31 Ekim 2021 Pazar
30 Ekim 2021 Cumartesi
Enler Ve İlkler Genel Kültür II
1) Dünyada en fazla konuşulan diller sırasıyla şöyledir: Çince, Hintçe, İngilizce, İspanyolca ve Türkçe'dir.
2) Türkiye'de ilk milletvekili seçimleri I.Meşrutiyet'de yapıldı.
3) İlk insan hakları beyannamesi 15 Temmuz 1789'da Fransa'da yayılanmıştır.
4) Aya ilk ayak basan insan Neil Amstrong'tur.
5) İlk nobel ödülünü Almanya kazandı.
6) Türkiye'de ilk uçak fabrikası Kayseri'de açıldı.
7) Doğadaki canlılar içinde erkeği doğum yapan tek hayvan denizatıdır.
8) Kelaynak kuşları ülkemizde sadece Urfa'nın Birecik ilçesinde bulunur.
9) En işlek kara sınırımız Yunanistan sınırıdır.
10) Uzaya çıkan ilk kadın Rus Valentino Kreskivo'dur.
11) Türkiye'de öldürülen ilk başbakan Nihat Erim'dir.
12) Everest Tepesi'ne tırmanan ilk dağcı Edmunt Hillary'dir.
13) Türkiye'de ilk İngilizce gazete Billur Çelik tarafından çıkarılmıştır.
14) Türkiye'nin ilk haber spikeri Zafer Cilasun'dur.
15) Mallarda kalite arayan ilk millet Türkler'dir.
16) Türkiye dışarıya ilk olarak G.Kore'ye asker göndermiştir.
17) Türkiye'nin en eski şehri Hakkari'dir.
18) Türkiye'de taşkömürünü ilk defa Uzun Mehmet bulmuştur.
19) Türkiye'nin en kalabalık mezarlığı İstanbul Karacaahmet Mezalığı'dır.
20) Gümüş en çok Meksika'da üretilir.
21) Konya Türkiye'nin en uzun karayolu ağına sahiptir.
22) Sanayi devrimi ilk kez İngiltere'de başladı.
23) Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ilk başkanı M.Kemal'dir.
24) Türkiye'de baskı tekniğini ilk kez İbrahim Müteferrika kurmuştur.
25) İlk TSE belgesi Yıldırım Bayezid devrinde çıkarılmıştır.
26) Dünyanın en az yüzölçümüne sahip ülkesi Vatikan'dır.
27) Türkiye'nin en yüksek minaresi Selimiye Camisinde bulunur.
28) Everest'e tırmanan ilk Türk dağcı Nasuh Mahruki'dir.
29) Nobel tıp ödülünü ilk kez Almanya kazanmıştır.
30) Uçak ilk olarak ABD'de kullanılmaya başlanmıştır.
31) Susuzluğa en fazla dayanabilen hayvan devedir.
32) Açlığa en fazla dayanabilen hayvan kablumbağadır.
33) Türkiye Cumhuriyeti devletini ilk kabul eden devlet Ermenistan'dır.
34) Yaren sohbetlerinin yapıldığı tek il Çankırı'dır.
35) Dünyada ilk rasathaneler Şam ve Bağdat'da kurulmuştur.
36) Osmanlı Devleti'nin ilk bankası Banka-i Der Saadet'tir.(İstanbul Bankası)
37) Uçabilen tek memeli hayvan yarasalardır.
38) Çinliler Türkler'den en çok askerlik alanında etkilenmiştir.
39) Dünyanın en yüksek binası Varşova Televizyon ve Radyo binasıdır.
40) En çok Avşar Türk'ünün yaşadığı ilimiz Kayseri'dir.
41) Özelleştirilen ilk devlet malı İstanbul Bogaz Köprüsü'dür.(1984)
42) Türkiye'nin en düşük gelir elde edilen ili Muş'tur.
43) Türkiye'nin en garı İstanbul Haydarpaşa Tren Garı'dır.
44) En çok bağımsız ülke Afrika kıtasında yer alır.(53)
45) Yüzölçümü itibariyle en küçük komşumuz Ermenistan'dır.
46) Bürüksel dünyanın en fazla yabancı gazeteci bulundurulan kentidir.
47) Türkiye'nin ilk haber ajansı Anadolu Ajansı'dır.(1920)
48) Dünyadaki ilk lüks otel Baston'da açılmıştır.(A.B.D)
49) Güney Afrika Cumhuriyeti'nin ilk zenci cumhurbaşkanı Mandela'dır.
50) Türkiye'nin bilinen ilk erkek hemşiresi Murat Bektaş'tır.
51) İlk uzay uçuşunu Yuri Gagari gerçekleştirmiştir.
52) Havada bulunan en fazla gaz azottur.
53) Türkiye'deki ilk mali kurum Emniyet Sandığı'dır.
54) Tarihte bilinen bilinen en büyük tufan Nuh Tufanı'dır.
55) Türkiye'de ilk postane İstanbul'da açılmıştır.
56) Türkiye'nin ilk ve tek sınır ötesi harekatı Kıbrıs çıkarmasıdır.
57) Türkiye'de kurulan ilk parti C.H.P'dir.
58) Radyo ilk A.B.D'de kullanıldı.
59) Dondurmayı Çin'den Amerika'ya ilk olarak getiren gezgin Marco Polo'dur.
60) Robinson Cruse'un adasına gelen ilk yerli Cuma'dır.
61) Televizyonun mucidi İskoçlar'dır.
62) Latin alfabesine resmi olarak ilk geçen Türk devleti Azerbeycan'dır.
63) Uranyum atamu ilk 1942 yılında parçalandı.
64) Dünyanın en kısa süren meydan savaşı Mohaç Meydan Savaşı'dır.
65) Dünyanın en değerli elması Kaşıkçı elmasıdır.
66) Türkiye'nin en eski Yahudi semti Galata Semti'dir.
67) Atatürk'ün himaye ettiği ilk kadın pilot Sabiha Gökçen'dir.
68) Dünyadaki en büyük hayvan mavi balinadır.
69) E-Mail ilk kez Ray Tomilson tarafından kullanıldı.İlk maili 1971'de Cambridge'de gönderdi.
70) Hicri Takvim ilk kez Hz.ömer zamanında kullanılmaya başlandı.
71) İsimini madenden almış şehrimiz Gümüşhane'dir.
72) İlk şah tuğrası Yavuz Sultan Selim'in tuğrasında görülmeye başlanmıştır.
73) İlk Türkçe ezan İstanbul Fatih Csmii'nde okundu.
74) Türkiye'nin ilk televizyon yayını İstanbul'dan yapıldı.
75) Cumhuriyet döneminde kurulan ilk muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırka'sır.
76) Türkiye'de ilk politika okulu Nazif Ülken tarafından kurulmuştur.
77) Türkiye'de en fazla milletvekili seçilen İsmet İnönü'dür.(14)
78) Ramazan çadırı ilk kez 1995 yılında Üsküdar Belediyesi tarafından kuruldu.
79) Dünyanın en çok satan bebeği Barbie'dir.
80) Cumhuriyet tarihinin en uzun süreli azınlık hükümeti Anasol-D hükümetidir.
81) Tarihte bilinen ilk yılbaşı kutlamalarını Asurlular gerçekleştirmiştir.
82) Türkiye'nin en küçük ilçesi Eminönü'dür.
83) Türkiye'nin en çok otel bulunan yeri Eminönü'dür.
84) Türkiye'de feribot ile taşımacılık yapılan tek göl Van Gölü'dür.
85) Kıbrıs Barış Harekatı esnasında uçaklarımızın yanlışlıkla vurduğu gemimiz Kocatepe'dir.
86) Türkiye'nin ilk kadın bakanı Türkan Akyol'dur.
87) En hızlı koşan hayvan Çita'dır.
88) Türkiye'de özürlülere yönelik ilk otel Antalya'da hizmete girmiştir
89) Türkiye'nin ilk özel hayvanat bahçesi Bogaziçi Hayvanat Bahçesi'dir.(Izmit-Darica)
90) Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk anayasasi 1924 anayasasidir.
91) Türkiye'de ilk nüfus sayimi 1927 yilinda yapildi.
92) En fazla yagis alan ilimiz Rize'dir.
93) TBMM'nin ilk baskani Fethi Okyar'dir.
94) Ilk basbakanimiz Ismet Inönü'dür.
95) En büyük adamiz Gökçeada'dir.(Çanakkale)
96) Ingilizce ile egitime baslayan ilk Türk okulu (maalesef)Ankara TED Koleji'dir.(1954)
97) Fix mönüyü ilk kez getiren,gazetelere ilan veren ilk gazino "Kazablanka'dir".
98) Internet ilk olarak askeri amaçli kullanilmaya baslanmistir.
99) Ilk anneler günü teklifini Anna Jarvis yapti.
100) Ilk anneler gününü, Jülia Ward Howe,1872'de barisa adanan gün olarak tasarladi.
101) Simdiye kadar en yüksek sicakligin 10 Temmuz 1913 günü Californiya'daki ölüm vadisinde ölçülmüstür.(56,7)
102) Ilk poset çay,1920 yilinda San Francisco'da seyahate çikan gezginler tarafindan kullanilmistir.
103) Ilk çocuk programi "Aydaki Adamdan Öyküler" adli programdir.(ABD-1921)
104) Hukuk tarihinin en çabuk davasi Ingiltere'de görüldü.(Sabah açilan dava ögleden sonra sonuçlandi.-1980)
105) 1980 yilinda yapilan sayimda ABD'de 155 milyon 890 bin araba oldugu tesbit edilmistir.Bu oran dünyadaki toplam 441 milyon 113 bin arabanin %38'ini olusturmaktadir.
106) Kolonya ilk kez Almanya'nin Köln kentinde üretilmistir.(Ismini buradan almistir.)
107) İlk hava şehidimiz Fethi Bey'dir.
108) İlk Türk uçağı Mavi Işık'tır(Kayseri/1979)
109) Dünyanın ilk ve tek cellat mezarı İstanbul Eyüp'te yer alır.
110) Nargile Osmanlı'ya ilk olarak Yavuz Sultan Selim zamanında Hindistan'dan getirildi.
111) Yerleşim yerine yapılan ilk baraj Denizli Gökpınar Barajı'dır.
112) İlk anaokulu 1840 yılında Almanya'da Friedrich tarafından açıldı.[Kindergarten
29 Ekim 2021 Cuma
NOBEL ÖDÜLLERİ-TIP
1903 Niels Ryberg Finsen (Danimarka)
1904 Ivan Petrovich Pavlov (Rusya)
1905 Robert Koch (Almanya)
1906 Camillo Golgi (Italya)
1906 Santiago Ramón y Cajal (Ispanya)
1907 Charles Louis Alphonse Laveran (Fransa)
1908 Paul Ehrlich (Almanya)
1908 Ilya Ilyich Mechnikov (Rusya)
1909 Emil Theodor Kocher (Isviçre)
1910 Albrecht Kossel (Almanya)
1911 Allvar Gullstrand (Isveç)
1912 Alexis Carrel (Fransa/ABD)
1913 Charles Robert Richet (Fransa)
1914 Robert Bárány (Avusturya)
1919 Jules Lean Babtiste Vincent Bordet (Belçika)
1920 August Steenberg Krogh (Danimarka)
1922 Sir Archibald Vivian Hill (Büyük Britanya)
1922 Otto Fritz Meyerhof (Almanya)
1923 Sir Frederick Grant Banting (Kanada)
1923 John James Richard Macleod (Kanada)
1924 Willem Einthoven (Hollanda)
1926 Johannes Andreas Grib Fibiger (Danimarka)
1927 Julius Wagner von Jauregg (Avusturya)
1928 Charles Louis Henry Nicolle (Fransa)
1929 Christiaan Eijkman (Hollanda)
1929 Sir Frederick Gowland Hopkins (Büyük Britanya)
1930 Karl Landsteiner (Avusturya)
1931 Otto Heinrich Warburg (Almanya)
1932 Lord Edgar Douglas Adrian (Büyük Britanya)
1932 Sir Charles Scott Sherrington (Büyük Britanya)
1933 Thomas Hunt Morgan (ABD)
1934 George Richards Minot (ABD)
1934 William Parry Murphy (ABD)
1934 George Hoyt Whipple (ABD)
1935 Hans Spemann (Almanya)
1936 Sir Henry Hallett Dale (Büyük Britanya)
1936 Otto Loewi (Avusturya)
1937 Albert von Szent-Györgyi Nagyrapolt (Macaristan)
1938 Corneille Jean François Heymans (Belçika)
1939 Gerhard Domagk (Almanya)
1943 Carl Peter Henrik Dam (Danimarka)
1943 Edward Adalbert Doisy (ABD)
1944 Joseph Erlanger (ABD)
1944 Herbert Spencer Gasser (ABD)
1945 Sir Ernst Boris Chain (Büyük Britanya)
1945 Sir Alexander Fleming (Büyük Britanya)
1945 Sir Howard Walter Florey (Avustralya)
1946 Hermann Joseph Muller (ABD)
1947 Carl Ferdinand Cori (ABD)
1947 Gerty Theresa Cori (ABD)
1947 Bernardo Alberto Houssay (Arjantin)
1948 Peter Hermann Müller (Isviçre)
1949 Walter Rudolf Hess (Isviçre)
1949 Antonio Caetano de Abreu Freire Egas Moniz (Portekiz)
1950 Philip Showalter Hench (ABD)
1950 Edward Calvin Kendall (ABD)
1950 Tadeus Reichstein (Isviçre)
1951 Max Theiler (Güney Afrika)
1952 Selman Abraham Waksman (ABD)
1953 Hans Adolf Krebs (Büyük Britanya)
1953 Fritz Albert Lipmann (ABD)
1954 John Franklin Enders (ABD)
1954 Frederick Chapman Robbins (ABD)
1954 Thomas Huckle Weller (ABD)
1955 Axel Hugo Theodor Theorell (Isveç)
1956 André Frédéric Cournand (ABD)
1956 Werner Forßmann (Almanya)
1956 Dickinson Woodruff Richards jr. (ABD)
1957 Daniel Bovet (Italya)
1958 George Wells Beadle (ABD)
1958 Joshua Lederberg (ABD)
1958 Edward Lawrie Tatum (ABD)
1959 Arthur Kornberg (ABD)
1959 Severo Ochoa (ABD)
1960 Sir Frank McFarlane Burnet (Avustralya)
1960 Sir Peter Bryan Medawar (Büyük Britanya)
1961 György von Békésy (ABD)
1962 Francis Harry Compton Crick (Büyük Britanya)
1962 James Dewey Watson (ABD)
1962 Maurice Hugh Frederick Wilkins (Büyük Britanya)
1963 Sir John Carew Eccles (Avustralya)
1963 Sir Alan Lloyd Hodgkin (Büyük Britanya)
1963 Sir Andrew Fielding Huxley (Büyük Britanya)
1964 Konrad Emil Bloch (ABD)
1964 Feodor Felix Konrad Lynen (Almanya)
1965 François Jacob (Fransa)
1965 André Lwoff (Fransa)
1965 Jacques Monod (Fransa)
1966 Charles Brenton Huggins (ABD)
1966 Francis Peyton Rous (ABD)
1967 Ragnar Granit (Isveç)
1967 Haldan Keffer Hartline (ABD)
1967 George Wald (ABD)
1968 Robert William Holley (ABD)
1968 Har Gobind Khorana (ABD)
1968 Marshall Warren Nirenberg (ABD)
1969 Max Delbrück (ABD)
1969 Alfred Day Hershey (ABD)
1969 Salvador Edward Luria (ABD)
1970 Julius Axelrod (ABD)
1970 Ulf von Euler (Isveç)
1970 Bernard Katz (Büyük Britanya)
1971 Earl Wilbur Sutherland (ABD)
1972 Gerald Maurice Edelman (ABD)
1972 Rodney Robert Porter (Büyük Britanya)
1973 Karl von Frisch (Almanya)
1973 Konrad Lorenz (Avusturya)
1973 Nikolaas Tinbergen (Hollanda)
1974 Albert Claude (Belçika)
1974 Christian de Duve (Belçika)
1974 George Palade (ABD)
1975 David Baltimore (ABD)
1975 Renato Dulbecco (Italya/ABD)
1975 Howard Martin Temin (ABD)
1976 Baruch Samuel Blumberg (ABD)
1976 Daniel Carleton Gajdusek (ABD)
1977 Roger Guillemin (ABD)
1977 Andrew Victor Schally (ABD)
1977 Rosalyn Sussman Yalow (ABD)
1978 Werner Arber (Isviçre)
1978 Daniel Nathans (ABD)
1978 Hamilton Othanel Smith (ABD)
1979 Allan McLeod Cormack (ABD)
1979 Godfrey Newbold Hounsfield (Büyük Britanya)
1980 Barju Benacerraf (ABD)
1980 Jean Dausset (Fransa)
1980 George Davis Snell (ABD)
1981 David Hunter Hubel (ABD)
1981 Roger Wolcott Sperry (ABD)
1981 Torsten Nils Wiesel (ABD)
1982 Sune Bergström (Isveç)
1982 Bengt Ingemar Samuelsson (Isveç)
1982 John Robert Vane (Büyük Britanya)
1983 Barbara McClintock (ABD)
1984 Nils Kaj Jerne (Danimarka)
1984 Georges Köhler (Almanya)
1984 César Milstein (Arjantin)
1985 Michael Brown (ABD)
1985 Joseph Goldstein (ABD)
1986 Stanley Cohen (ABD)
1986 Rita Levi-Montalcini (Italya/ABD)
1987 Susumu Tonegawa (Japonya)
1988 Sir James Whyte Black (Büyük Britanya)
1988 Gertrude Belle Elion (ABD)
1988 George Herbert Hitchings (ABD)
1989 Michael John Bishop (ABD)
1989 Harold Eliot Varmus (ABD)
1990 Joseph Edward Murray (ABD)
1990 Edward Donnall Thomas (ABD)
1991 Erwin Neher (Almanya)
1991 Bert Sakmann (Almanya)
1992 Edmond Henri Fisher (ABD)
1992 Edwin Gerhard Krebs (ABD)
1993 Richard John Roberts (ABD)
1993 Phillip Allen Sharp (ABD)
1994 Alfred Goodman Gilman (ABD)
1994 Martin Rodbell (ABD)
1995 Edward B. Lewis (ABD)
1995 Christiane Nüsslein-Volhard (Almanya)
1995 Eric Wieschaus (ABD)
1996 Peter Doherty (Avustralya)
1996 Rolf Zinkernagel (Isviçre)
1997 Stanley B. Prusiner (ABD)
1998 Robert Francis Furchgott (ABD)
1998 Louis Ignarro (ABD)
1998 Ferid Murad (ABD)
1999 Günter Blobel (ABD)
2000 Arvid Carlsson (Isveç)
2000 Paul Greengard (ABD)
2000 Eric Kandel (ABD)
2001 Leland Hartwell (ABD)
2001 Timothy Hunt (Büyük Britanya)
2001 Paul Nurse (Büyük Britanya)
2002 Sydney Brenner (Büyük Britanya)
2002 H. Robert Horvitz (ABD)
2002 John E. Sulston (Büyük Britanya)
2003 Paul Lauterbur (ABD)
2003 Sir Peter Mansfield (Büyük Britanya)
2004 Richard Axel (ABD)
2004 Linda B. Buck (ABD)
Asurlular
M.Ö. 14. yüzyılda Asurlular, Babil'den ayrılarak asıl merkezi Kuzey Mezopotamya ' daki Asur şehri olan bağımsız bir imparatorluk kurdu.
Kuzeyden ve güneyden gelen işgalcilerle yaptıkları aralıksız mücadeleler, Asurluları usta savaşçılar haline getirmişti. Çoğunlukla zalimlikleriyle ün kazanmışlardı. Kültürlerini büyük ölçüde özümsedikleri Babillilerin dili ile kendi dilleri neredeyse aynıydı. Özellikle silah teknolojisi alanında son derece yenilikçiydiler. Çeşitli kuşatma silahları geliştirmişlerdi. Atlara araba çektirmek yerine onları süvari birliklerinde kullanan ilk kavim oldukları düşünülmektedir.
En ünlü Asur Kralı II. Sargon (M.Ö. 722-705), başkenti Ninova'ya taşıdı. Şam ve israil' in de içinde bulundugu bir çok bölgeyi fethetti. 30
bin israilliyi sürgüne gönderdi (israil'in "On Kayıp Kabile" efsanesinin temeli bu olaya dayanmaktadır).
M.Ö. 7. yüzyılda , Asur dünyanın o güne kadar gördüğü en büyük imparatorluk halini almıştı. Büyük Asur krallarının sonuncusu olan Asurbanipal (M.Ö. 668-627) Pers Körfezi'nden Mısır'a dek uzanan büyük bir imparatorluğa hükmetti. Asurlular böyle bir imparatorluğu yönetebilmek için, yollar ve son derece etkili bir posta servisi kurdular. Asurbanipal Ortadoğu'nun ilk düzenli kütüphanesini Ninova 'da kurdu. Burada binlerce metin ve kil tablet bulunuyordu. Bu çiviyazılı tabletlerin 20.720 tanesi, günümüzde British Museum'da saklanmaktadır.
Asur Devleti, M.Ö. 612 yılında Medler (Perslerle bağlantılı Hint Avrupa kökenli bir halk) ve Keldanilerin oluşturduğu bir koalisyon tarafından yenilgiye uğratıldı. Asurlular, sonraki yüzyıllar boyunca Babil, Pers imparatorluğu , Büyük iskender (Adını " Suriye" olarak değiştirdi), Partlar ve Romalılar tarafından idare edilmiştir.
AVRUPA SİYASETİ VE TOPLUMUNDA KADINLAR
Avrupa'da demokrasinin gelişmesinin kaçınılmaz bir sonucu olarak ortaya çıkan siyasi bir soru, belki psikolojik boyutundan dolayı, yüzyılın ilk yıllarında epey karışıklık yarattı. Erkekler ulusal siyasette rol oynuyorsa neden kadınlar bu siyasetin içinde yer almıyordu? Bu sorun birçok ülkede bir otuz yıl daha tartışmaya açık kalacaktı. Sorun İngiliz siyasetinde daha o tarihlerde bir kargaşa yaratmıştı. Bu, kadınların Avrupa toplumundaki yeri konusunda yeni hak iddialarının en görkemli ifadesiydi. Bu iddia aynı zamanda kadınların eğitimi, çalışması ve yasal statüsüyle ilgili tartışmalarda dile getiriliyordu. Siyasal haklar, geniş kapsamlı bir sorunun sadece bir kısmıydı.
Avrupa uygarlığının genel eğilimi, kendinden önce gelen bütün uygarlıklar gibi, ezici biçimde erkeklerin çıkarları ve değerleriyle belirlenmişti. Avrupa' da kadınların geleneksel rolünün ciddi biçimde sorgulanması ancak 18. yüzyılda başladı. Kadınların eğitim, çalışma, kendi mülkü üzerinde kontrol hakkı, ahlaki açıdan bağımsızlığı, hatta daha rahat elbiseler giyebilmesi gibi sorunlar 19. yüzyıl boyunca daha çok tartışılır oldu. İbsen'in "Bebek Evi" adlı oyunu, kadınların özgürlüğü için bir çağrı olarak yorumlandı (oysa yazarın niyeti bireyin önemini vurgulamaktı). Gerçek bir devrim başlamıştı. Avrupa ve Kuzey Amerika'daki kadınların hak talepleri, değil yüzyıllar, binyıllar boyunca yerleşmiş varsayım ve tavırları tehdit ediyordu. Bu varsayımlar aile ve cinsellik hakkında derin kökleri bulunan kavramlarla bağlantılı olduğundan, kadınların talepleri karmaşık duygulara yol açıyordu. Bu yüzden bazı insanlar -gerek erkek gerek kadın- sosyal devrim veya siyasal demokrasi tehdidine göre daha büyük bir sıkıntı yaşıyordu. Kadınlar gerçek bir devrimci gücü hissetmekte haklı olduğu gibi, bu hareketin tüm dünya çapında etkisi görülecekti. Avrupa ve Kuzey Amerika'daki ilk feminist hareketler, patlayıcı içeriğini kısa sürede diğer kültür ve uygarlıklara aktaran bir düşüncenin tohumlarını atmıştı.
Uzun bir zaman boyunca, kadınların politikleşmesi, hatta baskıcı olduğunu düşündükleri yasal ve kurumsal yapılara yönelik başardı siyasal saldırıları, birçok kadın için diğer değişimler kadar bir getiri sağlamadı. Bu değişimlerin üçü, geleneklerin sabitliğini yıkmakta yavaşça artan ama sonunda muazzam boyuta ulaşan bir öneme sahipti. Bunların ilki sanayiye dayalı ekonominin büyüyüp ayrıntılı bir yapıya kavuşmasıydı. Bu gelişme, 1914 yılına gelindiğinde bazı ülkelerde çok sayıda yeni kadın mesleği yaratmıştı; daktilograflık, sekreterlik, santral memurluğu, fabrika işçiliği, mağaza tezgahtarlığı ve öğretmenlik bunlar arasındaydı. Yüzyıl önce hiçbiri mevcut olmayan bu meslekler, ekonomik gücün kadınlara doğru kaymasında muazzam bir pratik fırsat yarattı. Kadınlar kendi geçimlerini sağlamaya başladıkça, kendilerini yeni bir aile yapısına ve yeni sosyal rollere taşıyacak bir yola giriyordu. Bir paradoks olarak, 20. yüzyılın sanayileşmiş toplumlarının savaşması bu gelişmeyi hızlandıracaktı zira işgücüne duyulan ihtiyaç onlara yeni meslek fırsatları sunuyordu. Daha 1900 yılında bile, kadınların ve kızların giderek sanayi veya ticaret alanında bir iş bulması, belli ölçüde ebeveynlerin düzeninden veya evliliğin getirdiği angaryadan kaçış demekti. Kadınların çoğunluğu 1914'te henüz bu fırsattan yararlanamamıştı fakat çoğalarak artan bir süreç işliyordu zira bu tür gelişmeler, örneğin eğitim ve mesleki eğitim gibi diğer talepleri tetikliyordu.
Kadınların hayatını dönüştüren ikinci büyük güç doğum kontrolüydü. Bu güç 1914 yılında henüz tam potansiyelini göstermediği gibi, yeni iş olanaklarına göre etkisini göstermedi daha uzun bir zaman aldı. Yine de Avrupa demografisini etkilemeye başlamıştı. Kadınların önünde gelecekle ilgili bir devrim yatıyordu. Tarih boyunca cinsiyetlerine egemen olup yaşamlarını biçimlendiren çocuk doğurma ve yetiştirmeye yönelik beklentileri artık kontrol edebilecekleri fikrini benimseyen kadınların sayısı giderek artıyordu. Bunun ötesinde yatan daha da köklü bir değişim se ancak 1914'te ortaya çıkmaya başlamıştı. Az sayıda kadın, ömür boyu evlilik yükümlülüğü altına girmeksizin cinsel tatmin arayabileceğini görmüştü.
Kadınları eski usuller ve ilkelerden fark edilmez ama kaçınılmaz biçimde kurtaran üçüncü büyük eğilim için tek bir isim vermek zordur fakat bu eğilimi yönlendiren bir güç varsa, bu teknolojidir. Bazıları daha 1900'lerden önce yavaş yavaş birikmeye başlayan yeni icatlar, günlük ev işleri ve angaryanın demirden pençesini gevşetip, bu tarihten sonra da kabaran bir dalga halinde büyümeye devam edecekti. Evlerde şehir şebeke suyunun, aydınlatma ve ısıtma için havagazının kullanımı ilk örnekler arasındaydı. Elektriğin temiz ve esnek bir enerji türü olması, daha bariz etkilere yol açtı. Daha iyi koşullara sahip dükkanlar, perakende dağıtımda dönüşümün öncüsü oldu. Bu gelişme, sadece lüks kavramının zengin kesim dışındaki insanlara ulaşmasını sağlamakla kalmayıp ev ihtiyaçlarının karşılanmasını kolaylaştırdı. Daha iyi işlenmiş ve korunmuş ithal yiyecekler, her gün (veya gün de iki-üç kez) pazardan alışveriş yapmaya dayalı aile alışkanlıklarını yavaş yavaş değiştirdi -Asya ve Afrika'da bu duruma hala sık rastlanmaktadır. 1900 yılında deterjanların ve temizlik bezlerinin dünyası henüz uzaktaydı ama sabun ve soda o tarihte kolay ve ucuz olarak bulunuyordu. İlk ev aletleri- fırınlar, elektrik süpürgeleri, çamaşır makineleri en azından zenginlerin evlerinde ortaya çıkmaya başlamıştı. Eski zamanlarda üzengi veya tornanın ortaya çıkmasının önemini derhal kabul eden tarihçiler, bu tür mütevazi aletlerin birikerek artan önemini tuhaf biçimde görmezden geliyordu. Bu aletler bir devrimi çağrıştırıyordu. Uzun vadede yarattıkları sonuçların insanların ilgisini, bu yüzyılın başında İngiltere'de kadınların oy hakkı için mücadele eden "suffragettes" hareketi kadar çekmemesi daha anlaşılır bir durumdur. Bu harekete mensup kadınları genellikle şiddet içeren eylemlere yönelten dolaysız unsurlardan biri, siyasal kurumların daha çok erkeğin yararına olacak şekilde demokratikleşmesiydi. Kadınların kampanyasını bu arka plan yönlendiriyordu. Seçmen sayısını iki kat arttırma pahasına, demokrasi arayışının cinsiyet sınırlarını aşmasına yönelik mantıklı hamleler vardı. Buna rağmen 1914'te, Finlandiya ve Norveç dışında kadınların genel seçimlerde oy kullanabildiği hiçbir Avrupa ülkesi yoktu.
Not: Avrupa Tarihi kitabından alıntılanmıştır.
