Sonraki iletişim devriminin fitilini ateşleyen icat Michail Bletsas, bilgi işlem yöneticisi, MIT Medya Laboratuvarı
Fiber optikler pek çok sektörde devrim yarattı, ama onların ardındaki fikir o kadar yeni değildi. 1840'larda birkaç fizikçi ışığın bir tüpten nasıl geçirilebileceğini gösterdi. Yirminci yüzyılın başında dişçiler hastaların ağzını aydınlatmak için bu teknolojiyi kullandı. 1950'lerde Michigan Üniversitesi'nde hekimlik yapan Basil Hirschowitz hastalarının mide ve bağırsaklarını incelemede fiber optiklerin kullanılabileceğini savundu. Fiber optik endoskop, daha önce kullanılan sert metal boruya nazaran büyük bir gelişmeydi.
"Durmadan artan kapasitesiyle ve bilgi ekonomisine sağladığı imkanlarla fiber optikler giderek küreselleşen toplumumuzun sinir ağıdır. Saniyede 10 terabit (yani saniyede 10 trilyon bit) gibi bir hız kaydedebilen fiber optiklerin kapasitesi herkesi birbirine yakınlaştırıp toplumsal farklılıkların merkezkaç kuvvetlerini büyük ölçüde yenmemizi sağlıyor."
Michail Bletsas
Fiber optik boru uzun bir cam teli içerir. Aynalarla kaplı ve bükülen bir koridoru aydınlatan parlak bir meşale ışığı gibi çalışır. Işık aynalardan yansıyarak koridorun öbür ucuna sıçrar. Yüksek kalitedeki bu cam, yüksek kalitede görüntü anlamına gelir. Yani, derin bir deniz fiber optiklerde kullanılan saf camdan yapılsaydı, su yüzeyinden bakınca deniz yatağını apaçık görebilirdiniz.
Dijital veri aktarmak için telekomünikasyon cihazlarında kullanılan fiber optik kablolarda, insan saçı kadar ince cam, dağınık ışınları cam gövdeye geri yansıtan bir kılıf tabakasıyla çevrelenmiştir ve dıştaki tampon tabaka fiberi nemden ve hasardan korur.
Çoğu genişbantlı ağ, bakır telefon hatlarını kullanan ve dolayısıyla aktarım hızları nispeten yavaş olan ADSL'dir. En son ADSL2+ bile ancak saniyede 24 megabit yükleme hızına erişirken, fiber optik kabloları kullanan bir ağ saniyede 100 megabite kadar çıkabilir.
Fiber optik kablolar, CERN'in Grid bilgi işlem şebekesinin sinir ağıdır. İnternet sunucuları ağı, basitçe bilgisayarlardaki bilgiyi paylaşırken, Grid aynı zamanda hesaplama gücünü ve depolama kapasitesini de paylaşmaktadır. Dolayısıyla biliminsanları bilgisayarlarından Grid'e bağlanabilirler ve dünyanın her yerindeki kişisel bilgisayarlar (PC'ler) onların işini yürütebilir. Fiber optik kablolar olmasaydı, karmaşık hesaplamalar hızlı yürütülemezdi. Bu sistem, gezegenimizde bir yılda üretilen tüm dijital bilgilerin yaklaşık yüzde 1'ine
karşılık gelen, Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nın yılda ürettiği 15 petabayt –yani 15.000 trilyon bayt– gibi muazzam bir veri miktarını işlemekte kullanılmaktadır.
Fiber optik evlerimize girdiğinde iletişim hızı bugünkünden 10.000 kat fazla olacak, bu da bize anında mesaj gönderme veya Skype'da holografik görüntüler paylaşma olanağı tanıyacak. Bir iletişim ve eğlence devrimi eli kulağında bizi bekliyor.
Not: Dünyayı değiştiren 100 fikir kitabından alınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder