorlardı. Bunlar Moskova çevresinde ve Rusya'nın güney bölgelerinde faaliyetlerini devam ettiriyorlardı. Bazı kazak kitleleri, rus şehirleri ve köylerini yağma etmekte idiler Orta idil sahasında, Vyakta ve Perm taraflarında "rus olmayan,, kavimlerin de "hırsız,, lara katılarak Moskova'ya karşı düşmanca vaziyet aldıklarını görüyoruz.

Sigismund'un İsveç tahtına hak iddiası üzerine, Lehistan ile İsveç arasında uzun süren ve her iki devlet için zararlı olan çetin bir mücadele başlamıştı. Moskova tahtına bir Lehli prensin geçirilmesi, İsveçlileri haklı olarak kuşkulandırmıştı. Bunun üzerine İsveçliler, Rusya'ya karşı düşmanca bir durum aldılar ve harekete geçmeğe hazırlandılar. Moskova ahalisinin Lehlileri sevmedikleri belli olduktan sonra da Sigizmund, Rusya'daki taleplerinden vazgeçmedi. Kral, kendi haklarını ya askeri kuvvetle veya diplomatik yollarla gerçekleştirmek istiyordu. Bu maksatla, Smolensk şehrini muhasaraya devam etti. Bu zaman içinde Moskova'da durum gün geçtikçe Lehliler aleyhine dönmekte ve leh düşmanlığı büyük bir siyasî cereyan haline gelmekte idi. Bu cereyanın başı sayılan patrik Germogen, Kremlin'de bulunduğu halde beyannâmeler göndererek rus halkını, Moskova'yı işgal altında tutan, Smolenk'i muhasara eden ve birçok rus arazisini ele geçiren Lehlilere karşı, silâhla mücadeleye davet etti. Patrik Germogen, bu suretle, millî rus hareketinin önderliği vazifesini üzerine almış bulunuyordu. Rus kilisesi başının yazıları etraftaki rus şehirlerine ulaşınca, tesiri görülmeğe başladı. Şehirlerin voyvodaları ve yüksek zümreler, Moskova'yı Lehlilerden kurtarmak için harekete geçmeğe karar verdiler. Moskova'ya yakın bazı şehirlerde askeri kıtalar teşkil edildi. Vaktiyle "Tuşino Hırsızı,, hizmetinde olan kazak birlikleri de, bu defa Lehlilere karşı savaşmak arzusunu izhar ettiler.

Moskova'nın kuzeyindeki bölgelerden de, paytahtı kurtarmak maksadiyle, bazı kuvvetler ilerlemeğe başladılar. Bu suretle 1611 kışının sonu ve ilkbaharında kalabalık bir rus kuvveti, Moskova'yı leh tahakkümünden kurtarmak maksadiyle, harekete geçmiş bulunuyordu.


Kremlin'deki leh garnizonunun, Rusların hazırlıklarından ve Moskova şehrini Lehlilerden temizlemek maksadiyle bir ayaklanma olacağından haberleri vardı. Lehliler ancak birkaç bin kişiden ibaret olduklarından, bütün şehri itaat altında tutmaları imkânsızdı. Kremlin'de dayanabilmek için, şehrin kaleye bitişik mahallerin yıkılmasına karar verildi. Ayaklanan rus ahalisi Moskova'nın iç semtlerinden koğuldular, bu münasebetle Ruslardan ölenler pek çok oldu ve Moskova'nın büyük bir kısmı yandı. Moskova sokaklarında çarpışmalar devam ederken, Zaraysk şehri voyvodası knez Dimitri Pojarski'nin kumanda ettiği eyalet kıtası, Moskova'daki Rusların yardımına yetişti. Bunun üzerine, Lehliler, Kremlin'e ve Kitay - Gorod'a çekildiler. Çarpışma esnasında knez Dm. Pojarski ağır surette yaralandı. Moskova yakınında toplanan şehirli kuvvetler ve Kazaklar arasında başgösteren geçimsizlikler neticesinde, Kremlin'deki Lehliler dayanabildiler.


Smolensk'in Lehliler tarafından zaptı Novgorod'un İsveçlilerin eline geçmesi   


Leh kralı III. Sigizmund 1609 eylülündenberi, Smolensk kalesini kuşatmıştı. Leh kralı bütün askerî kudretini burayı almak için kullandığından, Rusya işleriyle gereği gibi meşgul olamıyordu.  Nihayet 3 haziran 1611 tarihinde Smolensk kalesi Lehlilerin hücumu ile zaptedildi. III. Sigizmund, bu şehrin ötesinde  fazla  bir yer  almayı düşünmüyordu.  Bundan ötürü, Smolensk muhasarasından sonra boş kalan mühim kuvvetlerini hareketsiz bıraktı.  Kral,  Moskova'da Kremlin'deki leh garnizonunun fena bir durumda olduğunu bildiği halde,  bunların vaziyetini iyileştirmek için esaslı bir tedbir almadı.  Rus paytahtındaki leh garnizonuna yardım için Chodkiewiç kumandasında,  küçük bir kuvvet yola çıkarılmakla iktifa edildi.

Smolensk'in Lehliler eline düşmesiyle, leh tehlikesi büsbütün arttığından, bu durum rus vatanseverlerinin gayretlerini yeniden kamçıladı. Yalnız Smolensk değil, ikinci büyük bir rus şehri de yabancıların eline düşmüştü. İsveç kuvvetleri, 16 temmuz 1611 tarihinde Novgorod şehrini işgal ettiler. Buranın metropoliti İsidor ve voyvoda knez Odoewski, Novgorod ahalisinin mümessilleri sıfatiyle, İsveçlilerle bir uzlaşma yaptılar; Novgorod şehrinin ve bölgesinin ilelebet Moskova Rusyası'ndan ayrı bir devlet olacağını ve İsveç hanedanı sülâlesinden bir prensin burada hâkimiyet sürmesini kabul ettiler. Bu sırada Pskov şehrinde de karışıklıklar başladı. Kendine "Çarzade Dimitri,, (III. Sahte Dimitri) diyen biri çıktı, Sidorka ve Pskov'un idaresini ele geçirdi. 1611 sonbaharında bu suretle Rusya'nın batı kısmı tamamiyle Moskova'nın kontrolünden çıkmış, yabancıların eline düşmüştü.

Rus ahalisini birliğe, Kremlin'deki Lehlileri kovarak bir rus hükümeti kurmağa davet eden sesler ilk defa ruhaniler arasından yükseldi. Vaktiyle "Tuşino Hırsızı,, ve lehli kuvvetlerin hücumlarına dayanan Troitsk-Sergeyevsk manastırı başrahibi 'Dionisi, birliğe davet ederek her tarafa mektuplar göndermeğe başladı. Dionisi, "bütün rus halkının, sınıf farkı gözetmeksizin, rus yurdu ve rus dini (Ortodoksluk) namına silâha sarılmağa ve düşmanları Moskova'dan, rus yurdundan kovmağa,, davet ediyordu. Gerek Troitsk-Sergeyevsk manastırı başrahibinin ve gerek patrik Germogen'in ateşli mektupları rus ahalisi üzerinde büyük tesirler yaptı ve taşra rus halkını "vatanı kurtarma uğrunda,, umumî bir ayaklanmalarını sağladı.



Minin ve Pojarski

      

1610 sonbaharında bazı taşra şehirlerinde hareket başgösterir gibi oldu.  Şehrin idaresini elde tutan zümreler, Moskova'nın Lehlilerden nasıl kurtarılması mümkün olacağını düşünmeğe ve bu hususta  şehirler birbirleriyle danışmağa başladılar. Nihayet geniş ölçüde bir hareket Nijni - Novgorod şehrinde belirdi. Şehir idaresi, birçok azadan mürekkep "muhtarlar hey'eti,, tarafından görülmekte idi. Nijni-Novgorod'daki (bugünkü Gorki) azalar arasında, eski kasap başı, tüccar Kozma Minin-Suchoruk adlı biri de vardı. Patrik Germogen'den gelen bir mektubun tesiriyle, Minin, Nijni-Novgorod ahalisini, Moskova ve Rusya'nın kurtarılması için yapılacak harekete ön ayak olmağa davete başladı. Bunun için şehir ahalisinden para toplanmasını ve bununla bir ordu teşkilini de teklif etti. Büyük kilisede yapılan bir toplantıda, Minin ve başpapasın heyecanlı sözlerinin tesiriyle, Nijni-Novgorod ahalisi hep birden harekete katılmağa ve lâzım gelen parayı toplamağa karar verdiler. Bunun üzerine herkes servetinin üçte birini umumî hazineye yatırmağa mecbur tutuldu. Para işlerine bakmak için Kozma Minin seçildi. Kısa bir zamanda mühim bir yekûn tutan para toplandı. Kendiliklerinden para yardımında bulunanlar da çoktu. Elhasıl, Nijni-Novgorod ahalisi arasında şuurlu bir millî gayret ve fedakârlık hisleri almış yürümüş, Rusya'nın kurtarılması için büyük bir hareket başlamıştı. Tanzim edilecek yeni ordunun kumandanı olarak, 1611 de Moskova'daki sokak muharebeleri esnasında yaralanan ve o sıralarda Nijni-Novgorod'a yakın çiftliğinde yarasını tedavi eden knez Dimitri Pojarski seçildi. Pojarski, 1611 yılı ekiminde Nijni-Novgorod'a gelerek ordunun teşkil ve tanzimi işine başladı. Askerî kıtaların teşkili ve askerlerin talimi, silahlandırılmasına Pojarski, para ve iaşe işlerine Minin bakıyordu. 1611 - 12 kışında etraftaki birçok şehir Nijni - Novgorod'lulara katıldılar, öyle ki 1612 ilkbaharına doğru Pojarski'nin kumandasında mühimce bir kuvvet toplanmış oldu.

Moskova yanında faaliyette bulunan ve Trubetskoy ile Zarutski adlı başbuğlardan teşekkül eden hey'eti " resmî bir hükümet „ saymakta devam eden Kazaklar ve taraftarları, Nijni - Novgorod'da başlayan hareketi yolsuz ve kanunsuz buldular, bunu kendilerine karşı yönetilen bir isyan telâkki ettiler. Kazaklar, Pojarski'nin ilerlemesine mani olmak için, Moskova ile Volga arasındaki şehirleri ele geçirdiler. İşte bunun içindir ki Pojarski, 1612 ilkbaharında harekete geçince, Moskova üzerine yürümeden önce, Volga boyunu temizlemek ve buralardan temin ettiği yardımla, Kazaklara ve sonra Kremlin'deki Lehlilere karşı savaşmak plânını kurdu.

Yukarı Volga sahasının en mühim şehri olan Yaroslavl, Nijni-Novgorod'dan hareket eden kıtalar tarafından kolayca ele geçirildi.. Komşu şehirler de Pojarski'ye itaat ettiler. Bu suretle yaz geçti. Bu zaman zarfında Moskova yakınındaki Kazaklar, Moskova içindeki Lehlilerle çarpışıyorlardı. Pojarski, askerî teşkilâtını tamamladıktan sonra, devlet idaresini ele alacak bir hey'etin seçilmesi için Yaroslavl' şehrinde, "Yurt Mümessillerinin „ bir toplantısı yapıldı. Bu toplantıda, ruhanîler namına metropolit Kirili ( Patrik Germogen 1612 başında Kremlin'de ölmüştü ) ve Lehlilerden kaçıp kurtulmağa muvaffak olan birkaç boyar ve asker mümessilleri hazırdılar. Bazı şehirler de kendi murahhaslarını yolladılar. Bu toplantının ne gibi kararlar aldığı lâyıkıyle bilinmiyor; fakat, Nijni - Novgorod'da, Minin ve Pojarski tarafından takibine başlanan hareketin tamamiyle tasvib edilmiş olduğuna şüphe yoktur.

Pojarski'nin ordusu, Moskova üzerine leh başbuğu Chod-kiewiç kıtalarının harekete geçtikleri haberini alınca, 28 ağustos 1612 tarihinde Yaroslavl'dan çıkarak, Moskova'ya doğru ilerlemeğe başladı. Pojarski'nin gelmekte olduğu haberi ise, Kazakların bir kısmı arasında telâşın başgöstermesini mucip oldu. Kazaklar Pojarski'yi sevmiyorlardı. Hatta onu öldürmek teşebbüsünde bile bulundular. Pojarski'nin, intikam hisleriyle hareket edeceğinden korkan ataman Zarutski, Marina Mnişek'i ve oğlunu alarak, Ejderhan'a (Astrahana) gitti, ve orada, İran şahının himayesi altında bir "Kazak Devleti» kurmak teşebbüsünde bulundu. Moskova yanında ise Trubetskoy'un Kazakları kaldılar ve Pojarski'yle işbirliğine karar verdiler.

Kremlin'deki 3.000 kişilik leh garnizonunun durumu gün geçtikçe fenalaştı. Müthiş bir açlık başgösterdi. Lehliler buna bakmaksızın şiddetle karşı durdular, fakat nisbet kabul etmez düşman karşısında dayanamadılar. Evvelâ, 22 ekim 1612 de Kitay-Gorod, bir ay sonra da Kremlin teslim oldu. Bu suretle Moskova, leh işgalinden kurtarılmış oldu. Moskova'nın zaptı münasebetiyle dinî bir merasim yapılarak, paytahtın kurtarılışı kutlandı; bir müddet sonra III. Sigizmund'un Rusya'dan çekilip gittiği haberi alındı. Bu haber büsbütün sevinci mucib oldu. Rusya düşman işgali ve hâkimiyetinden kurtulmuş bulunuyordu.


Michail Fedoroviç Romanovun Çarlığa seçilişi  (Şubat 1613)


 Moskova'nın Lehlilerden temizlenmesi üzerine rus kurtuluş hareketini idare eden "Zemşçina» - (mal ve mülk sahipleri) zümreleri hemen yeni çarın seçilmesi lâzım geldiği kanaatinde idiler. Rus yurdu ancak herkes tarafında tanınacak ve meşru bir şekilde seçilecek bir çar etrafında toplanıp birleşebilecekti. Çarın seçimi için bütün yurt mümessillerinin toplanması, yani "Zemski Sobor,, un çağırılması icap ediyordu. Pojarski, 15 kasım 1612 tarihli yazılarla eyalet şehirlerinden çar seçimine iştirak edecek 10 ar murahhasın gönderilmesini istedi. 50 rus şehri ve mıntaka murahhasları, 1613 yılı başında Moskova'ya geldiler. Bu toplantıya çağırılanlar yalnız " Çar seçimi „ ile kalmayacaklar, çarın seçilmesine kadar, devlet işlerinin nasıl düzene konması üzerinde de konuşacaklardı. Moskova'daki ordu ve yüksek tabaka ile ruhanî mümessilleriyle birlikte, taşradan gelen murahhaslar hepsi 700 kişiyi bulduğu anlaşılıyor. Uzun ve hararetli münakaşalar, rüşvetler ve entrikalar neticesinde, nihayet 7 şubat 1613 tarihinde kimsenin gözüne batmayacak ve bütün partileri memnun edecek bir namzet üzerinde karar kılındı, o da: Michail Fedoroviç Romanov idi.

Çar seçilen Michail, o sıralarda Moskova'da bulunmuyordu. 1612 de Lehliler Kremlin'de kapandıklarında, Michail de annesi Maria (rahibe) ve diğer boyarlar ile Kremlin'de kalmıştı. Lehliler teslim olunca, Michail, annesiyle birlikte, Kostroma yakınındaki çiftliğine gitmişti. Michail'in çar seçilmesi üzerine suikasta maruz kalması ihtimali olduğundan, annesi ile birlikte, Kostroma yanındaki, kalın duvarlarla çevrilmiş, İpatyev manastırına gittiği ve orada saklandığı rivayet edilmektedir. Moskova'dan gönderilen hey'et, Michail'i burada bulmuş ve Çarlığa seçildiğini bildirmişti. Michail, bir müddet nazlandıktan sonra, 14 mart 1613 tarihinde muvafakatini bildirdi. Onun resmen çar olması için ancak taç giyme merasimi yapılması kalmıştı.

Rusya karışıklıklar sonunda, millî ve devlet birliğini muhafaza edebildi. Smolensk ve Fin körfezi yakınındaki bazı şehirler ile Novgorod hariç, esas rus arazisi yine Rusya'nın elinde kaldı. Fakat "Opriçnina,, ile başlayan iç kaynaşma ve karışıklıklar Rusya'nın devlet idaresi ve ahalisi üzerinde derin bir tesir yapmaktan geri kalmadı. Bir kere: XVI. yüzyıl ortalarında mühim rol oynayan boyar ve knez ailelerinin hemen hemen hepsi ortadan kaldırıldılar veya çok zayıf düşürüldüler. Kalanları da nüfuzlarını kaybettiler. Yüksek asilzadelerinin yerini gittikçe, "dvoryan,, lar, yani ikinci derecede asiller, çiftlik sahipleri, işgal ettiler. Sert bir nizamı benimsemiyen ve kendilerine umumî bir adla "kazak,, denen tabaka da, isteklerine kavuşamadı, ezildi. Köylüler, eskisi gibi toprak - köleliğine döndürüldüler. Kazaklar, akınlarını yeniden tatar ve Türk arazisine yönelttiler. "Dvoryanjar ile birlikte, Moskova'yı Lehlilerden kurtarmak işinde birinci rol oynayan şehirliler de ehemmiyet kazandılar. Bu defa, Çar'ın devlet idaresindeki müşavirleri, "Boyar Meclisi,, azaları sıfatiyle, dvoryan'lar ve şehirlilerden seçilmeğe başlayacaktır. Hükümet memurlarını da bu zümreler teşkil edeceklerdir. Karışıklıklar, Çar'a ve etrafındakilere, ahali ile hesaplaşmak lâzımgeldiğini de göstermiş oldu. Evvelki çarlar, Rusya'yı adeta kendi malikâneleri gibi telâkki etmekte idiler ve kendilerini istediklerini yapmakta muhtar sayıyorlardı. Halbuki Michail Fedoroviç'in uzun zaman "Yurt Mümessilleri,, toplantısını Moskova'da alıkoyduğunu ve devlet işlerine bir düzen vermek için murahhasların reyine müracaat edeceğini göreceğiz. 1613 şubatında Çar seçimi yapılmakla Rusya'da " karışıklıklar „ birdenbire durmuş değildi. Devlet nizamının tamamiyle teessüsü için daha uzun yıllar geçmesi gerekti. XVII. yüzyıl tarihinin gelişmesi, birçok bakımdan, " Karışıklık devri „ndeki olayların bir neticesi olmakta devam etti.




RUSYA TARİHİ BAŞLANGIÇTAN 1917'YE KADAR

Prof. Dr. AKDES NİMET KURAT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siyahkaya Barajı / Silopi / Şırnak