AYAZ ATA
Bir tür Noel Baba olarak düşünülebilir. Hatta Kazaklarda birebir Noel Baba ile özdeşleşmiştir. Kışın soğukta ortaya çıkan ve kimsesizlere, açlara yardım eden bir evliyadır. Hristiyan azizi olduğu yönünde görüşler de vardır. Fakat dilbilim ve halk şenlikleri bağlamında ele alındığında Türk kültüründe zaten var olan bir kişilik olduğu kesindir. Kimi görüşlere göre "Ayas Han'la aynı kişidir. Kazaklarda ilk karın yağması ve soğuğun vurması ile birlikte kışın karşılanması amacıyla Soğumbası isimli bir eğlence düzenlenir. Bu bayramda Ayaz Ata ve torunu Karçana (Kar- Kız) birlikte hediyeler dağıtırlar. Her ikisi de mavi elbiseler giyerler. Kırmızı giysili Noel Baba figüründen en önemli farkları belki de budur. Bu açıdan bakıldığında daha çok Ruslardaki mavi giysili Ded Moroz'la (Soğuk Baba) benzeşir.
AYI ANA
Ayı tanrıça. Bazı Türk boyları ayıdan türediklerine inanırlar. Ayı Ana yeraltındaki bir mağarada yaşar. Kimi zaman da ayı boynuzları takan bir kadın olarak görünür.
AYI ATA
Ayı tanrı. Bazı Türk boyları soylarının bir ayıya dayandığına inanırlar. Güç boynuzları takar. İnsanoğlunun korktuğu şeye saygı duymasının ve onu yok etmeye çalışmak yerine onunla özdeşleşerek onun gibi olmayı amaçlamasının en güzel örneği Ayı Ata kavramıdır. Moğollarda şamanın giydiği ayı biçimli bakır bir maskeyle simgelenir.
AYIG
Gökyüzü tanrısı. İlk insanı o yaratmıştır. Dünyayı idare eder. Göğün 13. katında oturur. Yaratıcı ruhların en büyüklerindendir. Yakut inancında oldukça saygı gören kutlu, nur yüzlü, yaşlı ve ulu bir varlıktır. İnsanların ısınması için güneşi yaratmıştır. İki beyaz güneş onun yanında durur. İnsanlara yeteneklerini ve becerilerini o verir, ilham kaynağıdır. Toprağın verimli, ürünlerin bereketli olmasını sağlar. Kısaca yaratıcılıkla ilgili tüm unsurların kaynağıdır. Hayvanların çoğalması onun isteğiyle olur. Yiğitleri ölümden kurtarır, ölen kahramanlara yeniden can verir. Ayığı (Ayığ) adı verilen ruhlar onun emrindedir. Eşi "Kübey Hatun'dur. Ongunu kartaldır. Kendisine beyaz bir at "ıdık" olarak sunulur, yani canlı olarak doğaya salınarak ışığın doğduğu yöne (doğuya) doğru sürülür ve bir daha kimse o hayvana el süremez.
AYKUN
Güç tanrısı. Gücü ve kuvveti sembolize eder. İktidar, otorite kavramlarını içerir. Koyun Türk kültüründe gücün sembollerinden birisidir. Aslında sakin ve uysal bir hayvan olan koyunun bu şekilde algılanması birkaç sebebe dayalı olabilir. Öncelikle erkeğinin (koçun) boynuzları olması. Çünkü boynuz güç sembolüdür. Çift boynuz evrensel düzeni (karşıtların birliğini) simgeler. İkinci olarak ne kadar çok koyuna sahip olunursa o kadar zengin olunduğunun, dolayısıyla o kadar çok nüfuzlu olunduğunun anlaşılması. Bir başka görüşe göre de koyunun renginin çoğunlukla beyaz olup (nadiren de siyah), bu renklerin iktidar ve otoriteyi vurgulaması ve bu yöndeki bir algısal çağrışımın oluşmasıdır.
AYZIT
Güzellik tanrıçası. Aşkın ve güzelliğin simgesidir. Ongunu kuğudur. Kuğular bu nedenle kutsal sayılır ve dokunulmaz. Beyaz turna kuşu da diğer simgelerinden biridir. Ayzıt gümüş tüylü bir kısrak biçimine bürünebilir ve gökten yeryüzüne bu şekilde iner. Kısrak kılığındayken kuyruk ve yelelerini kanat gibi kullanır. Ormanlarda dolaşmayı sever. Ak bir kalpağı, çıplak omuzlarında ak bir atkısı vardır. Çocukları ve hayvan yavrularını korur. İnsanlara sevgiyi ve aşkı ilham eder. Sarayının kapısında ellerinde gümüş bakraçlar ve gümüş kamçılar bulunan yasakçıları (bekçileri) vardır. Bu yasakçılar kötü insanları içeriye almazlar. Ayzıt'ın kızları vardır. Onlar da kuğu kılığına bürünebilirler. Kuğular pek çok söylencede biçim değiştirmiş kutsal kızlar olarak kabul edilir. Ayzıt'ın kızları büyülü beyaz bir tül giyindiklerinde kuğuya dönüşürler.
Bahattin Uslu’nun Türk Mitolojisi adlı kitabından alıntılanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder