7 Haziran 2022 Salı

TÜRK MİTOLOJİSİ'NDE GEÇEN KİŞİLER, KAVRAMLAR VE TANRILAR - 21

 


AZAR-BAZAR-KAZAR


Üçüz kötü ruhlar. Şeytani ruhların, kötü varlıkların adlarıdır. Hastalık, felaket ve bela getirirler. Ruhsal (ve bazen fiziksel) hastalıklar bu üç varlıkla ilgili görülürler:

1. Azar (Ezer)

2. Kazar (Kezer)

3. Pazar (Bezer).

Azericede "Azar-Bazar" tamlaması "her türlü hastalık ve dert" manasını içerir. Azeri geleneğinde yılın son çarşamba gününde, ülkenin kırsal bölgelerinde evlerin önünde yakılan ateşlerin üzerinden atlayanlar; "Azarım-Bazarım dökülsün" derler. "Azart" sözcüğü Tatareada coşku ve heyecan bildirir. Kötü ruhların tamamını ifade eden "Aza"  anlayışı  ile  doğrudan  alakalıdır.  Bir Anadolu Türküsünde geçen "Pazarı pazarladım, anamı azarladım" şeklindeki ifade bu kavramın olumsuz içeriklere sahip olduğunu göstermektedir. Yeraltı Tanrısı Erlik'in iki köpeğinin adları Kazar ve Pazardır. Tatar halk inançlarında "Bazar Anası" anası adlı bir varlık yer alır. Ruhsal ve zihinsel sıkıntıları tanımlamakta kullanılan "azar-hazar"  (asar-masar,  eser-eser, azar-pazar,  azır-bezir,  ezar-bezar)  veya  "azar- kazar" (ezer-kezer) ya da "kasar-pasar" (kazar-pazar) tamlamaları da yine bu varlıklarla yakından alakalıdır.



AZMIÇ


Yol cini. Türk ve Altay halk inancında bir yol cinidir. Tek başına yola çıkan insanları kandırıp götüren ve kaybeden kötü ruhtur. İnsanları kandırmak için her türlü kılığa girer. Bir insana en sevdiği kişi veya yakınları (akrabaları, dostları, arkadaşları) gibi gözükebilir. Tanıdığı birisinin sesiyle yolcuya seslenir. Eğer bu sesi duyan kişi geriye dönüp bakarsa onu alır götürür ve kaybeder. Böylece insanları peşine takıp azıtarak (yolunu şaşırtarak) dağa, uçuruma, ırmağa götürüp, buralara düşürerek ölmesine neden olur. Asya'daki İslamiyet öncesi inançlarda şeytani bir varlık olarak görülür.



AZNA


Fesat tanrısı. Yeryüzünde kargaşa çıkarır. Kötülüğe dair tüm nitelikleri bünyesinde barındırır. Fırsat bulduğunda insanlara ve yeryüzüne zarar verir. Yeraltında yaşar. Azna Han'a bağlı kötü ruhlar vardır ve onlar da Aynalar (Aznalar) adıyla anılır. Yeryüzünde kötülük çıkarmak istediği  zaman bu ruhları gönderir. Aynalar bu anlamda şeytan kavramıyla özdeşleşmişlerdir. İnsanların ruhlarını çalıp götürerek hastalık verirler. Bazen Ayna Han çocukları da çalar. Bazı Türk boylarındaysa perşembe veya cuma gününe 'Ayna Gün" adı verilmiştir. Bu isimlerde bu günlere yüklenen olumsuz bir anlamdan daha çok, yeraltındaki ruhlara yalnızca o gün izin verilerek dünyaya çıkıp zararsızca gezmelerine  izin verildiği  için  bu  adların koyulduğu düşünülmektedir. Bazen destanlarda Ayına Hotun (Ayna Hanım) adlı bir karaktere rastlanır. Sibirya'da Hara Ayna ve Çabal Ayna gibi ruh türlerinin bulunduğuna inanılır.



BADIŞ


Felaket tanrısı. Yeryüzünde felaketlere neden olur. Kıranlar ve afetler, salgınlar onun elinden gelir. İnsanların başına zorluklar getirir. Erlik Han'ın oğludur. Bastığında toprak yerinden oynar. Değirmen taşlarını yutar. Demir kaşağılı olarak betimlenir. Çolok (Anadolu Türkçesinde çolak; yani tek kollu)  olarak anılır. Ancak bu tek kolunda dokuz insanın kollarının gücü vardır.



BADRAÇ


Yedi başlı ejderha. Yedi tane başı vardır. Ölmesi için yedisinin de kesilmesi gerekir. Aksi takdirde kesilen baş tekrar yeniden çıkar. Bazı söylencelerde tek tek kesilen baş geri yerine gelir bu durumda yedi başın da aynı anda kesilmesiyle ancak öldürülür. Ağzından ateşler saçar. Kuyruğu bir kamçı gibi şaklar. Derisi zırh gibi pullarla kaplıdır. Çok başlı ejderha kavramına pek çok toplumda rastlanması son derece ilgi çekicidir. Çok başlılığın bir canavar için simgesel olarak ne anlama geldiği hakkında kesin bir açıklama getirilebilmiş değildir. Başların ruh veya can ilişkilendirilmesine sıklıkla rastlanır ve birden fazla ruha (cana) sahip olma ilk olarak dikkat çeken husustur. Gücün ölçüsü olması veya insan karakterinin bir yansıması olarak çözümlenen ejderhalardaki bu başların aslında insan karakterinin farklı yönlerini veya zaaflarını simgelediği öne sürülebilecek diğer görüşlerdir.



BAKTI


Lütuf tanrısı. Yeryüzündeki iyiliklere vesile olur. İnsanlara lütufta bulunur. Tanrı Ülgen'in oğludur. Şor Türklerinde güz mevsiminde kendisine "Paktıgan" adı verilen bir tören yapılır.

BALAGAN


Ev tanrısı. Evin ve ailenin koruyuculuğunu yapar. İyi işler yapan ailelerin evini bereketli kılar. Sözcük Tatareada baraka veya kulübe anlamı taşır.



BANU


"Banu Çiçek" veya "Banı Çeçek" olarak anılır. Dede Korkut hikayelerinde adı geçer. Bamsı Beyrek'in beşik kertmesidir. Kadınların Türk halk kültüründe erkeklerle eşit tutulduğunun en güzel örneklerinden birisidir. Çünkü erkeklerin yaptığı pek çok şeyi o da yapar.


BARAK


Efsanevi bir köpek türü. Barak sıradan bir köpek olmayıp kutlu sayılır. Tüylü ve  kıllı,  çok hızlı  koşan  av köpeklerine de bu ad verilir. Kerkes adlı kuş yaşlanınca iki yumurta bırakır. Bunlardan birinden Barak, diğer yumurtadansa bir kuş yavrusu  çıkar.  Şamanların Barak'a binerek göğe çıktıklarına inanılır ve boyunlarına onun simgelerini taktıkları söylenir. Oğuz  Kağan Destanı'nda  "it-Barak'' adlı köpek başlı kavimlerin karanlık bir diyarda bulunan ülkelerine yapılan akınlardan bahsedilir ve şu ifade yer alır:

" Türkler Barak derlerdi, kara tüylü köpeğe, 

Böyle ad verirlerdi, büyük soylu köpeğe."

Bahaeddin Ögel'e göre Türk-Moğol kültüründe yarı insan yarı hayvan olan varlıklar için genel bir anlayış olarak üst taraf insan, alt taraf hayvan şeklindedir. Oğuz Kağan Destanı'nda bahsi geçen "it-Barak" adlı varlıklarsa bu açıdan Türk Mitolojisi'ndeki genel anlayışa ters bir biçimde görünürler. Tıpkı Mısır söylencelerinde olduğu gibi bunların üst tarafı (başları) köpek biçimlidir. Dolayısıyla burada dışsal bir etkenin varlığı dikkate alınmalıdır.



Bahattin Uslu’nun Türk Mitolojisi adlı kitabından alıntılanmıştır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siyahkaya Barajı / Silopi / Şırnak