Dünyanın en gelişmiş kent topluluklarından biri, yaklaşık olarak M.Ö. 2500 yılında, günümüzde Pakistan sınırları içerisinde bulunan indus Nehri'nin aşağı vadisinde ortaya çıktı. Bu topluluk pek çok açıdan Antik Mısır'dan daha ileriydi. 500.000 kilometrekarelik bir alanı kaplıyordu. Bu haliyle toprakları 63.000 kilometrekarelik bir alana yayılmış olan Mısır' dan çok daha genişti. Güney Asya' nın ilk medeniyeti olarak, gelişimini indus Vadisi' nin bereketine borçluydu.
Arkeologlar tarafından günümüze kadar indus Medeniyeti ile ilişkili 100 yerleşim yeri açığa çıkarılmıştı. Bu bölgelerde yapılan kazılar halen devam etmektedir. Söz konusu yerleşimlerin en büyükleri her biri 30-40.000 civarı bir nüfusa sahip olan Harappa, Mohenjo-daro ve Dholavira'dır. Fırınlanmış tuğladan yapılmış binalar belirgin bir sokak planı içerisinde sıralanmıştır. Bu durum indus Medeniyeti ' nde yerleşim bölgeleri inşa edilirken, planlamaya ve tekbiçimliliğe dikkat edildiğini göstermektedir. Bölgedeki şehir ve kasabalarda belirgin bir uyum vardır. İndus yerleşimleri aynı zamanda döneminin en ileri sulama kanallarına ve su tesisatı sistemlerine sahiptir. Mohenjo-daro' da neredeyse her evde bulunan tuğla kanal formundaki tuvaletler sokakların altından akan bir kanalizasyon sistemine bağlanmaktadır.
Yaklaşık 400 farklı simgeden oluşan ve genellikle sabuntaşından damga mühürlerinin üzerinde bulunan indus yazısı halen deşifre edilmeyi beklemektedir. Bu nedenle, indus Medeniyeti ' ne ilişkin pek çok soruya halen yanıt verilememiştir. Bölgede ciddi bir silahlanma ya da organize dinin varlığına dair herhangi bir kanıta
ulaşılamamıştır. Henüz indus Medeniyeti 'nin M.Ö. 1500' lerde son derece ani bir biçimde çökmesiyle ilgili ikna edici bir açıklama ortaya konulamamıştır. Nüfus artışı, seller, topraktaki tuz miktarının artışı ya da şehirlerinin Aryan işgalcileri tarafından yağmalanması bu çöküşe neden olmuş olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder