23 Temmuz 2023 Pazar

İRAN TARİHİ-1

 İRAN'IN COĞRAFÎ DURUMU


Memleket ve Dicle ırmağının doğusundaki dağlardan Afganistan’a kadar uzayan, kuzeyde Hazer  denizi, Harezm  bölgesi  güneyde Umman denizi, güney-batıda Basra körfezi ile çevrilen alan  Iran  platosunu teşkil eder. Eskiden daha geniş olan İran’ın bugünkü sınırları içindeki platoda, meskûn kısımlar kuzey-doğu, kuzey­ batı, güney-batı bölgeleridir. Orta kısım doğuya doğru daha çok genişliyen bir çölden ibarettir. Meskûn kısımlar, doğuda Horasan, Kuhistan, kısmen Siyistan, Kirman ve Mekran, kuzeyde Astarabad, Mazendran (Taberistan), Geylan, batıda Azerbeycan, Irak-ı Acem, Loristan, lozistan, Faristan, Laristan bölgelerine ayrılmaktadır.


Genel bakımdan plato oldukça yüksek, aynı çeşit alüvyonlarla örtülü vadilerden terekküp eder. Derin tabakalarda, yuvarlanmış çakıllardan, kumdan, topraktan ibaret bir karma vardır. Bu tabakalarda kuyular, yer altında galeriler açmak kolaydır. Yaylanın dördüncü zamanda su altında bulunduğu sanılmaktadır. Yayla güneyden kuzeye doğru tatlı bir meyil ile iner.


Yayla bitki türleri bakımından zayıftır. Umumi manzara çoraktır. Toprağın sarı rengi her yerde hâkimdir. İlkbaharda kısa bir zaman için ufak ağaçlar çiçek açar. Tepeler dağ bitkileriyle örtülür. Fakat yazın ilk sıcaklariyle bütün bunlar kaybolurlar. Nehirler boyunca sulanan topraklarda en çok rastlanan ağaç kavaktır. Ondan sonra Akçakavak, atkestanesi, karaağaç, dişbudak, söğüt ve ceviz ağaçları gelir, çam ve servi nadirdir. Servi, akasya, Türkistan dışbudağı bahçelerin tezyini için yetiştirilirler. Muşmula ve yoda ağacı dağlardaki vadilerde çok bulunur. Yemiş ağaçları hususi ihtimamla yetiştirilmektedir. Platonun üzüm ve kavunu meşhurdur.


Platonun Hazer deniziyle nihayetlenen kuzey bölgesi El-burz dağlariyle çevrilmiştir. Bu dağların en yüksek tepesi olan Demavend 5500 metre yüksekliğinde volkanik bir dağdır. Eski çağlarda Demavend'den lâcivert taş çıkarılırdı.

Elburz dağları, üzeri daima karlarla örtülü olan ve 5146, metre yüksekliğinde bulunan meşhur Küh-i baba ile Hindu-kuş dağlarına müntehi olur.


Elburz dağlarının kuzey bölgesinde iklim son derece mutedildir. Toprak her türlü bitki yetiştirmeğe elverişlidir. Bu sebepten bu bölgede her taraf yeşil mer'alar ve ormanlarla örtülüdür. Dağların eteklerini yalayan Hazer denizi sahilleri lâtif bir manzara arzederler. Hazer deniziyle dağ silsilesi arasında batıdan doğuya Geylan, Mazendran ve Astarabad vilâyetleri vardır. Hazerin en derin kısmı, Iran sahilleri civarıdır. Hazerin su seviyesinin, tarihin bilindiği zamanlarından beri alçalmakta olduğu tesbit edilmiştir. Kuzey bölgesi için çok faydalı olan Elburz dağları, serin rüzgârlarla yağmur bulutlarının önünü kestiğinden orta bölgelere çok zararlı olmaktadır.


Batıdaki Zagros dağları Urmiye gölü bölgesinden başlayarak güneye doğru uzanır, eski Akbatan (Hemedan) güneyinde Elvend adını alır ve Elâm dağlarını teşkil eder. Sonra doğuya dönerek Hind denizi sahillerine paralel olarak Indus ırmağının denize döküldüğü yere kadar gider.


Jeolojik bakımdan güneydeki ve doğudaki dağ zincirleri bir tek sistem teşkil ederler. Her ikisi de ibtidal üçüncü devre ait nummulit’li kalkerlerden mürekkeptir. İran'da gıranite-Urmiye gölü bölgesinde, Hemedan’a hâkim olan 3440 metre-râkımlı Alvend dağında rastlanmaktadır. Kuzey-batı köşesinde volkanik arazi ve Erdebil’in üstünde 4813 metre yüksekliğindeki Savalan dağı gibi, sönmüş yanar dağlar vardır.


Orta  iran çala Plâtoda kuzeyden güneye doğru inildikçe iklim   kuraklaşır, ısı   artar, toprak   bitki kabiliyetini kaybeder. Yaylanın iç taraflarına girilince tamamile bir çöl ile karşılaşılır. lran plâtosunun üçte ikisini teşkil eden bu çöl, ya rüzgârların havaya kaldırdığı, gayet ince kırmızımtrak bir kum ile örtülü geniş ovalar veya güneş ziyası altında parıldayarak uzaktan göl manzarası gösteren toz tabakalarile örtülü boş topraklardan ibarettir. Bu çöle güney halkı tarafından Deşti -Lut, kuzey halkı tarafından da Kavir adı verilmektedir. Kavir adı, güneşin şiddetli ziyası karşısında kuruyarak yerinde beyaz bir tuz tabakası bırakan geniş su birikintilerine verilmiş bir isimdir. Çölde rüzgârlarla yerlerini değiştiren kum tepeleri çok olduğundan bu bakımdan Afrika'nın büyük çölüne benzer. Kervanların bu çölü geçmeleri çok güçtür. Fırtınaya tutulmak çok tehlikelidir. Çölün batakları ve hareket halinde bulunan kum tepeleri arasında ölüm tehlikesinden kurtulabilmek büyük bir şanstır. Buralarda ırmak ayakları yerine çakıllı kum ile dolu sel yatakları görülür.


Çölün doğuya uzanan yerlerinde kışları hararet sıfırın altında kırka kadar iner, yazları ise sıfırın üstünde elliye kadar çıkar. Çölün orta ve güney kısımlarında bâd-ı-semum denilen yakıcı ve boğucu bir rüzgâr eser, yağmurlar toprağa inmeden havada tabahhur eder.


Çöl kısmı, çevresindeki meskûn araziye nisbetle çukur olmakla beraber deniz seviyesinden ortalama takriben 2^W İngiliz ayağı yüksekliktedir.


Bab bölgesi İran'ın en iyi ve en bitkili bölgesi batı taraflarıdır. Eski zamanlarda bu bölgenin kuzey tarafı Medye, güney tarafı ise Elâm ve Anşan adlariyle anılıyordu. Eski Medye bugünkü Iran Azerbaycan'ı ile Irak-ı Acemi kapsamakta idi. Azerbaycan sınırılarında Ararat, Savalan, Karadağ, Sehend dağları vardır. Sehend’in eskilerce mukaddes tanılan tepesi, Urmiye gölüne hâkimdir.


İran'ın en büyük gölü olan Urmiye, Van ve Lut göllerinden daha tuzludur. Deniz seviyesinden 4100 ayak yüksekliktedir. Kuzeyden güneye uzunluğu takriben 80 mildir. Genişliği ise 20 mildir. İran’ın belli başlı ırmakları bu bölgededir. Araks ırmağının aşağı kısmı İran ile Maveray-ı Kafkas arasında Sovyetlerle olan sınırı teşkil eder.


İran'ın en büyük ırmağı Urmiye gölü civarından çıkarak Reşt şehri doğusunda Hazer denizine dökülen Kızıl-Uzen ırmağıdır. Eskilerin Amardis dedikleri bu ırmak, Elburz dağlarını derin vadiler içinde katettikten sonra Sefid-rud (beyaz ırmak) adını almaktadır.




Medye'nin İklimi



Medye'nin  kışı  sert ve karı boldur.   İran şairlerine  yüksek ilhamlar  veren ilkbaharı  ise   çok lâtiftir. Bu mevsimde buralarda her taraf leylaklar, gelincikler, yaseminler, sünbüller ve menekşelerle örtülür. Kayalar arasında bile otlar bittiği görülür. Her türlü meyve bol bol yetişir. Yaz mevsimi ise kış kadar şiddetli ve yakıcıdır. Pelin ile kaba yoncanın Büyük Darius (Dârâ)'ıın seferleri esnasında Medye’den Yunanistan'a getirildikleri rivayet edilir. Zagros dağlarında Alaca geyik, bu dağların eteklerinde ise yabani koyunlar çoktur. Zagros dağları ve Medye eski zamanlardan beri at yetiştirmekle meşhurdur.


Güney -batı İran'ın  güneybatı bölgesinin Mezopotamya'ya hâkim olan kısmı, eski Elam mıntakasını  teşkil eder. Elam'ın  etekleri  Dicle kıyılarına  doğru alçalarak uzanır. Elam'ın arka bölgesi ise Persya denilen kısmı teşkil eder.


Büyük ırmakları olmayan İran'ın bu bölgede oldukça önemli iki ırmağı vardır. Bunlardan biri Kerha, diğeri ise Karun'dur. Bunlardan Kerha ırmağı, eski Elam ve Sus havalisini suladıktan sonra Şat-tül-Arab’a dökülür. Bu ırmağın Elvend dağından çıkan kolları arasında Babil'den Akbatan'a (Hemedan) giden eski büyük yol üzerinde Darius'un meşhur Bisütun yazıtını kapsayan 456 metre yükseklikte bir kaya bulunmaktadır. Çivi yazısı ve üç lehçe ile yazılmış olan bu kitabe Dârâ'nın zaferlerini anlatmaktadır.


Karun ırmağı, İran’ın seyrüsefere elverişli tek nehridir. İran'ın 180 kilometre iç topraklarına girmeğe elverişlidir. Bu yol Bahtiyari dağlarının eteklerinde nihayet bulmaktadır. Karun ırmağının bir kolu Şat-tül-Arab'a, diğer kolu ise Basra körfezine akar. İngilizler Muhammere'den Şuşter'e kadar bir kanal açmışlardır. Elâm dağlarının kuzey-doğusundan çıkan Zende-rud ırmağı Isfahan bölgesini sulamaktadır. Selçukluların bu eski başkentinin meşhur köprü-barajını geçtikten sonra Gao-Khana denilen bataklıkta kaybolur.


Persya veya Fâristan denilen bölge iklim bakımından az çok Medye'ye yakındır. Umman denizinden sarp dağlarla ayrılmıştır. Güneyde Laristan bölgesi ile çevrili olan Fâristan'ın bağ ve bahçelerle süslü olan bölgesini, sarp dağlardan sonra gelen yayla teşkil etmektedir. Bu bölgede şeftali, yasemin, leylak, mersin ağacı ve gül pek iyi yetişirler. Fâristan'ın yukarı ve doğu tarafları çöl ile nihayetlenir. Burada Mahalu ve Niris adlarındaki göller civarında, ırmak yataklarının teşkil ettiği yelpazenin merkezinde meşhur Şiraz şehri vardır. Niris gölü bir kara parçasiyle ikiye bölünmüştür. Bu iki gölden Mahalu gölü Şiraz'ın güney-doğusunda, Niris gölü ise bir az kuzey-doğusundadır.


Fâristan, Elâm ve Medye'den sonra yüzyıllarca İran'ın kalbi olmuştur. Ahamanişler zamanında İran'a başkent olan Pasargad, Perse polis (Istahr) ile Şiraz, Isfahan, Yezd, Kerman bu alandadırlar. İsfahan'la Şiraz arasında 5180 metre yükseklikte Kuh-i-Delma bulunmaktadır. Kimyon Kerman'a mahsus bir mahsuldür.


Doğu bölgesi 


İran'ın kuzey-doğu sınırını  eskiden Ceyhun (Oksus) ırmağı ayırıyordu. Fakat bu ırmak şimdi tamamen Sovyetler ülkesi içinde kalmıştır.  İran'ın Horasan vilâyetini teşkil eden kuzey-doğu bölgesi Orta Asya ile Yakın Şark arasında bir geçit olduğundan, karanlık devirlerden beri doğudan ve kuzey-doğudan akan göç dalgalarına yol olmuştur. En meşhur şehirleri Meşhed ile Kuşan'dır. Eski zamanlarda Horasan'ın beygirleri meşhurdu. Horasan'ın güney kısmı Kuhistan'ı teşkil eder, Reşt-Lut'u kuzey ve doğudan çeviren Kuhistan güneyindeki Hamun Farah, Afganistan'la sınırı teşkil eder. Bunun güneyindeki Seistan (Sakistan) ın bu kısmı bugün Afganistan sınırları içindedir. Burada Hamun denilen büyük Seistan gölü vardır. Gölün seviyesi mevsimlere göre değişir. Çünkü Hilmend ırmağı kaynağının bulunduğu yüksek dağlar karlarla örtülüdür. Suların azlığı veya çokluğu karların erimesine bağlıdır. Kış aylarında göl tamamen kurur. Bahardan itibaren gittikçe artan sularla dolar. Suların gittikçe artmasından gölün taşarak her tarafı kaplayacağı sanılır. Suyun pek çok olduğu yıllarda fazla sular, Gaudi-zerre denilen yerde Şila adı verilen geniş bir kanala akar. Burası 100 mil uzunluğunda ve 30 mil genişliğinde çukur arazidir. Hilmend ırmağının suları eskiden buraya akardı. Aynı tipten bir başka Hamun da Gazmodan’dır. Kirman’daki Halil ve Pampur ırmaklarının suları buraya dökülür.


Doğuda, Afganistan topraklarından akan Hilmend ırmağının döküldüğü Zerre gölü Seistan’da Afganistan’la Iran arasında büyük bir bataklık teşkil eder.


Gone  Bölgesi 


 İran’ın  Belücistan’la  sınırlanan  güney-doğu bölgesi Umman  denizi ile nihayetlenir. Lüristan  ve  Mekran bölgelerini  ihtiva  eden  bu  arazi  ile  Ormuz boğazını çevreleyen Bender Abbas bölgesi iklimce ekvator altında bulunan yerlerden farklı değildir. Burada hava çok sıcak ve çok kurudur. Bu kuruluk oralarda doğup büyümüş olanlar için bile tehlikeli olacak kadar fazladır.



İRAN TARİHİ 1.CİLT

EN ESKİ ÇAĞLARDAN İSKENDER'İN ASYA SEFERİNE KADAR

Ord. Prof. M. ŞEMSEDDİN GÜNALTAY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siyahkaya Barajı / Silopi / Şırnak