28 Ekim 2021 Perşembe
KRONOLOJİK DÜNYA TARİHİ
İ.Ö. 8500-7000, Ortadoğu'da çiftçiliğe geçiş
İ.Ö. 3500-3000 Dicle-Fırat ve Nil vadilerinde uygarlığa geçiş
İ.Ö. 4000-3000, Uygarlığın Sümer'de doğuşu
İ.Ö. 3000 sabanın icadıyla insanların tarımda hayvan gücünden yararlanmanın yolunu bulmaları
İ.Ö. 3000 dolayları, yazılı kayıtların başlayışı
İ.Ö. 2000'den az önce, Mezopotamya çevresindeki bölgelerde taşra uygarlıklarını kurmaya başlayan toprak aristokrasilerinin doğmasını
kolaylaştıran koşulların oluşması.
İ.Ö. 1700 dolayları, Hammurabi tarafından insanlığın ilk yasa derlemelerinin çıkarılışı.
İ.Ö. 1700, Avrasya bozkırı kökenli barbar halklar akınlarının Avrupa'nın Atlantik kıyılarına ulaşması.
İ.Ö. 1300 dolayları, alfabetik yazının Suriye'de ve Filistin'de yaygınlaşması.
İ.Ö. 1000 yıllarında, Ortadoğu uygarlığının iki uç bölgesinde (Filistin ve İran'da) verimli düşünce akımlarının doğuşu.
İ.Ö. 700'den az önce Orta Asya'dan ve Güney Rusya'dan göç etmiş İskitler'in Ukrayna'da bir kabileler imparatorluğu kurup, Yunan dünyasıyla
ticarete girişmeleri.
İ.Ö. 6. yüzyıl, Lidya Krallığı'nda sikke paranın dolaşıma konması
İ.Ö. 6. yüzyıl, İyonyalı filozofların dünyayı ve insanı akılla kavrama çabası
İ.Ö. 500 dolayları, Çin uygarlık biçiminin temel öğelerinin ortaya çıkışı.
İ.Ö. 500 dolayları, Kastların ve Hind dininin kendine özgü vurgularının biçimlenişi
İ.Ö. 330, Pers İmparatorluğunun Makedonyalıların saldırısıyla yıkılması
İ.Ö. 320, İskender'in İndüs Vadisi'ne girmesi
İ.Ö. 146, Roma'nın Makedonya'yı ve Yunanistan'ı fethetmesi.
İ.Ö. 30, Roma'nın Mısır'ı fethetmesi
İ.S. 70-100, Dört İncil'in yazıldığı yıllar
İ.S. 193, Roma Barışı'nın şiddete başvurulmasıyla bozulması.
İ.S. 372, Hunlar'ın Güney Rusya'ya girip Ostrogotları sürüşleri
İ.S. 378-511, Roma imparatorluğu'nun büyük barbar akınlarıyla çökmesi
İ.S. 410, Hun korkusuyla Roma sınırlarını zorlayan Vizigotlar'ın Roma kentini yağmalamaları ve İspanya'yı geçip krallıklarını kurmaları.
İ.S. 451, Kalkedon (Kadıköy) Kurultayı'nın Papa'nın çağrısıyla toplanıp, kutsal üçleme öğretisinin Papa Büyük Leon'un saptadığı biçimiyle
benimseyip, "monofizist" biçimini reddedişi,
İ.S. 453, Attila'nın ölüşü ve Hun Konfederasyonu'nun dağılması
İ.Ö. 552, Japonya'ya ulaşan Budist misyonerler topluluğunun önemli başarılar elde etmesi.
İ.S. 565'ten sonra (Doğu) Roma İmparatorlarının "Bizans İmparatoru" denmeye başlanışı.
İ.S. 568'den sonra, Cermen kabilesi Lombartların Bizanslıları İtalya'nın iç bölgelerinden çıkan buraların denetimini ellerine geçirmeleri.
İ.S. 572, Türk İmparatorluğu'nun haneden kavgalarıyla ikisi de iç kavgalarla yıpranan doğu ve batı ordularına bölünmesi
İ.S. 600 dolayları, Hint Okyanusu'nda Hindu gemicilerin yerini Müslümanların alması.
İ.S. 622, Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye göçü.
İ.S. 632-1000 arasında İslam'ın Hızla yükselişi ve Ortadoğu'da Kuzey Afrika'da İspanya'da yayılışı,
İ.S. 632, Hz. Muhammed'ön ölümü
İ.S. 636, Arap ordusunun Bizans'ı Suriye'den ve Filistin'den çıkarması
İ.S. 641, Arap akıncı birliklerinin Mezopotamya'yı ele geçirişleri
İ.S. 642, Arap akıncı birliklerinin Mısır'ı ele geçirişleri.
İ.S. 651, İran ve Mezopotamya'da Sasani iktidarının sona ermesi
İ.S. 651, Arap akıncı birliklerinin İran'ı ele geçirmeleri.
İ.S. 711, Vizigot krallığının sona ermesi.
İ.S. 711-715, Kuzey Afrika'nın ve İspanya'nın Müslümanların denetimine geçmesi
İ.S. 715, İslamların Kuzeybatı Hindistan'daki Sind Bölgesinde, daha sonra da Hint Okyanusu'nda üstünlüğü ele geçirmeleri
İ.S. 717-718, Müslümanların Konstantinopolis'i kuşatmaları
İ.S. 750, Emeviler'in halifelik döneminin sona ermesi
İ.S. 751, Talas Meydan Savaşı'nda Çin'e bağlı birkaç vahanın Müslümanlara kaptırılışı.
İ.S. 756, baskı aygıtının Çin'de bulunuşu.
İ.S. 800, Şarlman'a Papa tarafından Romalıların imparatoru olarak taç giydirilişi.
İ.S. 800'den birkaç yıl sonra, Bizans İmparatorunun Şarlman'ın imparatorluğunu tanımasıyla Batı Roma İmparatorluğunun yeniden kuruluşunun
yasallaşması.
İ.S. 831-1000 arası, Danimarka'nın İsveç'in ve Norveç'in Hristiyanlığa geçmeleri.
İ.S. 840, Uygurların yıkılışı
İ.S. 845, Budizmin Çin'de resmen yasa dışı sayılması; bunun üzerine Kore'de devlet dini yapılıp iyice benimsenmesi
İ.S. 900 dolaylarında, Türk askerlerinin kabilelerinin, İslam devletlerinin siyasal yaşamına egemen olmaya başlamaları.
İ.S. 900-14. yüzyıl ortaları, Avrupa'da toprakların tarıma açılışı.
İ.S. 989, Rusya'nın Hristiyanlığa geçişi.
İ.S. 1000 dolayları, kolonileşme ve ticari yayılma sürecinin başlayışı
İ.S. 1000 dolayları, Gazneli Mahmut'un akınlarıyla İslam'ın Hindistan'ın İç bölgelerini ele geçirmeye başlaması.
İ.S. 1000, Macaristan'ın Hristiyanlığa geçmesi
İ.S. 1000 Hristiyanlığın Uzakbatı ülkelerinde Kelt, Cermen ve Slav kabileleri arasında yayılması.
İ.S. 1000-1300 arası, Avrupa'da kasabaların hızla gelişmeleri.
İ.S. 1000-1453 arası, İslamlığın Hindistan'da, Doğu Avrupa'da, Orta Asya'da yayılışı.
İ.S. 1000-1500, İslam mimarlığının görkem ve incelik dönemi
İ.S. 1054, Katolik-Ortodoks bölünmesinin, Papa ile Konstantinopolis Patriğinin birbirlerini afaroz etmeleriyle yaratılışı.
İ.S. 1071, Malazgirt Savaşı ile Türklerin Hristiyanlık (Bizans) dünyasına karşı başarılı olup, Anadolu'nun iç bölgelerinin denetiminin Selçuk
Türklerine geçişi.
İ.S. 1096-1099, Birinci Haçlı Seferi.
İ.S. 1171, Galler ülkesinin ve İrlanda'nın Anglo-Norman şövalyelerince fethinin tamamlanışı.
İ.S. 1204, Dördüncü Haçlı Seferi'nde Konstantinopolis'in ele geçirilip yağmalanması ve kısa yaşamlı Doğu Latin İmparatorluğu'nun kurulması.
İ.S. 1206-1227, Cengiz Han'ın yönetim dönemi
İ.S. 1254; Avrupa'da imparatorluğun çökmesiyle, Papalığın, Latin Hristiyanlık dünyasının evrensel hükümeti olduğunu ileri süren tek kurum
olarak kalışı.
İ.S. 1300'den sonra, Japonların geniş çaplı denizcilik eylemlerine girişmeleri.
İ.S. 1300'den sonra, Cermen ve Frank şövalyelerinin, Baltık ve Doğu imparatorluklarını kurup, ticaret etkinliklerine girişmeleri
İ.S. 1337-1453, Yüzyıl Savaşları, İngiltere ile Fransa arasında, kiralık askerlerle yürütülen her yeri yakıp yıkıp yağmalayıcı savaşlar.
İ.S. 1347-1351, Avrupa'da Veba salgını
İ.S. 1300, Rönesans'ın İtalya'da biçimlenmeye başlanışı.
İ.S. 1354, Türkler'in Çanakkale Boğazı'nı geçip Gelibolu Yarımadasını ele geçirerek, Avrupa'ya adım atmaları.
İ.S. 1389, Kosova Savaşı'nda Sırpları yenen Türklerin Balkanlarda askeri üstünlüğü ele geçirmeleri.
İ.S. 15. yüzyıl İnkalar'ın And Dağları'ndaki merkezlerinde yayılan imparatorluklarının Peru'da merkezi bir rejim kurması.
İ.S. 1417, Papalık monarşisinin Konstanz kurultayında onaylanmasıyla Protestan-Katolik ikililiğinin azaltılması
İ.S. 1430, Çinlilerin denizlerden çekilmesiyle Japonların Güneybatı Pasifik'te deniz üstünlüğünü ele geçirmeleri.
İ.S. 1453, Konstantinopolis'in Türklerin eline geçmesi, bunun üzerine, Rusların Ortodoks kiliselerinin Hristiyanlığın son kalesi olduğuna inanmaları,
İ.S. 1480 Moskova, Dükü III. İvan'ın Altınordu egemenliğini tanımayıp, "Çar" sanını alarak bağımsızlığını ilan edişi.
İ.S. 1492, Kolomb'un okyanusu aşması
İ.S. 1492, Müslüman Faslıların Avrupa'daki son kalesi Grenada'nın alınışı, bu olayla Hristiyan haçlı ruhunun körüklenmesi
İ.S. 1500, İtalyan Rönesansı'nın doruğuna ulaşması
İ.S. 1500'den sonra, Avrupa'nın deniz üstünlüğü kurması
İ.S. 1500-1650, Avrupa'da fiyatların hızla yükseldiği "Fiyat Devrimi"
İ.S. 1500-1700 arası milyonlarca kilometrelik ülkenin milyonlarca insanın islam yönetimine sokulmasıyla İslam tarihinin en parlak dönemi
1508 Şah İsmail'in Bağdat'ı fethetmesi
1509 Portekizlilerin İslam filosunu Umman Denizi'ndeki Diu limanı açıklarında yenilgiye uğratmaları ve Hint Okyanusu'nda üstünlük kurmaya
başlamaları,
1511, Akdeniz'de, Türk İspanyol ve Portekiz güçleri arasında uzun deniz savaşlarının başlayışı.
1512-1520, Yavuz Sultan selim yönetimi dönemi
1513, İlk Portekiz tacirin Güney Çin kıyılarına gelmesi
1514, Şah İsmail yanlılarının Anadolu'da büyük bir ayaklanmayı kışkırtmaları,
1514, Çaldıran savaşında Şah İsmail'in yenilgiye uğratılması
1515, Portekizlilerin Hürmüz Adası'nda üs kurmaları
1517, Luther'in Wittenberg'deki Kilisenin kapısına 95 maddelik tezini asmasıyla Protestanlık hareketinin başlaması.
1520-1566, Kanuni Sultan Süleyman yönetimi dönemi
1521, Cortez'in yeni Dünya'nın hazinelerinin kapısını (İspanyollara) açması,
1526, Mohaç Savaşı'nda Türkler'den kaçan Macar kralının ölmesiyle, V. Karl'ın Bohemya ve Macaristan taçlarını ele geçirmesi.
1526, Timur soyundan gelen Babür'ün Hindistan'ı ele geçirmesiyle, Babür İmparatorluğunun kurulması.
1534, İngiltere'nin Papalık ile ilişkilerini koparması, İngiltere kilisesinin yavaş yavaş Protestanlığı benimsemesi
1534-1603, İngiltere'de Tudor hanedanı yönetimi ve bölük pörçük reformlar dönemi
1536, Fransa kralının, Habsburg gücüne karşı, Osmanlı imparatoruyla imzaladığı ittifak anlaşması.
1552, Korkunç İvan'ın Altınordu Hanlığı başkenti Kazan'ı ele geçirişi, bunu izleyen dört yıl içinde Aşağı Volga bölgesinin fethini tamamlaması.
1560, İspanyolların, İtalya'yı istila edip, papalık topraklarını ele geçirip, Reform karşıtı harekete izin vermemeleri; bunun üzerine, Papaların
Hasbburglular ile işbirliğine girişimleri.
1568-1609, Felenekler'in İspayol yönetimine karşı ayaklanmaları
1580-1640, İspanyolları Portekiz'i ve imparatorluğunu kendi imparatorlularına katmaları
1587-1629, Safevi devleti yöneticisi Büyük Şah Abbas yönetimi dönemi
1590, dolayları mikroskopun icadı.
1598, İspanyol üstünlüğü döneminin başlayışı
1600, denizlerde yeni bir güç dengesiyle, Hint Okyanusu'nda İspanyol ve Portekiz gemilerinin yerini Felemenk, İngiliz, Fransız gemilerinin alışı
1600, Felemenk Doğu Hindistan Kumpanyası'nın kurulması
1600'den sonra, İngilizlerin Hint Okyanusu'nda ticaret etkinliklerine başlamaları
1601, İngiliz Doğu Hindistan kumpanyası'nın kurulması
1608, bir Polonya ordusunun Moskova'yı ele geçirip bir kukla yönetim kurması
1608 dolayları, teleskopun icadı
1618-1648, Otuz Yıl Savaşları
1620, ingilizlerin Massachussets kolonisini kurmaları
1626, Felemenkler'in New York'ta koloni kurmaları
1636, Japon hükümetinin, kendi iç sorunlarından dolayı açık deniz gemiciliğini uyruklarına yasaklaması
1638, Japonya'nın kabuğuna çekilme politikası
1640'lar, İngiliz, Fransız ve Felemenk girişimcilerinin, şekerkamışı ticaretini Portekizlilerin ve İspanyolların elinden alıp başı çekmeleri,
1642-1648, İngiliz iç savaşları
1648, Westphalia Antlaşması, bunun sonucunda İtalya'nın ve Almanya'nın bölünmesi ile ortaya çıkan küçük devletlerin, duruma göre Fransa'nın
yanında ya da karşısında yer almaları.
1648, Fransız üstünlüğünün başlaması
1648, İngiltere'de Parlamento egemenliğinin kurulması
1648-1715, XVI. Louis yönetimi dönemi
1648-1789, Avrupa'nın Eski Rejim ve kolonici yayılma dönemi
1649, İngiliz kralı I. Charles'in idamı
1653-1689, Fransa'nın rakipleri karşısında kesin üstünlüğe sahip olduğu dönem
1688, İngilizlerin İspanyol armadasına karşı zafer kazanmaları
1689, Petro'nun Avrupa gezisi dönüşü, geniş çaplı reform hareketlerini başlatması
1696, Petro'nun Türklere karşı başarısı
1700-1721, Petro'nun İsveçlileri yenilgiye uğratabilip, Finlandiya Körfezinde denize açılabilmesi
1701-1714, İspanyol Taht Savaşları sırasında, Avusturyalıların, İspanya'nın bölüşülmesinde en büyük parsayı toplamaları
1707, Kok kömürü yapma yöntemlerinin bulunuşuyla, demir cevherini eritmede kömürden yararlanma olanağının doğuşu
1740-1786, Büyük Frederick (II. Frederick) yönetimi döneminde, Prusya'nın Avrupa'nın büyük güçlerinden biri durumuna gelmesi.
1745, Abdül Vahab'in Arabistan'da Vahhabiliğin ilkelerini oluşturması
1756-1763, Yedi Yıl Savaşları 1762, bir Alman prensesinin kocasının öldürülmesi üzerine, II. Katerina adıyla Rusya imparatorluğu tahtına çıkması.
1763, İngiltere'nin Hindistan, Kanada gibi denişaşırı ülkelerde kesin zafer kazanması.
1768-1774, Rusların Osmanlı ordularını ağır bir yenilgiye uğratmaları ve Küçük Kaynarca Anlaşması'nın yapılması.
1772, Polonya'nın ilk bölüşülmesinde Prusyalılar ve Avusturyalılar, Türkler karşısındaki ilerleyişini durdurmak için Rusya'ya sus payı olarak
Polonya'nın büyük bir parçasının işgaline izin vermeleri.
1774, Safevi imparatorluğunun dağılması
1774-1778, İspanya'nın Amerika limanlarının kıyı ticaretini yasaklayıp, kolonilere yapılan dışsatımları ve iç alımları Cadiz kentinden tekelci bir
tutumla düzenlemesi
1775-1783, Amerikan bağımsızlık savaşı
1789, 1 Mayıs, Etats-Generaux'un toplanması
1789, 14 Temmuz, Kralın Ulusal Meclis'i kaldıracağı söylentisi üzerine, halkın Bastille'e saldırması
1789, 4 Ağustos, Ulusal Meclis'in feodal hakları kaldırarak köylü çoğunluğunu Devrim Safhalarına çekmesi.
1791, Yeni Fransız anayasalarının hazırlanması
1793, Polonya'nın ikinci bölüşülmesi
1794, Robespierre'in öldürülmesi
1795, Polonya'nın üçüncü bölüşülmesi, ile Rusya sınırlarını, batıda Vistül Irmağı'na kadar genişlemesi
1799, Napoleon'un bir darbe ile iktidara getirilişi
1803, Sırpların Osmanlı'ya başkaldırması,
1807, İlk buharlı geminin Robert Fulton tarafından yapılması
1812-1815, Napoleon'un Avrupa devletleri koalisyonunca yenilgiye uğratılması
1815, Viyana Konferansı, sonucu barış anlaşmasının yapılması
1821-1830, Yunan devrimi
1830, Cezayir'in Fransızlarca işgali
1833, Köleliğin, Büyük Britanya'nın yönetimindeki tüm ülkelerde kaldırılması
1839-1841, Afyon Savaşı
1839, Tanzimat Fermanı'nın ilanı
1840, posta sisteminin Büyük Britanya'da kuruluşu
1840'lar demiryolları ağı yapımının başlayışı
1847, Liberya'nın Amerika'dan eski yurtlarına dönen eski kölelerce, Birleşik Devletler anayasasına benzeyen bir anayasa sahip bir cumhuriyet
olarak kurulması
1848 devrimleri
1848, Marx'ın gittikçe yoksullaşan proleter kitlelerin bir devrimle toplumsal sorunu çözecekleri düşüncesini ortaya atması.
1848-1852, Fransa'da, III. Napoleon'un devlet başkanlığında cumhuriyet dönemi
1854, Japonya'nın kabuğuna çekilme politikasını bırakıp dışa açılmak zorunda kalışı.
1854, Kırım Savaşı'nda Fransa'nın ve Britanya'nın Ruslara karşı Türklerin yardımına koşup, Rusların Kırım'da yenilgiye uğratılması
1856, Islahat Fermanı'nın ilanı
1859, İtalya'nın Kont Cavour'un çabalarıyla birleştirilmesi
1859, Darwin'in canlıların evrimi kuramını ortaya atması
1861-1865, Amerikan iç savaşı
1863, ABD'de köleliğin kaldırılması ;
1869, Süveyş Kanalı'nın açılışı
1870-1871, Prusya'nın Fransa'yı yenilgiye uğratması
1871, Almanya'nın, Bimarck'ın çabalarıyla birleştirilmesi
1878-1908, Abdülhamid II'nin iktidarı dönemi
1885, Hindistan Ulusal Kongresi'nin (Kongre Partisi'nin) kurulması
1888, köleliğin Brezilya'da kaldırılması
1889, İkinci Enternasyonal'in kuruluşu
1889, Japon İmparatoru Meiji'nin Bismarck Almanyasını örnek alan bir Anayasa çıkarması; Diyet'in kurulması
1893, Havai Adaları'nın ABD topraklarına katılması
1900, Batılı devletlerin gönderdikleri uluslararası birliğin Pekin'i ele geçirmesi
1901, Avusturya'nın İngiliz Uluslar Topluluğu'nun kendi kendini yöneten dominyonu olması
1903, Sibirya'yı aşan demiryolunun tamamlanması
1904-1905, Rus-Japon savaşı beklenmeyen sonuçla Japonların yenmesi
1905, Hindistan Müslüman Birliği'nin kurulması
1906, Rusya'nın, parlamenter organa sahip olması
1908, Jön Türkler'in iktidara ortak olmak isteğiyle, Abdülhamid'i deviren darbeyi gerçekleştirmeleri
1910, Japonların Kore kralını indirip, Kore Yarımadası'nı ülkelerine katmaları
1912, Mançu hanedanının yakılıp, Çin Cumhuriyetinin kurulması.
1912-1913, Balkan Savaşları ile Balkanlardaki toprakların kaptırılması
1914, Berlin-Bağdat demiryolunun başlaması.
1914, Panama Kanalı'nın açılması
1914-1919, Birinci Dünya Savaşı
1915, Japonlar'ın, Çin'deki özel ayrıcalıklarını, öne sürdükleri "Yirmi Beş İstek" ile artırmaya kalkmaları.
1917, 6 Nisan, ABD Kongresi'nin Almanya'ya savaş ilanı,
1917, Kasım, İkinci bir devrimci hükümet darbesinin Sosyal Demokrat seçilmesi,
1918, Ekim, Alman ve Avusturya hükümetlerinin Başkan Wilson'un barışın dayandırılacağı "On Dört Nokta"sını kabul etmeleri.
1918-1920, Rusya'da ve Rusya'nın sınır ülkelerde iç savaş
1919, Paris Barış Konferansı'nın Rusya'daki durumu ele almaya kalkmayıp, savaşı yitiren Almanya, Avusturya ve Osmanlı hükümetlerine barış koşullarını zorla kabul ettirmeleri.
1919, barış antlaşmasının, Arap dünyasının zengin ve kalabalık bölgelerini Fransız ve İngiliz koloni yönetimlerine bırakması
1921, Çin Komünist Partisi'nin kurulması
1922, Faşizmi İtalya'da iktidara getiren hükümet darbesi
1922, Lenin'in "Yeni Ekonomik Politikası"nı (NEP) ilan etmesi
1923, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması
1925, Rıza Pehlevi'nin İran'da iktidarı ele geçirip, Mustafa Kemal'inkine benzer bir laik reform hareketini başlatması.
1925, Abdülaziz İbni Suud'un Arabistan Yarımadası'nı fethedip, Mekke'nin ve Medine'nin denetimini eline geçirmesi
1929, New York borsasının çökmesiyle ABD'de 1920'lerin hızlı ekonomik gelişmesinin sona ermesi
1930'lar, Japon yayılmasının yeniden canlanışı
1030'lar, Amerikan Başkanı Franklin D. Roosevelt'in "New Deal" politikası
1931, Japonların Mançurya'yı istila etmesi
1932, Irak'ın formal olarak bağımsızlığını kazanması
1933, New Deal politikasının başlatılması
1933, Haziran, Hitler'in iktidara gelmesiyle Almanya'nın köklü bir rejim değişikliği geçirmesi.
1934, Etiyopya'nın 1896 yenilgisinin öcünü almak isteyen İtalya'nın saldırısına uğrayıp, uçakların ve zehirli gazların yardımıyla İtalya emperyalizmi
altına sokuluşu
1938 Eylül, Çekoslovakya'nın Almanların yaşadığı bölgelerinin Almanya'ya geçirilmesi
1939, 1 Eylül, Hitler'in Polonya'ya saldırması
1939-1945, İkinci dünya Savaşı
1940 ilkbaharı, Almanların Danimarka'yı ve Norveç'i ele geçirmeleri
1941, 22 Haziran, Hitler'in savaş duyurusunda bulunmadan Rusya'ya saldırması
1942, Kasım'ı 1943 Şubat'ı, Ruslar'ın Almanlar'ı geri püskürtmeleri
1943, Temmuz'u, Mussolini'nin, İngiliz-Amerikan birliklerinin İtalya'ya çıkmasıyla iktidardan düşmesi, İtalya'nın savaştan çekilmesi.
1944, 6 Haziran, İngiliz-Amerikan birliklerinin Normandiya çıkartması
1945, 1 Mayıs, Hitler'in kendini öldürmesi, Alman başkomutanlığının teslim belgesini imzalamaları.
1945, Hiroşima'ya ve Nagazaki'ye atom bombalarının atılması
1946, Türkiye'de çok partili hayata geçiş
1947, İsrail Yahudi devletinin kurulması
1947, Hindistan'ın İngiltere'den çekilmesi
1947, Birleşmiş Milletler'in Filistin'in Araplar ve Yahudiler arasında bölüştürülmesi, kararı
1947, Truman Doktrini
1948, Ghandi'nin öldürülmesi
1948 (ve 1956, 1967, 1973) İsrail-Arap savaşları
1949, NATO'nun kurulması
1949, komünistlerin, Kuomingtang'a karşı kesin zafer kazanıp Çin'in yönetimini ele geçirmeleri
1949, ilk Rus atombombası denemesi
1950, Kuzey Kore komünist yönetiminin Güney Kore'ye saldırmasıyla Kore Savaşı'nın çıkışı
1953, Kore Savaşı'nda ateşkes
1953-1954, Rusların, Amerika'dan birkaç ay sonra hidrojen bombalarını patlatmaları
1954, Vietnam'ın Fransız egemenliğinden kurtulması
1956, Macarların ülkelerindeki komünist rejime başkaldırmaları
1956, Süveyş bunalımı
1957, Gana'nın bağımsızlığını kazanan ilk Afrika kolonisi olması
1957, Rusya'nın uzaya uydu gönderen ilk ülke oluşu
1957, Roma Andlaşması ile AET'nin kurulması
1958, Suriye ile Mısır'ın birleşmesi
1961, Suriye'nin Birleşik Arap Cumhuriyeti'nden ayrılması
1962, Fransa'da halkoyu yoklamasının Cezayir'e bağımsızlıktan yana sonuç vermesi
1962, ABD Küba'daki füzelerin çekmesini istediğinde SSCB'nin üçüncü dünya savaşı korkusuylabu isteğe uyuşu
1964, Vietnam'da Amerikan askeri etkinliklerinin başlayışı
1966, De Gaulle Fransası'nın NATO'dan çekilerek mutlak egemenlik hakkını elinde tutmayı seçmesi.
1967, İsrail ile Arap devletleri arasında Ekim Savaşı
1969, ABD uzay gemilerinin ay'a inip dönmeyi başarmaları
1970, Sovyetler Birliği'nin ticaret ve yatırım olanakları yolunda Federal Almanya ile görüşmelere başlaması
1973, Ocak, İngiltere, İrlanda ve Danimarka'nın Avrupa Topluluğu'na tam üye olmaları
1973, İsrail ile Arap devletleri arasında Ramazan Savaşı; petrol ambargosu ve ardından petrol fiyatlarının yükselmesi.
1975, Yumuşamanın göstergesi olan Helsinki Anlaşması
1978, Çin Halk Cumhuriyeti'nde Deng Şaoping'in önderliğinde ekonomik reformların başlaması.
1979, Mısır ile İsrail arasında Camp David Andlaşması'nın imzalanması
1979, İran'da Ayetullah Humeyni önderliğindeki İslamcıların bir devrimle yönetimi ele geçirmesi
1979, Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgal etmesi
1980-1988, İran-Irak savaşı
1981, Ocak, Yunanistan'ın AT'ye tam üye olması
1985-1991, Ülkesinde glasnost ve perestroika'yı uygulamaya çalışacak olan Michael Gorbachev'in başkanlık süresi
1986, Ocak, İspanya ve Portekiz'in AT'ye tam üye olması
1987, Temmuz, Avrupa Tek Senedi'nin (Single Act) kabul edilmesi
1988, Nisan, Türkiye'nin AT'ye tam üyelik başvurusunda bulunması
1989, Doğu Avrupa'da marksist ekonomilerin çökmesi
1989, Kasım, Berlin Duvarının yıkılması
1990, Sovyetlerin dağılması ve Soğuk Savaş'ın sona ermesi
1990, Ağustos, Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesi
1990, Ekim, Almanyaların birleşmesi
1991, Aralık, Bağımsızlık Devletler Topluluğu'nun kurulması
1995, Ocak, İsveç, Finlandiya ve Avusturya'nın Avrupa Birliğine tam üye olmaları
1996, Ocak, Dayton Barış Andlaşması ile Bosna Savaşı'nın sona ermesi...
Güneşe yaklaştıkça hava niçin soğuyor?
Dünyamızdaki ısının kaynağı güneş olduğuna göre ve bir dağın tepesi güneşe daha yakın iken orada hava niçin daha soğuk oluyor? Öncelikle şunu söyleyelim ki, güneş ile dünya arasındaki mesafeyi düşünürsek, bir dağın tepesine çıkmakla bu mesafedeki azalış çok önemsiz kalır. Güneş dünyamızdan 149.5 milyon kilometre uzakta iken dünyamızdaki en yüksek dağın yüksekliği 9 kilometreyi bile bulmaz. (Everest: 8.846)
Biz zaten her gün evimizde otururken dünyanın kendi çevresinden dönmesinden dolayı, dünyanın çapı kadar, güneşe 12 bin kilometre yaklaşıp uzaklaşıyoruz. Elips şeklindeki yörüngesinde dünya güneşin etrafında dönerken güneşe en fazla yaklaştığı mesafe 147 milyon, en uzaklaştığı mesafe ise 152 milyon kilometredir. Yani dünya zaten bir yıl içinde güneşe 5 milyon kilometre yaklaşıp uzaklaşmaktadır. Bu durum dünyamızdaki ısıyı pek etkilemez, mühim olan ışınların dik gelmesidir.
Güneşin dünyamızda yarattığı sıcaklık, ışınların yeryüzünde yansıması ile olur. Ondan sonra yükseldikçe nemli havda her kilometrede yaklaşık 6-7 derece düşer. Yani Everest'in dibi ile tepesi arasında 50 dereceden fazla sıcaklık farkı olması doğal. Bu sıcaklık düşüşü atmosferin birinci katmanına kadar böyle sürüyor. Yani yeryüzünde ısı 25 derece iken 11 kilometre tepemizde -50 dereceye kadar düşüyor. Bundan sonra sıcaklık değişiminin akıl almaz dansı başlıyor.
Atmosferin ikinci tabakası olan ve içinde ozon tabakası da bulunan 11. ve 48. kilometreler arasında hava ısısı bu sefer tam tersi yükseldikçe artıyor, tekrar sıfır dereceye kadar çıkıyor. 48. kilometreyi geçip 3. tabakaya girince ta 88. kilometreye gelene kadar tekrar düşüşe geçiyor. Bu tabakanın sonunda, yani 88. kilometrede -80 derecelere kadar düşüyor. Bundan sonra da sürekli yükselişe geçerek güneşe yaklaştıkça artıyor.
Güneşin yüzeyinden 2 milyon derece sıcaklıkla çıkan ışığın 149.5 kilometre yol kat ettikten sonra dünyamız yüzeyine yaşayabileceğimiz bir ortamı yaratacak şekilde bu kadar ince ayarla gelmesi hakikaten inanılmaz.
Yeryüzünde ısınan havanın yükseldiği doğrudur, ama hava bu enerjisini yükselirken harcar ve dağın tepesine ulaştığında çevre hava ısısı ile aynı ısı derecesine gelir. Dağ tepesinin soğuk olmasının bir başka nedeni dağ yüzeylerinin şekilleri dolayısıyla güneş ışınlarını dik alamamalarıdır. Bu nedenle dağların etekleri bile serin olur, burada ısınıp yükselen bir hava tabakası bile oluşamaz. Ayrıca dağdaki kayalarla birlikte kar ve buz da güneş ışınlarını fazla emmez ve çoğunu yansıtırlar.
Yeryüzünün ısınmasında bulutlar da önemli rol oynarlar. Dikkat ederseniz bulutsuz geceler, bulutlu gecelerden daha soğuktur. Çünkü bulutlar yerden gelen ısıyı tekrar yere yansıtırlar. Dağ zirvelerinde ise ne bu sıcaklığı yere tekrar yansıtacak bulut vardır, ne de onu tutacak yoğunlukta atmosfer.
27 Ekim 2021 Çarşamba
26 Ekim 2021 Salı
GÜNDELİK HAYATIMIZIN TARİHİ "Geyik Boynuzu"
Geyik kuzey kuşağı halklarında kutsal hayvandır. Sibirya ve Altaylarda masklarda, işlemelerde geyik teması yaygın olduğu gibi kutsal Şaman elbisesinin de motifidir. Geyik kurbanı hayvan-ata ve ebedi yaşam simgesi olarak geyik kültünün gücünü gösterir. Geyik sözcüğü Eski Türkçede yaba¬ nıllık anlamını içermektedir (Anadolu’da özellikle Yörükler dağ keçisine de geyik derler) ve eskiden geyik karşılığı olarak buğu sözcüğünün bulunması sözcükteki tarih içinde yaşanan anlam daralmasına işaret ediyor olmalıdır. İngilizce deer sözcüğünün de aynı yabanıllık anlamını içermesi geyikle doğal yaşamın özdeşleştirilmesinin evrenselliğine bir başka örnektir. Çin, Hint geleneklerinden Hititlerin geyikli güneş kurslarına kadar zaman ve mekânı aşan geyik kültü Alevi Bektaşi geleneklerinde de saflığın simgesidir. Divan edebiyatında ahû haşin dilberlere denir; ahû-yı harem Mekke, Medine’de belirli hudutlar içinde avlanması yasak olan ahû demektir. 15. yüzyıldan itibaren yazıya geçirilmiş olan Geyik Destanı, acımasız kafir avcıların eline düşen geyikle Hz. Muhammed arasında gelişen ilişkiyi hikâye eder. Destan değişik ulu kahramanların rol aldığı masal biçiminde Anadolu’da çok yerde derlendiği gibi, değişkeleri Karaçay edebiyatından Almanya’ya kadar geniş bir saha içinde mevcuttur. Ziya Gökalp’in Alageyik destanı da bu sahaya girmektedir.
Osmanlı kuruluş efsanelerinde yer tutan Geyikli Baha’nın, müridleri ve elbette geyikleriyle Bursa’nın fethine (1326) katıldığı öyküsü, başına geyik boynuzu takan dervişleri akla getirmektedir. Orta Asya’ya elçilik göreviyle giden Ispanyol Clavijo (1404), Erzurum çevresindeki bir köyde Kalenderi olması gereken âşık denilen zahitlerin yaşadığını, gelen ziya¬ retçilere şifa dağıttıklarını, âşıkların saç ve sakallarını tıraş edip, çıplak dolaşıp, davul çaldıklarını anlatır; işte bu âşıklar evlerinin kapılarına astıkları siyah bayraklara geyik, koç ve teke boynuzları taktıkları gibi sokaklarda gezerken de bu boynuzları taşırlar. Barak Baba ve Kalenderiler hakkındaki 13. yüzyıl sonlarına kadar uzanan tasvirler, boynuzlu başlıkları doğrulamaktadır.
Charles Texier (1802-1871) beş yüzyıl sonra İnönü’de başlarında boynuz taşıyan kadınlar görür: "... sabahleyin harman savurmağa mahsus çatal ağaçlarla müsellah birtakım boynuzlu mahlûkatı görünce şaşırdım. Bunlar türkü söyleyerek tarlaya gidiyorlardı. Gözümün önündekilerin erkek yahut kadın olduklarından veya putperest bir taifenin hususi ayinlerinde bulunduğumdan şüphe ediyordum! Fakat sonra papaz efendinin izahatıyla bu İnönü sekenesinin, Hıristiyan ve Rum kilisesine mensup olduklarını öğrendim. Bu gayet garip kıyafetin ve bu alemden hariç baş tezyinatının esasını hiç kimse bilemez, bunu cenup denizleri vahşilerinin tahayyülatı bile icad edemez,” (Küçük Asya, Ali Said çevirisi, 1340). Texier’in verdiği bilgilere göre yalnız evli kadınların taşıdıkları ve zenginlerinki “daha süslü ve boynuzları ifrat derecesinde büyük”, fakirlerinki “pek ufak ve üzerleri boncuksuz” olan boynuzların, Texier, “buranın papazları o kadar cahil idi ki her ne sordumsa ‘Allah bilir’den başka bir cevap alamadım,” dese de, harman savurmaya da gidildiğine bakarak, bereket törenleriyle ilgili olması gerekir. Anadolu’da kapı üstlerine, oda duvarlarına geyik ve koç boynuzu asma geleneği yakın yıllara kadar yaşadığı gibi, Balkanlara ve Malta Adası’na kadar uzanan coğrafyada evlere boynuz asma geleneğinin sürekliliğine tanık oluyoruz.
Çin kaynaklarından öğrenildiğine göre Türk boylarından sayılan Ye-Dalarda çokeşlilik geçerlidir ve kardeşlerin karısı ortaktır; hiç kardeşi olmayan adamın karısı başında bir boynuz taşır, boynuz miktarı, kardeş sayısına göre çoğaltılır. Ye-Da toplumunda kadınların çokeşliliği anaerkilliğin geçerliliğini ve kadınlarının geyik-ata kültünün taşıyıcısı olarak ‘geyikleştikleri’ni göstermektedir. Moğolistan’a Budizmin yerleştiği dönemin ürünü olan Eski Tsaayin Biçik’te zinanın cezası Cengiz Han yasalarına göre çok hafif olduğu gibi, zina yapan kadının kocasına ‘boynuzlu’ denildiğine de tanık oluyoruz. Böylece ataerkilliğe geçişin gerçekleşmesiyle ‘geyikleşme’ erkekler için alçaltıcı bir anlam kazanmaya başlıyor.
Avrupa’da aldatılmış koca simgesi olarak geyik boynuzlu erkek ortaçağdan itibaren simgeleşmiş ve gravürlere yansımıştır. Boynuzlamak, boynuz takmak Batı dillerinde boynuz hom-kom sözcüğüyle genellikle ortak köktendir ve Vikingler gibi birçok kavim miğferlerine boynuz taktığı gibi, içme kabı, haberleşme borusu (korna) olarak kullanımı uzun süre devam etmiştir. Bu boynuzların, Büyük İskender ve sözcük anlamı iki boynuzlu olan Zülkarneyn efsaneler zincirindeki gibi dünya egemenliğini, güç ve iktidarı gösterdiği ve anlamının tersine döndüğü anlaşılıyor. Çekecekler de eskiden boynuzdan yapıldığı için Eski Yunanca keras, Yeni Yunanca kerato boynuz sözcüğünden kerata olarak adlandırılırlardı. Kerata sözcüğü hakaret olarak anlam aşınmasına uğramış olmakla birlikte aslında ‘boynuzlu’ anlamına gelirdi.
Şeyhülislam Ebussuûd Efendi (1490-1573) “Bir cami-i şerife imam olan Zeyd’in kapısına, nâ-makûl nesneler sürülüp ve boynuzlar ve şebek asılmak ile azli lazım olur mu?” sorusuna “Olur, rey-i hâkimle” diye cevap verirken, söz konusu ‘nâ-makûl’ nesnelerin katran olabileceğini tahmin ediyoruz; Anadolu’da kapıya katran sürmek, o hane kadınlarının ahlaksızlığına işaret eder ve ev halkı böylelikle taşınmaya mecbur edilerek mahallenin namusu kurtarılırdı. Kapıya asılacak şebeğin nereden bulunduğu muamma olarak kalırken, boynuzun bir yandan kapılara kutsallık simgesi olarak asılması âdeti devam ederken, bir yandan da zinanın simgesi olması anlam kargaşasına işaret ediyor.
Kutsal geyiğin dişi olduğu bulgusu ile, ‘geyik muhabbeti’ yapanların erkek (geyik) oluşları, dönüşüm konusunda ipuçları veren, derin bir araştırma konusudur. Geyik muhabbeti deyimi Türkçede “gevezelik, yararsız, uzun uzun konuşma” (Hulki Aktunç, Büyük Argo Sözlüğü) demektir. Osmanlı okumuş sınıfı, birbirlerinin şiirlerini küçümsemek için yukarıda sözü edilen Geyik Destanı’na benzetirlerdi. Gelibolulu Mustafa Âli de örneğin 1650’lerde Molla Siyâhî’den “mücellet hezelliyâtı Geyik Destanından çok ün almış, bir yoldan azmış kişi idi” diye söz eder. 1840’larda İngilizcede stagparty (erkek geyik partisi) deyimi bekar erkekler arasındaki eğlenceyi anlatırken, 1910’larda zamanın buluşu çıplak fotoğraf çevresinde toplanan erkekleri anlatmaya başlamıştır. Deyim, ‘geyik yapmak’ biçiminde bugün de gençlik arasında yaşıyor.
Not: Kudret Emiroğlu'nun "Gündelik hayatımızın tarihi" adlı kitabından alınmıştır.
Telefon
Alexander Graham Bell iletişimi dönüştüren icadıyla nasıl ilgi odağı oldu
Lesley Gavin, fütürolog ve Avrupa Komisyonu danışmanı
İtalyan Antonio Meucci, bir romatizma hastasını elektrik sandalyesinde "tedavi" ettiği sırada ölümüne sebep olurken, kulağının yanındaki elektrik iletkeninden hastanın acı acı bağırdığını duyduğuna emindi. Yaptığı inceleme sonucunda Meucci, elektrik iletkenine bağlı bakır telden geçen ve sonra titreşen sesin acı bağırtıya dönüştüğünü keşfetti.
"Telefonun icadı ve uzun mesafelerle anında iletişim kurabilmesi, iletişim hakkındaki düşünce tarzımızı değiştirdi. Yalnızca insanların iş yapma tarzlarını değiştirmekle kalmadı, sosyalleşme biçimimizi de değiştirdi. Telefon, faks cihazları, e-posta ve nihayet YouTube ve Facebook gibi bilgi paylaşım servislerinin yolunu açtı."
Lesley Gavin
Bunları Biliyor Muydunuz?
~ 1936'da İngiliz telefon operatörü Bayan Jane Cain konuşan saat hizmetinin ilk sesi oldu.
~ 1937'de 999 acil çağrı numarası Londra'da hizmete girdi.
~ 2008'de Ofcom 126 milyon civarında numara tahsis etti.
Sonraki aylarda bir zardaki ses titreşimlerini toplayacak bir cihaz yapmaya koyuldu. Bu titreşen zar bir elektromıknatısın hareket edip kablodaki bir akımı harekete geçirmesini sağladı. Bu işlemin tersi cihazın diğer ucunda ses üretti. Böylece ilk telefon doğmuş oldu.
Öyleyse neden telefonun mucidi olarak bilinen kişi İskoç Alexander Graham Bell?
Meucci cihazının patentini ilk kez 1871 yılında aldı, ama 1874'te patent için ödemesi gereken 250 doları bulamadı. Bell tetikte bekliyordu. Meucci ile bir laboratuvarı paylaşıyordu ve bu müthiş icadı ticari bir başarıya dönüştürebileceğini çoktan fark etmişti.
Bell farklı sinyal frekanslarını kullanarak çok sayıda telgraf mesajı gönderecek bir sistem geliştirmek için yeterli paraya sahipti. Kendi telefon cihazında ses ona yönlendirildiğinde ince bir zar titreşiyordu. Bu da elektromıknatısın önündeki bir demir çubuğu hareket ettirip elektrik akımı üretiyordu. Diğer uçta ise bunun tersi işlem gerçekleşiyordu: Elektrik akımı demir çubuğu harekete geçiriyor, o da zarı hareket ettirip ses dalgaları üretiyordu.
Rivayete göre 14 Şubat 1876'da Bell sadece birkaç saatlik farkla Elisha Gray'i yenip cihazın patentini aldı. Böylece
ikisinin arasına düşman tohumları atıldı. Gray, Bell'i fikir hırsızlığı ile suçladı. Patent görevlisi de Bell'in kendisine rüşvet verdiğini iddia etti. Bell hayatı boyunca 600 davayla boğuştu ve her defasında kazandı. Hatta Antonio Meucci bile Bell'e dava açtı ve 1889'da öldüğünde zafere bir hayli yaklaşmıştı. Neyse ki talihsiz İtalyan nihayet 2002 yılında ABD Kongresi tarafından telefonun gerçek mucidi olarak tanındı.
NOBEL ÖDÜLLERİ-EDEBİYAT
1906 Giosuè Carducci (Italya)
1907 Rudyard Kipling (Büyük Britanya)
1908 Rudolf Eucken (Almanya)
1909 Selma Lagerlöf (Isveç)
1910 Paul Heyse (Almanya)
1911 Maurice Maeterlinck (Belçika)
1912 Gerhart Hauptmann (Almanya)
1913 Rabindranath Tagore (Hindistan)
1915 Romain Rolland (Fransa)
1916 Carl Gustaf Verner von Heidenstam (Isveç)
1917 Karl Adolph Gjellerup (Danimarka)
1917 Henrik Pontoppidan (Danimarka)
1919 Carl Friedrich Georg Spitteler (Isviçre)
1920 Knut Pedersen Hamsun (Norveç)
1921 Anatole France (Fransa)
1922 Jacinto Benavente (Ispanya)
1923 William Butler Yeats (Irlanda)
1924 Wladyslaw Stanislaw Reymont (Polonya)
1925 George Bernard Shaw (Irlanda)
1926 Grazia Deledda (Italiya)
1927 Henri Bergson (Fransa)
1928 Sigrid Undset (Norveç)
1929 Thomas Mann (Almanya)
1930 Sinclair Lewis (ABD)
1931 Erik Axel Karlfeldt (Isveç)
1932 John Galsworthy (Büyük Britanya)
1933 Ivan Alekseyevich Bunin (Fransa)
1934 Luigi Pirandello (Italya)
1936 Eugene O'Neill (ABD)
1937 Roger Martin du Gard (Fransa)
1938 Pearl S. Buck (ABD)
1939 Frans Eemil Sillanpää (Finlandiya)
1944 Johannes Vilhelm Jensen (Danimarka)
1945 Gabriela Mistral (Şili)
1946 Hermann Hesse (Isviçre)
1947 André Paul Guillaume Gide (Fransa)
1948 Thomas Stearns Eliot (Büyük Britanya)
1949 William Faulkner (ABD)
1950 Bertrand Russel (Büyük Britanya)
1951 Pär Fabian Lagerkvist (Isveç)
1952 François Mauriac (Fransa)
1953 Sir Winston Leonard Spencer Churchill (Büyük Britanya)
1954 Ernest Miller Hemingway (ABD)
1955 Halldór Kiljan Laxness (Izlanda)
1956 Juan Ramón Jiménez (Ispanya)
1957 Albert Camus (Fransa)
1958 Boris Leonidovich Pasternak (SSCB)
1959 Salvatore Quasimodo (Italya)
1960 Saint-John Perse (Fransa)
1961 Ivo Andric (Yugoslavya)
1962 John Steinbeck (ABD)
1963 Giorgos Seferis (Yunanistan)
1964 Jean-Paul Sartre (Fransa)
1965 Michail Aleksandrovich Sholokhov (SSCB)
1966 Nelly Sachs (Almanya/Isveç)
1966 Shmuel Yosef Agnon (Israil)
1967 Miguel Angel Asturias (Guatemala)
1968 Yasunari Kawabata (Japonya)
1969 Samuel Becket (Irlanda)
1970 Aleksandr Isaevich Solzhenitsyn (SSCB)
1971 Pablo Neruda (Şili)
1972 Heinrich Böll (Almanya)
1973 Patrick White (Australia)
1974 Eyvind Johnson (Isveç)
1974 Harry Martinson (Isveç)
1975 Eugenio Montale (Italya)
1976 Saul Bellow (ABD)
1977 Vicente Aleixandre (Ispanya)
1978 Isaac Singer (ABD)
1979 Odysseas Elytis (Yunanistan)
1980 Czeslaw Milosz (Polonya)
1981 Elias Canetti (Bulgaristan/Büyük Britanya)
1982 Gabriel García Márquez (Kolombiya)
1983 William Golding (Büyük Britanya)
1984 Jaroslav Seifert (Çekoslovakya)
1985 Claude Simon (Fransa)
1986 Wole Soyinka (Nijerya)
1987 Iossif A. Brodskij (ABD)
1988 Naguib Mahfouz (Mısır)
1989 Camilo José Cela (Ispanya)
1990 Octavio Paz (Meksika)
1991 Nadine Gordimer (Güney Afrika)
1992 Derek Walcott (Saint Lucia)
1993 Toni Morrison (ABD)
1994 Kenzaburo Oe (Japonya)
1995 Seamus J. Heaney (Irlanda)
1996 Wislawa Szymborska (Polonya)
1997 Dario Fo (Itaya)
1998 José Saramago (Portekiz)
1999 Günter Grass (Almanya)
2000 Gao Xingjian (Çin)
2001 Sir Vidiadhar Surajprasad Naipaul (Trinidad)
2002 Imre Kertész (Macaristan)
2003 John Maxwell Coetzee (Güney Afrika)
2004 Elfriede Jelinek (Avusturya)
-
Fırtınanın Savurduğu Bir Halkın Mücadelesi AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ'NİN KURULUŞU (1783) AMERİKA'DA KOLONİLERİN KURULMASI Amerik...
-
PROTESTANLIĞIN DOĞUŞU Reform; kelime anlamıyla; «bir şeyin aslını bozmadan onda yapılan değişiklikler» şeklinde tarif edilirse de ıstılahi...
-
Şu altı şey zararlıdır: 1- Amirlerin sefih olması. 2- Kan dökülmesi. 3- Hükmün satılması. 4- Akrabadan uzak...