İslâmiyet öncesi Türkistan Türk tarihinin yazılı kaynaklarının başında Çin Kaynakları gelmektedir. Dünyada tarih yazma geleneğinin en eski olduğu millet Çinlilerdir. M.Ö. 841 yılından itibaren kronolojik olarak tarih yazdıkları bilinmektedir. Çinliler kendileri ile alâkâlı bu tarihleri yazarlarken kendilerine komşu olan ve karşılıklı münasebet kurdukları milletlerin ve boyların tarihlerini de kaleme almışlardır. Her ne kadar bu eserler yıllık mahiyetinde kendi tarihlerini ön planda tutmak ve Çin imparatorlarının faaliyetlerini methetmek amacıyla yazılmış olsalar bile yıllıkların sonunda verdikleri yabancılarla ilgili bilgiler Türkistan Türk tarihine ışık tutacak niteliktedirler. Ayrıca Çin tarihi ile ilgili kısımlarda da Türk tarihi ile ilgili bilgilere rastlamak mümkündür. Bu nedenle Çin kaynakları ile ilgili bilgiye sahip olmak ve bu kaynaklardan istifade etmek Türk Tarihi açısından bir zorunluluktur. Çin kaynakları şu şekilde sınıflandırılmaktadır:
1-Metal ve taş eserler üzerindeki yazılar
2-Kemik ve kaplumbağa kabukları üzerindeki yazılar
3-Klasik kitaplar
4-Hanedan tarihleri
5-Ansiklopedik eserler
6-Kronolojik eserler
Metal-taş yazıları, kemik ve kaplumbağa kabukları üzerindeki yazılar ile klasik eserlerde verilen bilgiler, efsanevi olarak nitelendirilseler de bunlardaki bilgiler Türklerin ilk atalarına ait bilgiler olarak değerlendirilmektedirler.
Hanedan Tarihleri
Batı’da Hanedan Tarihi (Dynastic Histories), Türkiye’de ise Çin Yıllıkları olarak bilinen eserler en önemli ve en hacimli kaynaklardır. Yıllık ifadesi söz konusu kaynakların tam karşılığı olmamakla beraber, ülkemizde bu tabir kullanılmaktadır. Yıllık bu hanedan tarihlerinin sadece bir bölümünü oluşturmaktadır.
Resmi Çin tarihinin yazılmaya başlanılması M.Ö 104 yılında Shih-chi (Tarihi Hatıralar) ile başlamış, 1911’de yıkılan Ch’ing imparatorluğunun resmi tarihinin yazıldığı 1927 yılında son bulmuştur. Ancak dönemin hükümetinin son tarihin dağıtımını yasaklamasıyla bütün Çin tarihleri 26 hanedan tarihi yerine 25 hanedan tarihi adıyla ifade edilmiştir.
26 hanedan tarihinde toplam 4052 cilt vardır. Her bir cilt 4 ile 7 varak arasında değişmektedir.
En küçük tarih 36, en geniş tarih ise 536 cilde sahiptir.
Hanedan tarihleri 5 ana bölüme ayrılmaktadır:
1-İmparator yıllıkları
2-Asil aileler
3-Kronolojik tablolar
4-İlmi risaleler
5-Biyografiler: Türk tarihi hakkındaki en zengin malzeme, bu bölümün sonunda yer alan yabancıların biyografilerinde yer almaktadır.
Bu kaynaklarda sıklıkla geçen ve Çinli olmayanlar için kullanılan “barbar” kelimesine dikkat çekmek isteriz. Bilindiği üzere Çinliler kendilerinden olmayan boyları, kabile ve kavimleri kendilerine ait özel adlarının (yani hangi boy kendisini hangi adla adlandırıyor ise o ad ile) yanında “kuzeyli yabancılar, güneyli, batılı-doğulu yabancılar” şeklinde genel adlarla anmışlardır. Barbar kelimenin aslı “Çinli olmayan kuzeyli, güneyli veya batılı yabancılar” iken, Batılı araştırmacılar tarafından bu kelime “eski barbar” anlamında kullanılmış ve ilim dünyasına da bu şekilde yerleştirilmiştir. Aslında Çinliler kendilerinden olmayan boylara barbar dememişlerdir.
Bu kaynaklar ile ilgili dikkatlerden kaçan bir diğer nokta da Çinlilerin olayları kendi bakış açılarından ve taraflı bir şekilde kaydetmelerinin göz ardı edilmesidir. Çinliler Türkleri her zaman asi ve kendilerine tabi olması gereken bir millet olarak görmüşlerdir. Nitekim onlar İmparatorlarını göğün oğlu ve yeryüzünde tanrının temsilcisi olarak görerek, bunun kendilerine bir üstünlük sağladığına inanmışlardır. Yine kendi başarılarını güzel cümleler ile yüceltirken; Türklerin başarılarını küçümsemişlerdir. Ne yazık ki Batılı tarih yazımında bu durum da göz ardı edilmiştir.
a. Shih-chi (Tarihi Hatıralar)
Shih-chi Çin yıllıklarının ilkidir. Çin tarihçilerinin atası olarak kabul edilen Tsi Ma-ch’ien tarafından M.Ö. 104-91 yılları arasında yazılmıştır. Çin’in en eski devirlerinden başlayıp Han İmparatoru Wu-ti dönemine kadar olan Çin tarihini kronolojik bir şekilde anlatmaktadır. Bu kaynak aynı zamanda dünya tarihinde de tezkere şeklinde yazılan ilk eserdir. Eserin 110. bölümü Hunlar Tezkeresi’dir. Bununla birlikte diğer bölümlerde de yine Hunlarla ilgili kısımlar bulunmaktadır. Hunlarla ilgili olarak Asya Hun Devletinin kuruluşu ile Hunların ilk kez kuzey ve güney diye ikiye ayrılmalarına kadar olan tarihleri hakkında bilgiler verilmektedir.
Yıllığın tam olarak batı dillerine çevirisi yapılmamıştır. Ancak, E. Chavannes, B. Watson gibi ilim adamları bazı bölümlerini çevirmişlerdir. Bugün Çin Halk Cumhuriyeti’ne bağlı Uygur Özerk Bölgesi’nde bulunan Xinjiang Üniversitesi İlmi Araştırmalar Dairesi’nin “24 Tarih’teki Türkistan’a Dair Materyalleri Tercüme Heyeti” bu kaynağın tamamını Uygur Türk Lehçesinde neşretmiştir.
b. Han-shu (Hanname/ Han Hanedanı Yıllığı)
Çin’in Han İmparatorluğunun kuruluşundan Wang-mang dönemine kadar resmi tarihini anlatmaktadır. Han İmparatorluğu Batı Han ve Doğu Han olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Bu kaynak Batı Han ile ilgili bilgiler vermektedir.
Tarihçi bir babanın oğlu olan Pan-ku tarafından yazılmıştır. Pan-ku’nun ölümünden sonra eseri kızkardeşi Pan-chao ile imparatorun görevlendirdiği tarihçi Ma-hsü 10 yılda tamamlamışlardır. Bu eserin de 94. bölümü Hunlara ayrılmıştır. “Hunlar” ve “Güney Hunlar” olarak ikiye ayrılan bölüm Hunlarla ilgili Shih-chi’ye göre daha ayrıntılı bilgi vermektedir. Eserin diğer kısımlarında da Hunlarla ilgili bilgilere rastlamak mümkündür.
Esere başka tarihçiler tarafından ilaveler yapılmış ve eser bu ilavelerle açıklanmaya çalışılmıştır. Ancak Sui Hanedanlığı dönemi ve T’ang İmparatorluğunun ilk devrelerinde yaşayan tarihçi Yan Shih-ku o güne kadar bu kaynak üzerine çalışmış olan tarihçilerin çalışmalarını bir araya getirmiş ve bunlara yeni ilaveler yapmıştır. 110 bölümlük eseri 120 bölüme çıkarmıştır. Bugün kullanılmakta olan eser de onun tasnif ettiği bu 120 bölümlük eserdir.
Bu yıllığında Batı dillerine tam bir tercümesi yoktur. E. H. Parker, F. Hirth, E. Chavannes, Homer H. Dubs gibi ilim adamları eserin bazı bölümlerini neşretmişlerdir. Eserin Hunlardan bahseden tüm bölümlerini Çin Halk Cumhuriyeti’ne bağlı Uygur Özerk Bölgesi’nde bulunan Xinjiang Üniversitesi İlmi Araştırmalar Dairesi “24 Tarih’teki Türkistan dair Materyalleri Tercüme Heyeti” bu kaynağı Uygur Türk Lehçesinde neşretmiştir.
Türkiye’de ise Çin kaynaklarındaki Türklerle ilgili kayıtların Türkçe’ye tercüme edilmesi Türk Tarih Kurumu’nun projelendirmesi ile 1990’lardan sonra başlamıştır. Bu yıllıktaki Hunlarla ilgili kayıtlar Prof. Dr. Ayşe Onat başkanlığındaki bir heyet tarafından Türkçe’ye tercüme edilerek “Han Hanedanı Tarihi Hsiung-nu (Hun) Monografisi” adı ile Türk Tarih Kurumu yayınları arasından yayınlanmıştır.
c. Chiu T’ang-shu (Eski T’ang Hanedanı Yıllığı)
Liü-hsü tarafından kaleme alınarak 945 yılında tamamlanmıştır. T’ang Hanedanlığının 618 yılından 907 yılına kadar olan 290 yıllık tarihini kaydetmiştir. İçinde tarihi değere sahip pek çok makale de bulunmaktadır. Toplam 200 bölümden oluşan eserin 194, 195, 198 ve 199. bölümlerinde Türk boyları ve onların yerleşim bölgeleri hakkında bilgiler yer almaktadır. Özellikle Kök-Türkler ve onların doğu ve batı kolları ile Uygurlar ve Uygur birliğine giren Türk boyları hakkında ayrıntılı bilgiler vermesi bakımından Türk tarihi açısından son derece önemli bir yıllıktır. Ancak bu tür T’ang Yıllıkları sonradan kopyalandıkları ve yapıştırılmak suretiyle yazıldıkları için olaylar sık sık birbirine karıştırılmıştır.
Prof. Dr. İsenbike Togan’ın başkanlığındaki ekip tarafından Eski Tang Hanedanı Tarihi içinde yer alan Kök-Türkler kısmının 194A bölümünün tamamı Türkçe’ye tercüme edilerek açıklamalı metin neşri 2006’da yapılmıştır. Ayrıca Prof.Dr. Ahmet Taşağıl bu kaynağın verdiği 617-630 yılı arasındaki kronolojik bilgileri Kök-Türk kitabında değerlendirmiştir.
d. Hsin T’ang-shu (Yeni T’ang hanedanı Yıllığı)
Kuzey Sung Hanedanı döneminin ünlü edebiyatçılarından Song-ch’i ve Ou Yang-hsu tarafından yazılmıştır. Yıllık 1044 yılında yazılmaya başlanıp 1061 yılında tamamlanmıştır. Kaynağın yazımında Eski T’ang tarihi temel alınmış ve bu tarih geliştirilerek yazılmıştır. Bu yıllık; diğer Çin kaynaklarına göre Türklerle ilgili çok daha fazla bilgiye sahiptir. 225 bölümlük eserin 215, 217, 219 ve 221. bölümleri Türk devletlerine ayrılmıştır. İlk olarak Hunlardan başlayarak tüm yabancı boyların tarihinin bir özeti yapıldıktan sonra onların siyasi, içtimai ve kültürel faaliyetlerinden, yaşadıkları coğrafyalardan, nüfuslarından, askerlerinden ve sahip oldukları hayvanlardan bahsedilmektedir.
Yeni T’ang Yıllığı ile Eski T’ang Yıllığı’nın bir karşılaştırmasını yaptığımız zaman Yeni T’ang Yıllığı’nın daha özlü bir şekilde yazılmış olduğu görülmektedir. Yeni yıllık devlet arşivinden alınan yeni bilgilerle genişletilmiştir. Ancak bu yenilikleri yaparken hem olayların sırası karıştırılmış hem de eski tarihteki bazı olaylar alınmamıştır. Bu açıdan bakıldığında Eski T’ang Yıllığı, Yeni T’ang Yıllığı’na göre daha düzgün ve daha zengindir.
Kaynağın Kök-Türkler bölümündeki bilgiler yine Prof. Dr. Ahmet Taşağıl tarafından incelenmiştir.
e. Türkler Hakkında Bilgi Veren Diğer Çin Kaynaklarından Bazıları
1- Hou Han-shu (Sonraki Hanname) (Hunlar)
2- San Kuo-chih (Üç Padişahlık Tezkeresi) (Hunlar)
3- Sung-shu (Sung Hanedanı Yıllığı) (Hunlar, Tabgaçlar)
4- Liang-shu (Liang Hanedanı Tarihi) (Kök-Türkler)
5- Ch’en-shu (Ch’en Hanedanlığı Yıllığı) (Kök-Türkler)
6- Wei-shu (Wei Hanedanı Yıllığı) (Tabgaçlar, Kanglılar)
7- Pei Ch’i-shu (Kuzey Ch’i Hanedanı Yıllığı) (Kök-Türkler)
8- Sui-shu (Sui Hanedanı Yıllığı) (Kök-Türkler)
9- Chiu Wu-tai shih (Eski Beş Hanedanlık Dönemi Tarihi) ( Uygurlar)
10- Sung-shih ( Sung Hanedanı Tarihi) ( Uygurlar)
11- T’ung-tian (Kanunlar Külliyatı) ( Kök-Türkler)
12- T’se- fu Yuan-kui (Kitaplar Cevheri) ( Kök-Türkler ve Uygurlar)
Çin yıllıklarının ilk incelemesini Fransız araştırıcısı De Guignes (1756-1758) yapmış ve daha sonra Rus ilim adamı Yakinev, Fransız St. Julien, E. Chavannes, P. Pelliot ile Alman De Groot, O. Franke yaptıkları çalışmalarda bu yıllıkları değerlendirmişlerdir. Türkiye’de ise Çin yıllıklarını ilk kullanan Bahaeddin Ögel ve Özkan İzgi olmuş onlardan sonra İsenbike Togan, Ayşe Onat, ve Ahmet Taşağıl bu kaynakları kullanmışlardır.
Alıntıdır.