16 Eylül 2021 Perşembe

 Güneş yılı itibariyle yeryüzünde ortalama sekiz saniye yaşayan insanoğlu; kendini yeryüzünün hakimi görmeyi bırakın bir yana, göklerin hakimi olmaya çabalıyor.


 Erzincan Girlevik Şelalesinin donmuş hali.

 Somut bir şeyin, duygularımız gibi soyut bir şeyi açıklayabilmesi, yani, cisimlerin duygularımızın sembolleri olabilmeleri, aslında pek de şaşılacak bir durum değildir. Çünkü, ruhumuzda oluşan duyguların, bedenimize aynen yansıdığını hepimiz biliyoruz. Örneğin sinirlendiğimizde, beynimize kan fışkırdığını söyleriz ya da korktuğumuzda, "başımızdan aşağı soğuk sular boşaldı" deriz veya kızdığımızda, kalbimiz hızla atmaya başlar. Ayrıca üzgün olduğumuz zaman kendimizi, mutlu olduğumuz zamanlardan daha farklı hissederiz. Düşüncelerimiz, yüz ifademizi ve duygularımız da davranışlarımızı o kadar etkiler ki, insanlar, bizi dinlenmekten çok bu belirtileri gözleyerek ruhsal durumumuz hakkında önemli bilgiler elde ederler. Yani bedenimiz, ruhumuzun bir sembolüdür! 

Ürgüp'te kilise



 Ürgüp'te kilise ve yaşam alanları.

 1895'te bu gizemli katot ışınlarını araştıran Alman fizikçi Wilhelm Conrad Röntgen farklı bir ışın türüne rastladı. Bu buluşu bilim dünyasını kayda değer ölçüde etkiledi ve ona 1901'de Nobel Ödülü kazandırdı. Röntgen, deneyine müdahale edebilecek doğal ışığı bloke etmek için, kısa ve kalın bir kartonla düzeneği kapattı. Elektriği açtı ve vakum tüpü parlamaya başlayınca, aradaki karton engeline rağmen yakındaki bir ekranın da parlamaya başladığını fark etti. Katot ışınları o ekrana ulaşamazdı, çünkü onlar sadece bir yöne çevrilmişlerdi. Parlamanın nedeninin kartondan garip bir şekilde geçen başka bir ışın olması gerektiği geldi aklına. Şaşkınlık içinde bu ışınlara "X-ışınları" adını verdi: "X" burada bilinmeyen anlamına gelmektedir.


 Mengücek oğulları zamanında yapılmış olan Divriği Ulu Camii ve Şifahanesi.


 Erzincan İliç ilçesinde bulunan altın madeninden Fırat nehri ve Bağıştaş barajının görünümü.

Siyahkaya Barajı / Silopi / Şırnak