Mikenler zengin, sanata yatkın ve savaşçı bir topluluktu. Yunan anakarasında, Argos düzlüğünde yaşıyorlardı. Minoslular gibi bir Ege medeniyeti olan Mikenlerin yükselişi yaklaşık olarak M.Ö. 1600 yılında başladı. Bir dizi küçük ve korunaklı şehir inşa etmeye başladılar. En önemli yerleşimleri Tiryns, Pylos ve Miken ' di. Pek çok şehri doğal ortamlarda, korunaklı yerlerde bulunuyordu. Bu şehirlerde , krallarına ev sahipliği yapan sağlam duvarlarla çevrili saraylar vardı.
M.Ö. 1450' de, Mikenler Girit'i işgal edip Minos deniz ticaretinin kontrolünü ele geçirdiler. Küçük Asya ve Suriye 'ye yolculuk ettiler. Sicilya ve italya ile ticaret yaptılar. Yunan kolonileri oluşturma sürecini başlatttlar (Bu süreç en üst noktasına Klasik Yunan döneminde ulaşacaktı). Rodos, Kıbrıs ve Anadolu ' nun güneybatı sahilinde koloniler kurdular.
Mikenler, Minos alfabesini Yunancanın bir formuna uyarladılar. Bu dilin metinlerinden yapılan çeviriler, Mikenlerin Poseidon, Apollo ve Zeus gibi pek çok Klasik Yunan tanrısına tapındıklarını ortaya koymuştur. Önemli ölçüde Minoslulardan etkilenmekle birlikte kendine özgü olan Miken sanatında savaş sıkça işlenen bir temaydı. Bronz kaplar, zırhlar, silahlar ve altın maskeler ürettiler. Mikenlerin inşa ettikleri oda mezarları ve gömütleri de oldukça ünlüydü.
Efsaneye göre, M.Ö. 1200 'de Mikenler Truva'yı (Anadolu' nun Akdeniz sahillerinde bulunmaktadır) yağmaladılar. Bu yolculuk Homeros' un ilyada' sın da oldukça abartılı bir biçimde ele alınmıştı. Miken Medeniyeti M.Ö. 1120 civarında çöktü. Buna tam olarak neyin sebep olduğu bilinmemektedir. Öte yandan bu çöküş Doğu Akdeniz ' deki genel bir karmaşa döneminde gerçekleşmişti (Hitit imparatorluğu da M.Ö. 1205 yılında aniden çökmüştür). Bu durumun Egeli deniz halklarının istilaları ile bağlantılı olması mümkündür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder