- Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun.
- Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur.
- Bakmakla usta olunsa (öğrenilse) köpekler (kediler) kasap olurdu (kasaplığı öğrenirdi).
- Balık baştan kokar.
- Balım olsun, sinek Bağdat’tan gelir.
- Balı, parmağı uzun olan yememiş (yemez), kısmeti olan yemiş ( yer).
- Barutla ateş, bir yerde durmaz (olmaz).
- Başa gelen çekilir.
- Başını acemi berbere teslim eden, pamuğunu cebinden eksik etmez (etmesin).
- Baş yastığı baş derdini bilmez.
- Bez alırsan Musul’dan, kız alırsan asilden.
- Bıçak yarası unutulur ama, dil yarası unutulmaz.
- Bilmemek ayıp değil, sormamak ayıp.
- Bin dost az, bir düşman çok.
- Bin nasihattan bir musibet yeğdir.
- Bir baş soğan bir kazanı kokutur.
- Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
- Bir elinin verdiğini öbür elin duymasın.
- Bir fincan (acı) kahvenin kırk yıl hatırı (hakkı) vardır.
- Bir korkak bir orduyu bozar.
- Bir kötünün yedi mahalleye zararı vardır.
- Bir selam bir hatır yapar.
- Bol bol yiyen, bel bel bakar.
- Bugünkü (akşamın) işini yarına (sabaha) koyma (bırakma).
- Buğday ekmeğin yoksa, buğday (tatlı, faideli) dilin de mi yok?
- Bülbülü altın kafese koymuşlar “ah vatanım” demiş.
- Bülbülün çektiği dili belasıdır.
- Büyük lokma ye, büyük söyleme.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder