27 Eylül 2021 Pazartesi

Babil

 

Mezopotamya 'daki politik güç, en sonunda kuzeydeki Akad şehri Babil 'e kaydı. Öyle ki bu dönemde tüm bölge Babil adıyla anıldı. ilk büyük Babil Hanedanlığı, M.Ö. 1894 yılından gücünün zirvesine

çıktığı Kral Hamurabi (y. M.Ö. 1795-1750) dönemine kadar 300 yıl boyunca hüküm sürdü.

Hamurabi döneminde , Babil imparatorluğu'nun sınırları Sümer de dahil olmak üzere Güney Mezopotamya' nın tamamını ve Asur' un kuzey bölgelerini içine alacak biçimde genişledi. Hamurabi, kendi adıyla bilinen dunyanın ilk kanunlarını çıkarmasıyla (Hamurabi Kanunları), bilimi ve bilim insanlarını desteklemesiyle ün kazanmıştı.




Hamurabi ' nin ölümünün ardından Babil gerilemeye başladı. M.Ö. 1595 yılından itibaren Hitit egemenliği altına girdi. Hititleri, 400 yıllık bir hanedanlık kuran, Babil'in doğusundan gelmiş dağlı Kassitlerin hükümranlığı izledi. Bu süreçte Asur Babil ' den ayrıldı. Babil ' in kontrolü için yüzlerce yıl sürecek olan bir mücadele başlıyordu.   M.Ö.    9.   yüzyılda    Asur   kralları   Babil' i   yönetmeye başladılar. Bu dönem M.Ö. 7. yüzyılın sonlarına kadar devam etti.

Daha sonra Babil, haklarında pek az  şey bilinen semitik bir halk olan Keldanilerin kontrolüne geçti. Özellikle II. Nebukadnezar (M.Ö. 604-532) döneminde imparatorluk yeniden yükselmeye başladı. II. Nebukadnezar, Asur ve Filistin ' i egemenliği altına aldı, Babil şehrini yeniden canlandırdı ve Babil ' in ana tanrısı olan Marduk Tapınağı'nı yeniden inşa etti. Nebukadnezar ünlü " Babil' in Asma Bahçeleri ‘nin yapılmasını emretti. M.Ö. 539 yılında Babil, Büyük Kiros komutasındaki Persler tarafından istila edildi. Bu olay Babil imparatorluğu 'nun sonu oldu. Buna karşılık M.Ö. 4.  yüzyıla kadar Babil şehri önemini korumaya devam etti.


İznik





 

26 Eylül 2021 Pazar

Bulutlar nasıl oluşuyor?

 


Tepenizde gördüğünüz orta büyüklükte, yaklaşık 1 kilometre çapındaki bir bulutun hacmi 4 milyar metreküptür ve içinde 1-5 milyon kilogram su vardır. Peki nasıl oluyor da bu kadar su başımıza kovadan dökülür gibi dökülmüyor, bu kadar tonlarca ağırlık havada durabiliyor? Gerçekten bulutlar gökyüzünün inanılmaz ve harika süsleridir.

Hiçbir bulut diğeri ile şekil ve hacim olarak aynı değildir. Çünkü oluşumlarına etki eden hava akımları, sıcaklık, basınç, havadaki toz miktarı v.b. gibi o kadar çok etken vardır ki, çok değişken olan atmosferde iki yerde bütün bu şartları eşit olarak sağlamak mümkün değildir.

Isınan yeryüzünden buharlaşan su, havadan hafif minik su buharları şeklinde doğruca gökyüzüne yükselir. Belirli bir yükseklikte basınç azaldığı, hava da soğuduğu için minik su damlacıkları haline geçerler ve bulutları oluştururlar. Başlangıçta bu damlalar o kadar küçüktür ki, çapları birkaç mikrometredir. (İnsan saçı 100 mikrometredir.) Ortalama bir yağmur damlasının oluşabilmesi için bunlardan milyonlarcasının birleşmesi gerekir.

Bulutların bu kadar ağırlığa rağmen gökyüzünde asılı kalabilmelerinin sebebi bu damlacıkların çok küçük olmalarıdır. Her ne kadar bir kilometre çapındaki bir bulutta en azından 1000 ton su varsa da bu hacimdeki hava 1 milyon tondur, yani bin kez daha ağırdır. Bu nedenle de bulutlar içerlerindeki yağmur taneleri iyice oluşup, ağırlaşıp yere düşene kadar tepemizde gezinip dururlar. Aslında yağmur yağarken yağmur damlası oluşma işlemi devam ettiğinden bulut içindeki suyu boşaltıp bir anda kaybolmaz.

Bulutun oluşumunda başlangıçta oluşan su damlacıkları o kadar küçüktür ki, üzerlerine gelen ışıkları doğrudan yansıtırlar ve bu tip bulutlar pamuk gibi beyaz görünürler. Su damlacıkları birleşip büyüdükçe, yani kalınlaştıkça ışığı daha az yansıtırlar, bu nedenle de yağmur bulutları daha koyu, gri hatta siyaha yakın renkte görünür. Gittikçe büyüyerek ağırlaşan bu damlalar bulutun altında toplandığından, bu tip bulutların tabanları üst taraflarına nazaran daha koyu renktedirler.

Havadaki sıcaklık yatay olarak genellikle aynıdır. Bu nedenle havanın içine suyu alabileceği yükseklik yatay olarak hemen hemen aynı olduğundan bulutların altları daha düzdür. Bulutun ortası ile üst kenarı arasındaki ısı farklı olduğu ve üst tarafında su damlası oluşumu devam ettiği için üst taraflar kıvrımlıdır.

Bulutlar şekillerine ve yüksekliklerine göre sınıflandırılırlar. Genelde üç ana grupta toplanırlar. Bu sınıflandırmaya göre, ince, tutam tutam, ufak bulutlara 'sirüs', kümeler halinde olanlara 'kümülüs', ufukta tabaka halinde görünenlere de 'stratus' deniliyor. Ayrıca iki tane de yükseklik kategorisi var. Bulutun tabanı yerden 2 bin-6 bin metre yükseklikte ise ön ismi 'alto', 6 bin metreden daha yükseklikte ise de 'sirro' oluyor. Yağmur bulutlarına da diğerlerinden ayırmak için 'nimbo, nimbüs' gibi isimler ekleniyor.


İyi kolesterol, kötü kolesterol nedir

 Kolesterol yaşam için gerekli olan mum kıvamında yağımsı bir maddedir. Kolesterol beyin, sinirler, kalp, bağırsaklar, kaslar, karaciğer başta olmak üzere tüm vücutta yaygın olarak bulunur. Vücut kolesterolü kullanarak hormon (kortizon, seks hormonu….), D vitamini ve yağları sindiren safra asitlerini üretir. Bu işlemler için kanda çok az miktarda kolesterol bulunması yeterlidir. Eğer kanda fazla miktarda kolesterol varsa bu kan damarlarında birikir ve kan damarlarının sertleşmesine, daralmasına (arteriyoskleroz) yol açar. Arteriyosklerozda damar duvarında biriken tek madde kolesterol değildir; akyuvarlar, kan pıhtısı, kalsiyum… gibi maddeler de birikir. Toplumda arteriyoskleroz için damar sertliği, damar kireçlenmesi gibi ifadeler de kullanılmaktadır. Damarlar tüm vücutta yaygın olarak bulunur ve kalp, beyin, böbrek… gibi organlara kan taşıyarak bu organların görev yapmasını sağlar. Kolesterol hangi organın damarında birikirse o organa ait hastalıklar ortaya çıkar. Örneğin; kalbi besleyen atardamarlarda (koroner arterler) kolesterol birikimi olursa göğüs ağrısı, kalp krizi gibi sorunlar oluşur. Böbrek damarlarında kolesterol birikimi yüksek tansiyon ve böbrek yetmezliğine yol açabilir.


İyi kolesterol-Kötü kolesterol


Kolesterol, yağımsı bir maddedir. Normal koşullarda, yağ suyun içinde çözünmez. Kolesterol de su özelliklerini taşıyan kanda normal koşullarda çözünmez. Kolesterol, kanda çözünmesi ve taşınması için karaciğerde bir protein ile birleştirilir (paket edilir). Bu kolesterol ile protein birleşimine lipoprotein adı verilir. Değişik tipte lipoproteinler vardır:1.LDL (low density lipoprotein, düşük yoğunluklu lipoprotein): Kötü huylu kolesteroldür.2.HDL (high density lipoprotein, yüksek yoğunluklu lipoprotein): İyi huylu kolesteroldür.HDL ve LDL kolesterolden başka lipoproteinler de vardır.


Yağ metabolizması bozukluğu olan hastaların yaptırdığı diğer bir kan incelemesi de trigliserid ölçümüdür. Trigliserid de kolesterol gibi kanda çözünen bir yağdır. Kan trigliserid düzeyi ile arteriyoskleroz arasındaki ilişki kolesterol kadar belirgin değildir.


Yüksek kolesterol nedir?


Kanda kolesterol ve LDL-kolesterolün yüksek olması hasta için risk taşır. HDL-kolesterolün düşük olması da bir risktir.


20 yaşın üzerinde Kan kolesterol düzeyi

200 mg/dl’nin altı istenilen düzeydir.

200-239 mg/dl arası sınırda yüksek’tir.

240 mg/dl’nin üstü ise yüksektir.

Kan LDL-kolesterol düzeyi

130 mg/dl’nin altı istenilen düzeydir.

130-159 mg/dl arası sınırda yüksek’tir. Kan HDL-kolesterol düzeyi

35 mg/dl’nin altı düşüktür.

Kanda Kolesterol >200 mg/dl

veya LDL-kolesterol>130 mg/dl

veya HDL-kolesterol <35 mg/dl İSE >RİSK FAZLADIR

HDL-kolesterol yükseldikçe risk azalır. Ortalama HDL-kolesterol düzeyi kadında 55 mg/dl ve erkekte 45 mg/dl’dir yani kadınlar bu yönden daha şanslıdır.

 

Kan trigliserid ölçümüne göre sınıflandırma


< 200 mg/dl —-> Normal

200-400 mg/dl —-> Sınırda yüksek

400-1000 mg/dl —-> Yüksek

> 1000 mg/dl —-> Çok yüksek


Kanda kolesterolün yüksek olması bir yağ metabolizması bozukluğudur. Yağ metabolizması bozukluğundan şüphe edilen bir hastada yapılması gereken kan alınarak öncelikle kolesterol, LDL-kolesterol, HDL kolesterol ve trigliserid düzeyi ölçülmesidir. Tedaviye karar vermeden önce bu değerler en az 2 kere ölçülmelidir. Tedavi düzenlenirken öncelikle LDL-kolesterol düzeyleri temel alınmalıdır.


 



Kolesterol niye yükselir?


Kanda kolesterol düzeyini etkileyen çok sayıda faktör vardır. Bu faktörlerin bazıları önlenebilir niteliktedir. Bunlardan bazıları:


1.Kalıtımsal Faktörler

2.Gıdalar

3.Şişmanlık

4.Stres


gibi faktörler kolesterolü ve kötü huylu kolesterolü yükseltir. Düzenli egzersiz iyi huylu kolesterolü yükseltir ve kötü huylu kolesterolü azaltır.60-65 yaşa kadar yaşla birlikte kolesterol düzeyi artar. Kadınlarda menopozdan sonra kolesterol düzeyi artar.


Kolesterol yükselmesine yol açan hastalıklar


Bazı hastalıklarda kolesterol düzeyi yükselir. Bu hastalıkları ikiye ayırarak incelemek mümkündür:


1.Kalıtsal yağ metabolizması hastalıkları


Hipotiroidi: Tiroid bezinin yetersiz çalışması.

Karaciğer hastalıkları

Nefrit: Böbreğin mikrobik olmayan iltihabi hastalıkları

Şeker hastalığı

Şişmanlık

Bazı ilaçlar


Diğer hastalıklar


Kolesterolün önemi nedir?


Kalp ve damar hastalıkları Türkiye’de ve diğer ülkelerde ölüm ve kalıcı sakatlıklara yol açan yaygın sorunlardır. Türkiye’de 6 milyon kişide kan kolesterol düzeyi sınırda yüksek (200-239 mg/dl) ve 2 milyon kişide yüksektir (240 mg/dl). Gelişmiş ülkelerde ölüm nedenleri arasında kalp ve damar hastalıkları ilk sıradadır ve yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, şişmanlık gibi sorunların düzeltilmesi ile bu ölümler önlenebilir veya geciktirilebilir. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü kalp ve damar hastalıklarını 1 numaralı insanlık düşmanı ilan etmiştir. Kalp ve damar hastalıklarını kolaylaştıran faktörlere kardiyovasküler risk faktörleri adı verilir. Kanda kolesterol ve LDL-kolesterolün yüksek olması hasta için risktir ve kolesterol yüksekliği bir kardiyovasküler risk faktörüdür. HDL-kolesterolün düşük olması da bir risktir. Bu riske sahip hastalarda kalp krizi, felç, damar tıkanması, böbrek yetmezliği gibi hastalıkların ortaya çıkma olasılığı daha fazladır.


Kardiyovasküler Risk Faktörleri


Kolesterolü yüksek hastalarda, kardiyovasküler risk faktörlerinin değerlendirilmesi ve mümkünse değiştirilmesi, tedavinin temel noktalarından birisidir. Kolesterolü yüksek hastalarda, kolesterol yüksekliği dışındaki kardiyovasküler risk faktörlerine de sık rastlanır ve bu kardiyovasküler risk faktörlerinin düzeltilmesi ile kardiyovasküler kalıcı hasar ve ölüm riski kesin olarak azaltılır. Aşağıda kardiyovasküler risk faktörleri özetlenmiştir:


 



Hipertansiyon


Lipid (yağ) metabolizması bozukluğu, Kolesterol yüksekliği

Sigara Diyabetes mellitus (şeker hastalığı)

Şişmanlık

Fiziksel aktivite azlığı ve sedanter yaşam

Yüksek hematokrit (kanda çok fazla hücre bulunması)

Artmış trombojenik faktörler (kanı pıhtılaştıran faktörler )

İleri yaş

Erkek cinsiyet

Aile öyküsü

Tip A kişilik yapısı (mükemmeliyetçi, obsesif hırslı ve gergin kişilik)

Östrojen eksikliği

Alkol yoksunluğu (alkol bağımlılığı)

Fibrinojen yüksekliği

Ürik asit yüksekliği

Lipoprotein (a)

Belirgin beyin, kalp, böbrek veya damar hastalığı


Hipertansiyon, her yaş, cins, ırk için önemli bir kardiyovasküler risk faktörüdür ve hem büyük hem küçük tansiyonun yükseldikçe kardiyovasküler risk artmaktadır. Hipertansiyon tedavisi ile kardiyovasküler risk azalmaktadır.


Lipid (yağ) metabolizması bozuklukları, majör ve düzeltilebilir kardiyovasküler risk faktörlerinden birisidir. Yapılan tüm büyük çalışmalarda serum kolesterol düzeyi ile kardiyovasküler risk arasındaki ilişki gösterilmiştir. HDL-kolesterolün düşüklüğü de bir kardiyovasküler risk faktörüdür. Diyetin kolesterol içeriği ile kardiyovasküler risk arasında da doğrudan ilişki vardır.


Şişmanlık ile koroner arter hastalığı arasındaki ilişki birçok çalışmada gösterilmiştir. Ancak şişman hastalarda, hipertansiyon, fiziksel aktivite azlığı, diyabetes mellitus (şeker hastalığı) ve lipid metabolizması gibi diğer kardiyovasküler risk faktörlerine da daha sık rastlanır ve bu kardiyovasküler risk faktörler, şişmanlığın bağımsız etkisini maskeleyebilir.


Günümüzde şişmanlık tanım ve sınıflandırmasında beden kitle indeksi kullanılmaktadır. Beden kitle indeksi=Beden ağırlığı(kg)/Boy(m)2 formülü ile hesaplanır. Örneğin vücut ağırlığı 85 kg, boyu 1.74 m olan bir insanda; Beden kitle indeksi=85/1.74×1.74=28’dir.Beden kitle indeksine göre kilo durumu aşağıda özetlenmiştir.<18.5   Zayıf18.5-24.9  Normal (sağlıklı)25-29.9  Fazla kilolu (gürbüz)30-39.9  Şişman>40   Tehlikeli şişman Yukarıdaki örnekteki kişi gürbüzdür.


Yüksek kolesterolün vücuda verdiği zararlar


Kanda aşırı miktarda bulunan kolesterol yavaş yavaş (yıllar içinde) damar duvarında birikir. Bu birikim sonucu o damarda daralma, tıkanma ortaya çıkar. Bu durum bir su borusunda pisliklerin birikmesine benzetilebilir. Kolesterol hangi damarda birikmişse o damarla ilişkili sorunlar ve hastalıklar ortaya çıkar. Kolesterol yüksekliğinde belirti ve bulgular çoğu zaman ani kolesterol yükselmesine bağlı değildir, uzun süreli kolesterol yüksekliğinin damar duvarında kolesterol birikmesine yol açmasının sonucudur. Yani kolesterolünüz şu andaki değerinin 2-3 katına yükselse ve 3-4 saat yüksek kalsa size bir zararı olmaz. Asıl sorun sizde daha önce uzun süreli kolesterol yüksekliği olmasıdır. Kalbi besleyen damarlarda (koroner arter) kolesterol birikimi bu damarlarda tıkanma ve daralmanın sonucu göğüs ağrısı, kalp krizi ve kalp yetmezliği gibi sorunlara neden olur. Bunların sonucu hasta koroner by pass ameliyatı (cerrahi olarak darlığın ortadan kaldırılması) veya anjiyoplasti (balonla daralmış koroner arterin genişletilmesi) işlemine ihtiyaç duyabilir. Beyini besleyen boyun damarlarında kolesterol birikimi olması felçlere, konuşma bozukluklarına, dengesiz yürümeye, bilinç kaybına yol açar. Böbrek damarlarında kolesterol birikimi yüksek tansiyon ve böbrek yetmezliğine yol açabilir. Ana atardamarda (aort) kolesterol birikimi de tehlikelidir. Buradan kopan kolesterol birikintileri daha küçük damarları tıkayarak çok değişik sorunlara yol açabilirler: Bağırsağı besleyen damarları tıkayarak bağırsak ölümüne, göz damarlarını tıkayarak körlüğe, bacak damarlarını tıkayarak kangrene… yol açabilirler.


Kolesterol yüksekliğine bağlı sorunlar ortaya çıktığı zaman hasta geç kalmış olabilir; bu nedenle kolesterol yüksekliğini önlemek, yükselmişse düşürmek çok önemlidir.


 


Kaynak: mynet.com

Uzay teleskobu Hubble’den görkemli görüntüler

 


sombrero_galaksisi.jpg

50 bin ışık yılı genişliğinde ve yerküremize 28 milyon ışık yılı uzakta bulunan Sombrero Galaksisi.

birlesik_galaksiler.jpg

Yerküremizden 114 milyon ışık yılı uzakta olan NGC 2207 ve IC 2163 birleşik galaksileri.

hourglass_nebulasi.jpg

Yerküremizden 8000 ışık yılı uzaktaki Hourglass Nebulası

con_nebulasi.jpg

Cone Nebulası

ant_nebulasi.jpg

Yerküremizden 3000-6000 ışık yılı uzakta bulunan Ant Nebulası

eskimo.jpg

Eskimo adı verilen Nebula NGC 2392 toz bulutu, aslında ölmekte olan bir yıldızdan uzaklaşarak uçan kuyrukluyıldız biçimindeki bir halka.
Eskimo yerküremizden 5000 ışık yılı uzakta bulunuyor.

kedigozu_halkasi.jpg

Kedi gözü nebulası.

kugu_nebulasi.jpg

Kuğu Nebulası, yerküremize 5000 ışık yılı uzaklıkta bulunuyor.

bir_yildizin_galaksimizden_gorunusu.jpg

Güneş sistemimizin içinde bulunduğu Samanyolu galaksisinden bir yıldızın görünüşü

trifid_nebulasi.jpg

Trifid Nebulası. gezegenimiz Dünya’dan dokuz bin ışık yılı uzaklıktadır.

kaynak: turkleronline.com

İznik





İznik Lefke Kapı
 

Bursa Kent Meydanı ve Ulu Camii



 

Siyahkaya Barajı / Silopi / Şırnak